Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi, 15 milyar liralık vergi kaybını bitirebilir mi?

Vahap MUNYAR İŞ DÜNYASINDA DİYALOG

Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı, birkaç yıl önce Taşıt Tanıma Sistemi’ni (TTS) incelemeye aldı. İncelemenin ilk aşamasında şu bilgiler derlendi:

- Türkiye’de trafiğe kayıtlı 29 milyon taşıt var. Bunların 8 milyona yakını akaryakıt harcamalarını gider göstererek vergi indirimi hakkı kazanan vergi mükelleflerine hizmet veren araçlardan oluşuyor.

- Bu araçların 3 milyona yakın bölümü ticari Taşıt Tanıma Sistemi (TTS) kapsamında bulunuyor.

- Yakın harcamalarının gider gösterilebilmesi için araçların kiralanması veya işletmeye dahil olması ve işte kullanılması gerekiyor.

- Mevcut sistemde akaryakıt alan aracın plaka bilgisi istasyon görevlisi tarafından elle giriliyor. İşlem sırasında taşıta ait olmayan bir plakanın bilgisi girilerek usulsüz fatura oluşturulabiliyor.

İncelemede şu saptama yapıldı:

- Uygulamadaki boşluğu kullanan bazı mükellefler, kullanmadıkları ya da kullandıklarından fazla akaryakıt harcamasını faturalandırıyor. Bu fatura gider olarak gösterildiğinde vergiden düşülüyor.

Ortaya çıkan vergi kaybı da bu inceleme sırasında hesaplandı:

- Akaryakıt sektöründe Taşıt Tanıma Sistemi’ndeki boşluk kaynaklı usulsüz fatura kullanımı yılda 15 milyar lira dolayında vergi kaybına yol açabiliyor.

İncelemeden elde edilen bu verilerin ardından Gelir İdaresi Başkanlığı’nın ”Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi Uygulama Genel Tebliği” 05.10.2023 tarihli Resmi Gazete’de yayınlandı. Tebliğin getirdiği yeni kurallar şöyle belirlendi:

- Akaryakıt istasyonu işleten mükelleflerin en az bir pompaya nitelikleri Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü’nün belirlediği, Darphane ya da yetkili firmaların ürettiği Taşıt Okuma Cihazı sağlanıp 31.12.2024’e kadar taktırılması zorunlu hale geldi.

- Kiralanan veya işletmeye dahil ve işte kullanılan taşıtlara da 31.12.2024’e kadar Taşıt Tanıma Birimi takılması zorunluluğu geldi.

- 2025 yılı başından itibaren zorunlu olacak www.utts.gov.tr portalı Mart 2024’te paydaşların kullanımına açıldı.

- UTTS, sadece vergi mükellefi olan kişi ve kuruluşlar için zorunlu olacak. UTTS kapsamında yükümlü kılınmamış olan bireysel taşıt sahipleri sistemden isteğe bağlı şekilde faydalanabilecek.

- Vergi mükellefleri, akaryakıt harcamalarını gider gösterebilmek için akaryakıt alırken UTTS kapsamında düzenlendiğini gösteren Ödeme Kaydedici Cihaz fişi almakla yükümlü olacak.

- Yeni uygulama ile birlikte UTTS kapsamındaki araçların plaka bilgisinin pompada manuel girişi sona erecek.

Kurulum ve işletme görevi Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü’ne verilen Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi’nin paydaşları şöyle belirlendi:

- Akaryakıt Dağıtım Şirketleri ve Akaryakıt İstasyon İşletmecileri

- Yetkili Donanım Üreticileri

- Yetkili Taşıt ve İstasyon Montaj Firmaları

- Yeni Nesil Pompa Ödeme Kaydedici Cihaz Üreticileri

- Taşıt sahibi mükellefler

Vergi mükellefi kişi ve kuruluşların 3 milyon aracında Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi’nde geçilip, pompada manuel plaka girişi sona erince 2025 yılından itibaren 15 milyar liralık vergi kaybı bitirilebilecek mi?

UTTS için kayıt ve kurulum çalışmaları bu yıl tamamlanacak

GELİR İdaresi Başkanlığı’nın 05.10.2023 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan “Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi Uygulama Genel Tebliği”ne göre takvim ve sistem montaj aşamaları şöyle işleyecek:

- Sistemde, bu yılın Ağustos ayına kadar akaryakıt istasyonlarında yapılacak kurulumlar için teknik hazırlık çalışmalarının tamamlanması planlanıyor.

- UTTS donanımlarının montaj, onarım ve servis işlemleri sadece Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü’nün yetkilendireceği firmalar tarafından yürütülecek.

- Taşıtlara TTB montajını Yetkili Taşıt Montaj firmaları, akaryakıt istasyonlarına TTO ve güvenlikli haberleşme cihazının kurulumunu Yetkili İstasyon Montaj firmaları yapacak.

- Akaryakıt satışları Yeni Nesil Pompa Ödeme Kaydedici Cihazdan başlayacak ve sonlandırılacak. Bunun için yazılımlarda güncelleme yapılacak.

