Türkiye sadece doğal ve tarihi mirasıyla değil, modern turizm tesisleriyle de dünyanın önemli turizm merkezlerinden birisi. Bunun gerisinde, işini ciddiye alan, hizmet kalitesini artırmaya büyük önem veren ve kesintisiz bir biçimde ülkemize yatırım yapan iş insanlarımızın kararlığı yatıyor.
Turizm sektörümüz iyi dönem ya da kötü dönem kavramını düşünmeden her zaman geleceğe bakan vizyonerler sayesinde gelişiyor. Bu yatırımcılardan bir tanesi de, her zaman geri planda durmayı seçen, çok nadiren basın önüne çıkan Elit Turizm Yatırım AŞ, Bir aile şirketi olan Elit Turizm, Elite World markasının sahibi.
Elite World Hotels Yönetim Kurulu Üyesi Emel Elik Bezaroğlu’yla DÜNYA için özel bir söyleşi gerçekleştirdik. Emel Elik Bezaroğlu şirketin gelişim öyküsünü, yatırımlarını ve gelecek planlarını anlattı.
Küresel markalarla rekabet eden bir Türk markasının öyküsü...
- Elite World markası nasıl doğdu?
İlk otelimizi 1976 yılında Van’da açtık. Elite World markasıyla ilk yatırımımızı ise 2002 yılında Taksim Talimhane’de açılan 4 yıldızlı Elite World Prestige oteli ile gerçekleştirdik 2008’de bölgenin ilk 5 yıldızlı Oteli Elite World İstanbul; Eylül 2012 Van’ın en lüks beş yıldızlı oteli Elite World Van; Ocak 2014’te Elite World Business yatırımlarını devreye aldık.
- Zincir olma yolunda adımlar bunlar...
Evet, 2015 yılının Haziran ayında Elite World Marmaris Otelimiz zincirin ilk ve tek resort yatırımı olarak misafirlerimizle buluştu. 2017’de grubumuzun en yüksek kapasiteli otelini İstanbul Basın Ekspres Yolu’nda hizmete açtık. Elite World Europe Hotel, grubun en büyük kapasiteye sahip oteli oldu. Şehir otelciliğine yeni bir soluk getirmek amacıyla 2018’de Elite World Asia otelimiz hizmete girdi. 2019 yılının üçüncü çeyreğinde hizmete açılan Elite World Sapanca’yla zinciri daha da büyüttük.
- Kapasite ve çalışan personel rakamlarınız nedir?
Şu an 8 otelimizde 1661 çalışanımız var. Elite World Oteller Zinciri olarak toplamda 2102 odamızla 4206 üzerinde yatak kapasitesiyle hizmet veriyoruz.
- Yurt dışı yatırım planlarınız var mı?
Evet. Türk turizm sektöründeki tecrübelerimizi yurt dışına taşımayı planlıyoruz tabii., St. Petersburg’da beş yıldızlı Elite World St. Petersburg Moskovsky ve dört yıldızlı Elite World St. Petersburg otellerinin yatırımlarını tamamlayarak önümüzdeki yıllarda devreye alacağız.
- Turquality Marka Destek programı size ne sağlayacak?
Konaklama sektöründe “Turquality Marka Destek Programı”na kabul edilen ilk yerli marka olduk. Turquality süreciyle birlikte yurt dışı projelerimiz artarak devam edecek. 2020 itibarıyla” management” ve “franchise” sistemiyle zincir halkalarının genişlemesi de planlarımız arasında yer alıyor.
- Kongre turizmine de yatırım yapıyorsunuz...
THY Miles&Smiles program ortakları arasında yer alıyoruz. Tesislerimizin konumu misafirlerimize alışveriş merkezlerine, toplantı, kongre, kültür ve sanat merkezlerine ulaşım rahatlığı sunuyor. Son teknoloji ile donatılmış salonlarımızla iş toplantıları ve kongreler alanına da hizmet sunuyoruz.
- En son tesisiniz hakkında konuşalım biraz...
Elite World Sapanca için bugüne kadar 650 milyon TL yatırım yaptık. Otelimizde 420 kişiye istihdam sağlıyoruz. İstihdamın yüzde 90’ını başta Sapanca olmak üzere Kocaeli ve Sakarya’yı da kapsayan bölgede yaşayan çalışanlarımız oluşturuyor. Ağırlıklı turizm ve otelcilik öğrencileri ve yeni mezunlar ile çalışıyoruz.
