Ülkemizde güzel girişimler de oluyor

Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ

Kan denen taşıyıcı

Damarlarımızda dolaşan kan çok ilginç bir taşıyıcı. Neler taşımıyor ki. Vücudun çalışması için vücudun bütün hücrelerine oksijen ve besin taşıyor. Öte yandan vücuttan atılsın diye karbondioksit ve diğer atık maddeleri akciğerlere, böbreklere ve sindirim sistemine taşıyor. Kan aynı zamanda iltihaplarla savaşıyor ve de hormonları taşıyor. Bunlar, faydalı yaptığı işler. Öte yandan vücudun bir yerinde kanser varsa, buradaki tümör kitlesinden ayrılan kanser hücrelerini de taşıyor. Dolaşımdaki tümör hücreleri (circulating tumor cells, CTC) denilen bu hücrelerin bir kısmı da yeni bir doku veya organa tutunup metastaz yapıyor. Eğer bu dolaşımdaki tümör hücreleri analiz edilebilirse kanser teşhisinde ve kanser tedavisi sırasındaki gelişimi izlemek mümkün. Ancak şöyle bir sorun var. Bu dolaşımdaki tümör hücreleri, milyarlarca kan hücresi arasında çok düşük sayıda. Bunları klinikte bulmak ve saymak mümkün değil. Ama imdada teknoloji yetişmiş. Mikro-akışkan teknolojisi sayesinde, metastaz potansiyeline sahip bu tümör hücrelerini, yüksek hassasiyet ile canlı bir şekilde ayrıştırılıp saymak mümkün olmuş.

Neden bu konu?

Yazımı buraya kadar okuyanlar “Hoca tıbba merak salmış” diyebilirler. Ne olduğunu anlatayım. Zaman zaman okuyucularımdan, zaman zaman da öğrencilerimden şöyle yakınmalar alırım: Hep yabancı yöneticilerden, yabancı firmaların başarı hikâyelerinden söz ediliyorsunuz. Ülkemizde bir başarı öyküsü, başarılı bir yönetici, başarılı bir firma yok mu? Tabi ki var. Bir dostumla sohbet ederken ülkemizdeki bir girişimden söz etti. Ben de bu girişimi merak ettim ve bu işin girişimcilerinden birisi ile konuştum. Bu yazı da o meraktan çıktı.

Biyopsi var, biyopsi var

Kanser hastalığının teşhisi ve tedavisi sırasında izlenmesinde kullanılan klasik yöntemin doku biyopsisi olduğunu biliyoruz. Doku biyopsisinin nasıl yapıldığını da. Doku biyopsisinde cerrahi bir işlemle hastanın kanserli olmasından şüphelenilen veya kanserli olduğu bilinen dokusundan örnek alınıyor. Alınan örnek laboratuvarda inceleniyor. Cerrahi müdahale dediğinizde zaten bu tek başına, hasta için ürkütücü bir durum. Bu konuda hasta haksız da değil. Çünkü cerrahi müdahale hem hastanın kendisi için hem de cüzdanı için acı verici. Bu yönteme alternatif olarak geliştirilmiş olan likit biyopside ise hastadan sadece kan örneği alınıyor. İnceleme bu kandan yapılıyor. İşte bu iş için Türkiye’de likit biyopsi platformu geliştiren tek firma da “Mikro Biyosistemler” imiş.

Mikro biyosistemler

Firma, 2015 yılında ODTÜ Teknokent’te, Prof. Dr. Haluk Külah ve Prof. Dr. Tayfun Akın tarafından Türkiye’nin ilk derin-teknoloji yatırım fonu olan DCP’nin (Diffusion Capital Partners) tohum yatırımı ile kurulmuş. Mikro Biyosistemler, geliştirilen sistemin farklı kanser tiplerinde yetkinliğini araştırmak için yurt içinde ve yurt dışında önemli kanser merkezleri ile iş birliği içinde imiş. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi ile yürütülmekte olan ön klinik çalışma kapsamında kanser hastalarından alınan örnekler Mikro Biyosistemler bünyesinde bulunan laboratuvarda işlenmekteymiş. Bunun yanı sıra Türkiye’de Acıbadem Labmed Laboratuvarı’na, Avusturya’da Viyana Tıp Üniversitesi’ne ve İngiltere’de Leeds Üniversitesi’ne kurulmuş olan prototipler ile sistemin klinikteki farklı kullanım alanlarını gösterebilecek çalışmalar yürütülmekte imiş. Mikro Biyosistemler, 2020 yılında İngiltere’de önemli biyoteknoloji firmalarına ev sahipliği yapan bir teknopark olan Alderley Park’ta Cellsway (http://cellsway.com) adında bir şirket kurarak 2. tur yatırım arayışına başlamış.

Sonuç

Tıp benim uzmanlık alanım değil. Ancak tıp ve mühendisliğin birleştiği bu girişimi duyunca heyecanlandım, yazmak istedim. Bu tip girişimler hem bilim ve teknolojinin insanlık hizmetine sunulması için önemlidir. Hem de ticari olarak ülkemiz açısından katma değer, hem de değerli bir katma değer yaratma olasılığı dolayısıyla önemlidir. Bir taraftan COVID-19, öte yandan ekonomik dar boğaz nedeniyle yaşadığımız sıkıntılı günlerde bu tür girişimler yüreğe ferahlık sağlıyor. Bu tür girişimlerin çoğalması ve desteklenmesi dileğiyle….

Tüm yazılarını göster