Bilişim Vadisi; yenilikçi ve teknoloji tabanlı kalkınma felsefesinin ülkemizdeki en önemli temsilcisi. Bilimin teknolojiye, teknolojinin ürüne dönüştürüldüğü bir merkez olan Bilişim Vadisi’nin, projeleri ve hızlı gelişimiyle Türkiye’nin Silikon Vadisi konumunda olduğu aşikar.
Bildiğiniz üzere salgın sürecinde ülkemizde dijitalleşme daha stratejik bir önem kazandı, salgın dijital dönüşümün hızlandırıcısı haline geldi. Yerli otomobilin tanıtımıyla birlikte uluslararası teknoloji şirketlerinden yoğun ilgi gören ve yenilikçi çalışmalarıyla takdir toplayan Bilişim Vadisi de, sektörlerin ve firmaların salgının etkilerine ayak uydurmak için dijitalleşme çabasına girdiği bu sürece kayıtsız kalmadı. Bilişim Vadisi’nin öncülüğünde dijital teknolojilerin hem tedarikçisi, hem de kullanıcısı konumunda olan sanayi kuruluşlarına özel bir çalışma başlatıldı. Doğu Marmara Kalkınma Ajansı’nın (MARKA) desteklediği, “Sanayide Dijital Dönüşüm Analiz Programı” ile OSB’lerdeki işletmelerde dijital olgunluk analizi yapılmasına karar verildi. Proje kapsamında ilk etapta üç OSB’den 15 firma ile başlayacak programda, firmaların dijital dönüşüm kapasitesi ve ihtiyaçları belirlenecek. İMES OSB’yi bu projenin mimarı olarak görüyorum çünkü firmaların dijital dönüşüm kapasitesi ve ihtiyaçlarının ne olduğunu belirlemek için çok büyük çaba sarfettiklerini, raporlar hazırladıklarını biliyorum. Bu yol haritası ile hem teknoloji tedarikçilerinin yerlileşeceğine hem de uluslararası pazarda firmaların daha rekabetçi hale geleceğine inanıyorum.
Türkiye’nin en büyük teknoloji geliştirme bölgesi olan Bilişim Vadisi, bu projeyle hiç şüphesiz, dijitalleşme konusunda eksikleri olan firmaların sorunlarına çözüm önerileri getirecek, aynı zamanda firmalara rehberlik yapacaktır. Otomotiv Yan Sanayi ve İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (TOSB), İstanbul Madeni Eşya Sanatkârları Sanayi Sitesi (İMES) ve Güzeller Organize Sanayi Bölgesi’nde uygulanacak program çerçevesinde, ilk etapta bu üç OSB’den 15 işletmenin dijitalleşme bağlamındaki mevcut durumları, işleyişleri, olanakları, dijital dönüşüme karşı bakış açıları, kısa ve uzun vadeli projeleri, dönüşüm için nelere ihtiyaç duydukları gibi konular belirlenecek.
Böylece Bilişim Vadisi’nin firmaların dijitalleşme sürecinde ihtiyaçları olan yazılım, IOT, elektronik, haberleşme gibi ihtiyaç olan teknolojik ekipmanların tedariki sürecinde de bizzat rol alacağını düşünüyorum. Bu hususta sanayicinin dijital dönüşümünün yerli ve milli kaynaklarla sağlanacağı kanısındayım.
Bilişim Vadisi’nin yalnızca Bilişim Vadisi firmalarını değil, sektörü de domine etmek için çalıştığını biliyoruz. Bu konuyu yakından takip eden Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank da, geçtiğimiz aylar da vadiye tasarım stüdyoları, iş geliştirme merkezi, prototip üretim atölyesi, sergi alanı gibi yapılar kurulacağı, daha önemlisi de bir yazılım okulu açılacağı müjdesini vermişti. Üreten, değer katan, ticarileştiren ve istihdam oluşturan Bilişim Vadisi’nin, yazılım okulunun da kurulmasıyla birlikte yazılımda donanımlı ve girişimci gençler yetiştireceği aşikar. Sayın Bakanın bu müjdesiyle, dünyanın Bilişim Vadisi’ne olan ilgisi ve güveninin kat kat arttığına inanıyorum.
Türkiye’nin yarınlarını şekillendiren teknoloji üslerinden Bilişim Vadisi, umuyorum ki ülkemizin teknolojik gelişimini hızlandıracak ve güçlü altyapısı sayesinde gün geçtikçe bilişim sektöründe dışa bağımlılığımızı ortadan kaldıracak.