Konkordato ve 80 milyon dolar ciro ile başladım, 500 milyon dolarla veda ettim

Teksas Austin’deki (ABD) yeşil enerji şirketi Sabancı Climate Technologies’in CEO’luğuna atanmasıyla TEMSA’daki CEO’luk görevini dün itibariyle Evren Güzel’e devreden Tolga Kaan Doğancıoğlu ile geçen hafta veda için buluştuk.

Ağustos ayında Austin’e taşınmaya hazırlanan Tolga Kaan Doğancıoğlu ile buluşmaya Hakan Güldağ ve Şeref Oğuz’la birlikte gittik. Doğancıoğlu’na TEMSA Kurumsal İletişim Müdürü Ebru Ersan eşlik etti.

Doğancıoğlu, veda sohbetinde Temsa’da göreve başladığı günlere döndü:

- Ben TEMSA’da göreve başladığımda şirket konkordato sürecindeydi. Cirosu 80 milyon dolardı. Öncelikle konkordato sürecini sonlandırdık.

Doğancıoğlu ile sohbet ederken Sabancı Holding’e bağlı TEMSA’nın 2019 yılından itibaren girdiği süreci anımsadım. Sabancı Holding, 2019 yılında TEMSA’yı İsviçre merkezli True Value Capital Partners’a satma kararı aldı. Sabancı Holding, başta Adana olmak üzere yükselen sitemler üzerine bu kararından vazgeçti.

2020 yılında Çekya merkezli, Skoda’nın çatısı altında bulunduğu PPF Group’la ortaklık gündeme geldi. TEMSA’da Sabancı Holding-PPF Group ortaklığı yüzde 50-50 şeklinde gerçekleşti.

Arşivden bu bilgileri tazeledikten sonra yeniden Tolga Kaan Doğancıoğlu ile sohbete döndüm. Son 4 yılı şöyle değerlendirdi:

- Son 4 yıl içinde COVID salgını, deprem, küresel tedarik krizleri, ekonomik çalkantıları, yakın çevremizde ortaya çıkan savaşlar dahil pek çok zorluk ile karşılaştık. Tüm bu zorluklara rağmen TEMSA markasına yakışan bir büyüme gerçekleştirdik.

Hayal ettikleri hemen her hedefe ulaştıklarını kaydetti:

- Geleceğe güvenle bakan bir şirket haline geldik. Finansal başarının ötesinde, toplumsal konularda örnek gösterilen düzeyde faaliyet gösterdik.

Geçen yılki ihracatlarının 180 milyon dolar olduğuna işaret etti:

- TEMSA’nın ihracatı bu yıl 250 milyon doları bulur.

Ciroya dikkat çekti:

- Ben göreve geldiğimde 80 milyon dolar düzeyinde olan ciro, bu yıl 500 milyon doları bulacak gibi görünüyor.

Söz ihracattan açılınca sordum:

- Birçok sektör ihracatta fiyat tutturmakta zorlandığını dile getiriyor. Sizde durum nedir?

Bunun üzerine işçilikten örnek verdi:

- Bizde işçilik, toplam maliyetin yüzde 8-10’u civarındaydı. Genelde yüzde 10’un altında seyrederdi. İlk kez bu dönemde yüzde 16-20’lere çıktı. Kur etkisi bunda rol oynadı.

Ardından ekledi:

- Türkiye düşük kura dayalı rekabet üzerinden gerçekleşecek ihracatla kalkınamaz. Yani, sadece kura dayalı ihracat hamlesi olmaz. Kur, enflasyon ve faiz, dengeli bir noktaya gelmeli. Ayrıca, Eximbank desteği bu aşamada daha önemli hale geliyor.

2022 yılı Ekim ayında New York’a giderken uçakta Sabancı Holding Enerji Grubu Başkanı Kıvanç Zaimler ile karşılaşmış, seyahat nedenini sorunca şu yanıtı almıştım:

- ABD’de “Sabancı İklim Teknolojileri A.Ş.” adlı bir şirket kurduk. Bu şirket çatısı altında başta ABD ve Avrupa merkezli olmak üzere çeşitli girişim sermayesi fonlarına ve start-up’lara stratejik yatırımları, yenilenebilir enerji alanında fırsatların değerlendirilmesini planlıyoruz.

Attıkları ilk adımları paylaşmıştı:

- Bu kapsamda ilk olarak MIT, Harvard ve Rochester Üniversiteleri ile yakın bağları bulunan, akademik ekosistem içindeki bir fon yönetimi şirketiyle stratejik ortaklık kurduk. Çeşitli fonlara ve bu sayede bazı kritik start-up’lara doğrudan yatırım yapma hakkı elde ettik.

İlk yatırımlarından örnek aktarmıştı:

- Füzyon teknolojisini hayata geçirme kabiliyeti yüksek bir girişim olan Commonwealth Fusion Systems ile derin jeotermal enerji teknolojileri geliştiren Quaise Energy gibi küresel enerji sorununa kalıcı ve temiz çözümler sağlamayı hedefleyen fon ve start-up’lara yatırımlar yaptık.

Tolga Kaan Doğancıoğlu, Austin merkezli “Sabancı Climate Technologies”te çıtayı daha yukarı taşımak üzere kolları sıvıyor…

Tüm yazılarını göster