Tutankhamun’un altın tacı…

HAKAN ATİS

Dünya genelinde etkisi görülen ekonomik iniş çıkışlar ülkemizde de hissediliyor. İçinde bulunduğumuz yıl özellikle gayrimenkul karmaşık bir grafik çiziyor. Sektörün önemli isimlerine göre her şeye rağmen umutlu bekleyiş devam ediyor. Geçtiğimiz yıl 1 milyon 200 bin dolayında konut satılan Türkiye, 2024’ü bunun üstünde kapatmayı hedefliyor. Bölgemizin yükselen yıldızı Urla da, sahip olduğu potansiyel ile Tutankhamun’un altın tacı gibi parlıyor.

İsveç’in dünya devi şirketlerinden birinde tepe yönetici olan kadim dostum Urla’ya yerleşmeye karar verdiğini söylediğinde açıkçası çok mutlu oldum. Ne de olsa bu coğrafya tersine beyin göçü ile alanında dünya çapında olan bir isme daha kavuşacaktı. Başka bir deyişle İzmir, hayat okulundan yedi yıldızlık tecrübe diplomasıyla zirvede mezun olan, uzmanlık alanının en saygın global isimlerinden birine daha merhaba diyecekti. Geçtiğimiz yirmi yıl içinde iş, sanat, spor, magazin, medya dünyasından tanınmış kişilerin huzur adresi olan Urla ve dolayısıyla İzmir, kaliteli bir dosta daha kucak açacaktı. Buna elbette çok sevindim… Arkadaşımın adını ve görev yaptığı kurumu özel hayata saygı gereği şimdilik yazmıyorum. Ancak gelecek aylarda yıllarını verdiği sektörü analiz edeceğim yazılarımda elbette açık kaynak olarak ifade edeceğim. Ne diyordum? Tek bir cümle ile özetlemem gerekirse bu yazının ana konusu gayrimenkul sektörü olacak. Hazır mısınız? O dünyaya alanının deneyimli isimlerinden Sarper Savgu’nun rehberliğinde giriş yapacağız.

UMUTLU BEKLEYİŞ

Urla merkezli olmak üzere Türkiye ve KKTC genelinde faaliyet gösteren genç iş insanı, yüksek enflasyon ve faiz oranlarının gayrimenkul sektörünü zorlamaya devam ettiğine dikkat çekiyor. Geçtiğimiz günlerde uzun bir sohbet gerçekleştirdik. İçinde bulunduğumuz süreçte ekonomik programla özdeşleşen yeni rotanın sektörlerinde canlanma yaratacağını düşünen Sarper Savgu’nun altı çizilmesi gereken değerlendirmelerini şöyle özetleyebilirim: “Kentsel dönüşüm projelerine ağırlık verilmesi ve inşaat malzemeleri ihracatındaki büyüme beklentileri sektöre olumlu katkı sağlayacak faktörler arasında yer alıyor. Yabancı yatırımcıların Türkiye pazarına olan ilgileri de devam etmekte. Uygun fiyatlı konutlar ve yatırım fırsatları yabancı yatırımcıların takibinde. Bu durum özellikle İstanbul ve Antalya gibi büyük şehirlerdeki mega projelerle destekleniyor. Ayrıca vatandaşlık için konut alım ihtiyaçları eskisi gibi olmasa da sektörü canlı tutmaya yardımcı oluyor. Özetle… 2024’te Türkiye’de gayrimenkul sektörünün ekonomik iyileşme ile orantılı ivme yakalaması bekleniyor. Ayrıca sıkça vurguladığım gibi kentsel dönüşüm projelerinin hız kazanması sektörü olumlu yönde etkileyecektir. Ancak altın çizerek belirtmek isterim ki yüksek enflasyon ve faiz oranlarının getirdiği finansal zorluklar sektörümüzdeki belirsizliği artırıyor. Öte yandan bazı bölgelerdeki yasal sorunlara çözüm bulunması hem müteahhit hem de son kullanıcıların rahat bir nefes almasına, sektörün ivmelenmesine sebep olacaktır.”