Dolayısıyla Elite World Sapanca Convention and Wellness Resort her şeyden önce bölgeye önemli bir istihdam desteği sağlıyor. Ayrıca tedarikçilerimizin yine önemli bir bölümü bu bölgeden. Yatırımımız onların da ekonomik açıdan gelişmesine katkıda bulunacak. Aynı şekilde otelimize gelen misafirlerimiz de bölgenin diğer esnaf ve tedarikçilerine ekonomik katma değer yaratacak.
- Sapanca’ya yatırım yapma kararını nasıl aldınız?
Fikir Yönetim Kurulu Başkanımız Coşkun Elik’in bir Sapanca ziyaretinin ardından ortaya çıktı. Sapanca’nın potansiyelinin yeterince değerlendirilemediğini ve yeni yatırımlara ihtiyaç duyduğunu düşünen Coşkun Elik, konuyu Yönetim Kurulumuzun gündemine getirdi. Grubumuz 2015 yılının ikinci yarısından itibaren yaşanan terör olaylarının da etkisiyle şehir otelciliğinde meydana gelen gerileme ve turizm sektöründe yaşanan krizi fırsata çevirebilmek için otelciliğin farklı alanlarında büyüme planları içindeydi. Yapılan araştırmalar ve fizibilite çalışmalarının ardından Sapanca’da yatırım yapma kararı aldık.
Yatırım bölgemizle ilgili riskleri belirlemek ve bölgeyi daha avantajlı hale getirebilmek için Colliers International şirketinden danışmanlık aldık. Onlar da yaptıkları araştırmalar sonucunda bizim için en doğru yatırım modelini oluşturduktan sonra harekete geçtik.
- Doğal dokuyu korumak için neler yaptınız?
Doğayı koruma ve çevreci bir yapı oluşturma amacıyla LEEDS sertifikası (Amerikan Yeşil Binalar Konseyi tarafından oluşturulmuş ve geliştirilmiş dünyada ve Türkiye’de de geçerliliği kabul edilen ve tüm yapı türleri için geçerli olan yeşil bina sertifikasyon sistemi) için başvurumuzu gerçekleştirdik ve aldık. Çevre uzmanı ekipler arazimizi incelemeye başladı ve proje oluşumu sürecinde bizimle entegre bir şekilde çalışmaya başladılar. Yedi ay boyunca önceliğimiz “doğa” olacak şekilde çalışmalarımızı sürdürdük. 1.5 yıl sonra ise proje çizimlerini tamamlayarak temel atma aşamasına geldik. Yapıyı 22 ayda tamamladık. Yatırım kararı ve ön çalışmalar ile inşaat faaliyetlerinin gerçekleşmesi sonucunda toplam 3.5 senelik sürecin sonunda Elite World Sapanca Convention & Wellness Resort bugünkü halini aldı. İnşaat sürecinde bölgede bir ağaç dahi kesilmediği gibi peyzaj çalışmaları sırasında 600’ün üzerinde ağaç ekimi gerçekleştirdik.
- Büyük bir tesis ortaya çıktı. Hedefleriniz ne?
Bölgenin en büyük toplantı ve konaklama kapasitesine sahip tesisiyiz. , Elite World Sapanca Convention and Wellness Resort’un 500 odası ve ortalama 1000 yatak kapasitesi var. Bölgede halihazırda bulunmayan kongre turizmi hedefli konseptimiz, Sapanca’da katma değerli bir ziyaretçi profili yaratacak. Otelimiz bünyesinde 2 bin 200 metrekare sütunsuz 1 kongre salonu ve farklı boyutlarda 18 toplantı salonuna sahip bulunuyor. Otel, 2 bin kişilik kongre salonu ve toplantı salonları ile aynı anda toplam 3 bin kişiye hizmet verebiliyor. Fuaye alanımız ise bin metrekareden oluşuyor. Farklı illerde gerçekleşen kongreleri Sapanca’ya kazandırmayı amaçlıyoruz.
Otelimizde farklı tasarım ve konseptlere sahip yeme-içme alanlarımız var; Game Arena, bowling, Kids Club, biyolojik gölet, tenis kortları, futbol sahaları, basketbol sahası, açık havuz, macera parkları ve Aquapark gibi özel aktivite bölgeleri sunuyoruz.
