Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyon Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer- Landrut, “Ulaşım sektörünün yol açtığı karbon emisyonları hem dünyada hem de Türkiye’de artmaya devam ediyor. Bu alandaki gidişatı çevremizi de koruyacak şekilde geri döndürmemiz ve salımları azaltmamız gerekiyor” diyor.
Her yıl 16-22 Eylül tarihleri arasında dünya genelinde kutlanan Avrupa Hareketlilik Haftası, kentleri ve belediyeleri sürdürülebilir ulaşım tedbirleri almaya ve desteklemeye teşvik eden bir Avrupa Komisyonu girişimi.
Hafta süresince, belediyelerin ulaşım planlamasının ve toplu ulaşım sisteminin geliştirilmesi, bisiklet ve yaya yollarının artırılması, vatandaşların ise bireysel araçlar yerine alternatif ulaşım metotlarıyla seyahat etmesinin teşvik edilmesi amaçlanıyor.
2002 yılında ilk kez kutlanan Avrupa Hareketlilik Haftası her yıl farklı bir tema ekseninde gerçekleştiriliyor. Bu yıl “Sürdürülebilir Ulaşım: Sağlıklı ve Güvenli Hareketlilik” teması ile düzenlenen Avrupa Hareketlilik Haftası’nın Türkiye koordinasyonunu Türkiye Belediyeler Birliği yürütüyor.
Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyon Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut ile, Avrupa Hareketlilik Haftası’nın amaçlarını ve İstanbul, Ankara, İzmir ve Gaziantep’te düzenlenen etkinlikleri konuştuk:
612 belediye katıldı
“Avrupa Hareketlilik Haftası, yerel girişimleri, vatandaşların gerçekleştirdiği bireysel girişimleri ve belediye başkanlarının girişimlerini bir kutlama fırsatı sunuyor. İki temel amacımız var: Birincisi belediyelerle birlikte çalışarak sürdürülebilir hareketlilik konusunda farkındalığı artırmak. Bu sene Türkiye’den etkinliğine 612 belediye katıldı. Çevre kirliliğini önleme, toplu taşıma kullanarak azot salınımının azaltılması ile bisiklet kullanımın yaygınlaşmasına dikkat çekildi. Bu çok önemli bir katılım. Türkiye’de sürdürülebilir hareketliliğin yaygınlaştırılması adına önemli çabalar var. İkinci amacımız ise, belediyelerle birlikte çalışarak, değişimi gerçekleştirecek adımları hayata geçirmek. Her şehrin ihtiyaçları farklı. Dolayısıyla her şehir için farklı bir planlama yapmak ve sorunlara yönelik akıllı sistemleri hayata geçirmek gerekiyor.”
Türkiye’de sürdürülebilir ulaşım konusunda farkındalık yüksek
“Ulaşımın sektörünün yol açtığı karbon emisyonları hem dünyada hem de Türkiye’de artmaya devam ediyor. Bu alandaki gidişatı çevremizi de koruyacak şekilde geri döndürmemiz ve salınımları azaltmamız gerekiyor. Enerji sektöründe fosil yakıt kullanımının azaltılması, yenilenebilir enerji kaynaklarının desteklenmesi adına önemli ilerlemeler kaydedildi. Fakat ulaşım sektörüne yeterince odaklanılmadı; çünkü enerji sektöründe değişim için birkaç büyük şirketin değişmesi etkili olurken, ulaşımda her bir bireyin alışkanlıklarını değiştirmesi gerekiyor. Eğer herkes katılım sağlarsa ulaşım sektöründe karbon emisyonlarını aşağı çekmek mümkün olabilir. Amsterdam ve Kopenhag gibi şehirlerde bisiklet kullanımı çok yoğun; ama bu dönüşüm de yıllar içinde gerçekleşti. Örneğin bir süre önce gerçekleştirdiğimiz Konya ziyaretinde bisiklet kullanımının ciddi şekilde artmış olduğunu gördük. Bisiklet sadece bir spor aracı olarak görülmüyor, günlük bir ulaşım aracı olarak görülüyor. Bunun yanı sıra, toplu taşıma da karbon emisyonlarının aşağı çekilmesinde önemli bir rol üstleniyor. COVID-19 sürecinde sağlık nedenleri ile insanlar toplu taşıma tercih etmediler ama bu konuda yeniden güven sağlayacak önlemleri hayata geçirilmesi gerekiyor. Sonuç olarak, Türkiye’de gerek siyasi liderlik gerekse yerel yönetimler açısından sürdürülebilir hareketlilik konusunda önemli bir farkındalık olduğunu görüyoruz.”
İstanbul’un ‘karbon nötr’ olma taahhüdüne tam destek
İstanbul, 2050 yılına kadar ‘karbon nötr’ bir kent olma taahhüdünde bulundu. Bu çok önemli bir adım ve İstanbul, Türkiye'de bu alanda bir plan gerçekleştiren ilk şehir. İstanbul’un bu yöndeki çabalarına tam destek vermeye devam edeceğiz.
Ankara kişi başı otomobil oranı en yüksek şehir
Ankara, kişi başına düşen otomobil oranı en yüksek olan şehir. İnsanları bir anda bisiklet kullanmaya ikna etmek kolay olmayacak; fakat büyükşehir belediyesi bu konuda son derece kararlı bir şekilde çalışıyor.
Gaziantep, “hareketlilik sağlıktır” diyor
“Gaziantep çok etkili bir bakış açısı ile hareketlilik kavramını sağlık unsuruna bağlamış. Daha fazla hareket etmenin, yürümenin, bisiklete binmenin sağlıklı bir yaşam için çok önemli olduğuna dair farkındalık oluşturan çalışmalar yapılıyor.”