CAZİBE MERKEZİ

Türkiye, aklınıza gelebilecek her sektörde tam anlamıyla fırsatlar ülkesi. Yeter ki ekonomi, hukuk ve eğitim sistemlerinde uluslararası düzeyde güven telkin edebilsin. Bu sağlandığı sürece iç ve dış pazarda bereket rüzgarı esmemesi için hiçbir neden yok! Elbette yetkililerin de bu doğrultuda hareket etmesi önemli. Neyse… Konumuz siyaset değil. Yazımın ana konusu gayrimenkul olduğu için konuya yerel ölçekte de bakmak gerekiyor. Hal böyle olunca rahmetli Süleyman Demirel’in dediği gibi bir bilene sormak kaçınılmaz oluyor. İşte bu noktada sözü tekrar Coldwell Banker Storm Ofisi yöneticisi Sarper Savgu’ya bırakıyorum. Deneyimli isim şunların altını çiziyor: “Sektörümüze bölgesel olarak baktığımızda Urla’daki piyasa son yıllarda özellikle yüksek gelir gruplarına yönelik lüks projeler ve müstakil villalarla Türkiye çapında dikkat çekiyor. Bunun yanı sıra gastronomi alanında da adından sıkça söz ettiriyor. Tatil beldelerine yakınlığı ile birçok ihtiyaca cevap verebilen ilçemiz yatırımcıların yüzünü güldürmeye devam edecektir. Uzun yıllara dayanan mesleki tecrübemle şunu rahatlıkla söyleyebilirim; gayrimenkul zaman zaman durgunluk dönemine girebilir. Ancak bu dönemler en fazla yatırım yapılması gereken süreçlerdir. Böyle dönemler hiç şüphesiz ev sahibi olmak veya yatırım yapmak isteyenler için önemli fırsatları beraberinde getirir. Sözün özü… Genellikle uzun vadeli görülen gayrimenkul sektörü her zaman istikrarlı bir yatırım limanı olmaya devam edecektir. Urla, yakın çevresi ve İzmir kent geneli cazibe merkezi olmayı sürdürecektir.”

TEMEL ÖNERİLER

Edebiyat dünyamızın unutulmaz ismi Necati Cumalı’ın ‘Susuz Yaz’ tanımına uygun bunaltıcı bir günde sohbet ettiğim genç iş insanı mesleki geçmişine dayanarak bazı tavsiyelerde de bulundu. Bölgesel gelişmelerin, özellikle plan değişiklikleri, marka konut projeleri, yeni açılacak yol ve belediye hizmetlerinden haberdar olmanın yatırımcılar için avantaj teşkil edeceğini belirten Sarper Savgu, “Urla’da Coldwell Banker Storm Ofisi olarak 40 kişilik profesyonel ekibimizle hizmet veriyoruz. Yenilikçi uygulamalarımız ve portföy zenginliğimiz ile fark yaratıyoruz. Dönemsel faiz yüksekliği orta ve uzun vadede gayrimenkul yatırımına göre cazipmiş gibi algılanabilir. Ancak, unutulmamalıdır ki gayrimenkul her zaman çok daha güvenilir ve istikrarlıdır” diyor. Sözün özü değerli okurlar Urla, sahip olduğu fırsatlarla adeta MÖ 1332-MÖ 1323  arasında hüküm süren ünlü Mısır firavunu Tutankhamun’un görkemli altın tacı gibi parlıyor. Muhteşem coğrafyası, sağlık kaynağı mutfağı ve sunduğu huzur ortamıyla cazibe merkezi olmaya devam ediyor. Ne mutlu orada yaşayanlara ve yeni bir yaşam kurmak için kolları sıvayanlara. Ekonomi Ege Temmuz sayısında yeniden buluşuncaya kadar şen ve esen kalın.

Tüm yazılarını göster