Türkiye’nin turizmde Körfez savaşı, Apo’nun yakalanması sonrası olaylar, uluslararası seyahat endüstrisindeki birleşme, satın alma ve iflaslar, Asya ekonomik krizi, FETÖ’nün darbe girişimi, küresel salgın (Pandemi) gibi büyük krizleri aşması ve dünya klasmanında bugünkü yere gelmesinde sektörün lokomotifi konaklama alanında yatırım, işletme ve yönetimin yerlilerde olmasının önemli bir rolü var.
Denebilir ki Türkiye turizmde gücü buradan alıyor.
Türkiye’ye turizmde böylesine önemli avantaj sağlayan konaklama kesiminin bugünkü duruma gelmesinde de, yapılan yanlışlara rağmen arazi tahsisleri önemli rol oynadı.
Konu 19 Aralık Salı günü Ekonomi Gazetesi’nin Cumhuriyet Ekonomisi Kronolojisi dizisinde özlü biçimde anlatılmıştı.(*)
Türkiye’de konaklama alanında yatırımlar uzun süre kıyı bölgelerinde sıkışmışken buralardan çıkıp ülke geneline yayıldı.
Şırnak’tan Bodrum’a, Kastamonu’dan Mardin’e, Kapadokya’dan Çanakkale’ye kadar her ilde otel yatırımı yapılıyor. Bu yatırımları yapan, işleten ve yönetenler yerlidir. Bu alana yatırım yapan, işleten ve yöneten yerli firma ve kişiler, marka ya da sahiplik olarak birden çok tesisi bir araya getirerek grup ve zincir işletmeler oluşturuyor. Yerli grup ve zincir oteller de artıyor.
Türkiye’deki otellerden bünyesinde birden çok tesisi olanların oluşturduğu grup/ zincir sayısı 2001 yılında 84 iken 2009 yılında 141 oldu. Bunun 122’si yerliydi. 2023’te toplam grup/zincir sayısı 184’e ulaştı. Bunun 159’u yerli.
Bu birkaç veriden de görüldüğü gibi konaklama alanındaki grup/zincirler büyük oranda yerli firmaların elindedir.
Son dönemde yabancı grup/zincirler de bünyelerindeki markaları getiriyor. Ama yabancılar yatırıma değil markalarını kiralamaya (Franchise) geliyor.
Yabancı zincirlerin gelmelerinde, markalarını otellere kiraya verme şeklinde de olsa Anadolu’da görünmelerinde bir sakınca yok. Ama Türkiye’nin turizmde gösterdiği performansta konaklama kesiminin her yönüyle yerlilerde olmasının sağladığı avantajı yitirmemeli.
(*)Ekonomi Gazetesi’nde yayınlanan Faruk Türkoğlu’nun hazırladığı kendi alanında tek örnek olan, Cumhuriyet Dönemi Kronolojisi, gazetenin her birimindeki diğer yöneticilerle birlikte işin hamallığını yapanlardan Mustafa Kemal Çolak’ın editörlüğü ve Birol Teoman’ın güzel, özgün tasarımıyla keyifl e okunacak, bilgi aktaran, kitaplaştırılacak bir eserdir. Dizinin 19 Aralık Salı günkü bölümünde Türkiye’nin turizm alanındaki gelişmesi ve oynadığı rol özlü biçimde anlatılmıştı. Cumhuriyet’in 100. yılında bize bu eseri kazandıranları minnet ve şükranla bir kez daha anarken, Cumhuriyet Dönemi Ekonomi Kronolojisi çalışmasında emeği geçenleri kutluyorum.