8 bin 500 metrekarelik spa ve wellness alanımız Türkiye’nin en büyüğü.. Spa ve wellness turizmi ile yurt dışı pazarları da Sapanca’yı tanıtmak istiyoruz. Başta Avrupa ülkeleri ve Rusya olmak üzere diğer ülkelerden Sapanca’ya yabancı turist getirmeyi planlıyoruz.
Aydınlatma sistemleri tarım ve balıkçılığa taze kan getiriyor
Dünyada artan nüfus ve azalan kaynakların yarattığı dengesizliğe çözüm için yeni yollar aranıyor. Teknolojik gelişmelerle tarım, hayvancılık ve balıkçılık alanlarında verimlilik artıracak çözümler geliştiriliyor. Philips ürünleri kullanarak akıllı aydınlatma sistemi sunan Signify da bu alana yatırım yapan şirketlerin başında geliyor. Signify, Eindhoven, Hollanda’da 129 yılı aşkın süredir aydınlatma sektörüne liderlik eden Philips’ten doğan bir kuruluş.
Philip aydınlatma sistemlerini ana şirketten ayırma kararı alarak, 2016 yılında, Euronext Amsterdam Borsası’nda kote olan, ‘Philips Aydınlatma’ adında ayrı bir şirket oluşturdu. Bu şirket, Mayıs 2018 itibariyle halka arz sürecinin bir parçası olarak adını ‘Signify’ olarak değiştirdi. 2018 yılında 6.4 milyar euro değerinde satış yapan Signify’ın dünya genelinde 70’ten fazla ülkede yaklaşık 29 bin çalışanı var. Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi’nde iki yıl üst üste Endüstri Lideri seçildi. Royal Philips ile mevcut lisans sözleşmesi kapsamında şirket, ürünlerinde Philips markasını kullanmayı sürdürüyor.
Signify, tarımdan balıkçılığa kadar pek çok alana yatırım yapıyor. Orta Doğu ve Türkiye ve Pakistan Kurumsal İletişim Direktörü Ebru Ertan Bilge, şirketin çalışmaları hakkındaki sorularımızı yanıtladı:
2050’ye kadar dünya nüfusu 10 milyara ulaşacak ve bu nüfusun yüzde 70’i şehirlerde yaşayacak. Dolayısıyla dünyada gıda ihtiyacı çok önemli ölçüde artış gösterecek. Şu an dünyadaki ekilebilir alanların yüzde 80’i kullanılıyor. Signify LED aydınlatmanın sağladığı teknolojik olanaklarla gıda üretiminde dünya genelinde süreklilik sağlamaya ve karşı karşıya kalabileceğimiz gıda sorununa dair önlem almak için çabalıyor. Dikey tarım yöntemiyle kurulacak şehir çiftliklerinin 50 bin kişinin gıda ihtiyaçlarını karşılama potansiyeli var. Şirketin yatırımları kapsamında Eindhoven’da GrowWise Kentsel Tarım Araştırma Merkezi’ni kurduk.
- Aydınlatmayla yapılan tarımın avantajları neler?
Kapalı sistemde LED aydınlatmadan faydalanarak yapılan tarım faaliyetlerinde gereken su miktarı yüzde 90 oranında azalırken; gübreye olan ihtiyaç da yok ediyor. Ayrıca üretim için gereken tüm unsurlar (ışık, su, besleyici maddeler ve karbondioksit) kontrol edilebiliyor. Bu teknoloji ayrıca, üreticinin pazara, tüketicinin de ürüne erişimini de kolaylaştırıyor. Böylece taze ürün alım-satımını da daha geniş bir kitleye çok daha mümkün kılıyor.
- Aydınlatma balıkçılık alanında nasıl kullanılıyor?
Signify, sürdürülebilirlik çalışmalarını denize taşıdı ve kullandığı su altı ampulleri ile 100 bin lümene ışık sağlayarak, yaz güneşini taklit eden bir teknoloji yarattı. Bu su altı ampulleri yemleri daha besleyici bir hale getiriyor (better Feed Conversion Rate) böylece balıkların beslenmesi için daha yem kullanılıyor. Bu da daha düşük maliyet ve daha temiz su anlamına geliyor. Aydınlatma sistemi, 5 metre derinliğe kuruluyor. Böylece, yüzeye yakın yaşayan deniz biti enfeksiyonlarının da önemli ölçüde önüne geçiliyor.