Doğadaki tüm türler için beslenme yaşamın devamı için zorunlu bir ihtiyaç. İnsanlık içinse yemek yemenin çok derin psikolojik ve kültürel çağrışımları var.
Yemek toplumlar için bir sosyal eylem biçimi. Bu yüzden binlerce yıldır ocağın, fırının , yemek pişirme aletlerinin ve en önemlisi sofranın insanlık tarihinde merkezde olduğunu görüyoruz.
Günümüzde, yemek kültürü sadece bireyler değil, ülkeler için de çok büyük önem kazanmış durumda. Gastronomi turizm ve ağırlama sektörünün temel taşlarından birisi olarak istihdam yaratıyor ve ekonomik kalkınmaya önemli katkıda bulunuyor. Bu yüzden, ülkeler arasında yeme içme kültürü konusunda kıran kırana bir rekabet yaşanıyor. Turizm ve tanıtım kampanyalarında gastronomiye büyük bir ağırlık veriliyor. Özel deneyimler vaat ediliyor.
Gıdada küreselleşme
Gastronominin büyümeye olan katkısı geçen yüzyılda anlaşılmıştı. Gıdada küreselleşme, sanayileşmedeki hızlanmaya bağlı olarak yaşanan göçlerle yaygınlaştı. Göçmenlerin açtığı işletmeler sayesinde ülke mutfakları arasındakı sınırlar azaldı. İtalya ve Çin başta olmak üzere Uzak Doğu mutfağı ABD ve Avrupa’da benimsenmeye başladı.
1960’lar sonrasında kitle turizminin gelişmesiyle birlikte kentlerin ve ülkelerin gastronomi mirasları da ön plana çıktı. İtalya, Fransa, İspanya, Yunanistan gibi Akdeniz ülkeleri, markalaşma yolculuklarında yemek kültürüne ağırlık verdiler. Turistler bu ülkelere sadece güneş, deniz, kum için değil, o ülkelerin yaşam biçimlerinin parçası olmak için gitmeye başladılar. Böylece bu coğrafyadaki işletmelerin ve ülkelerin ürettiği gıda ürünlerinin katma değeri arttı.
Türkiye hızla gelişiyor
Türkiye zengin gastronomi mirasının geç farkına vardı, ama hızlı bir gelişme gösterdi. Hatay, Gaziantep, Adana, Kayseri, Mardin, İzmir gibi illerimizde bu alanda önemli adımlar atıldı. Coğrafi işaretli ürünlerimiz çoğaldı.
Son yirmi yılda ise restoran işletmecilerimiz büyük adımlarla ilerleyerek önemli bir hamle yaptılar. Özellikle İstanbul’da dünyanın en iyileriyle rekabet edecek özgünlük ve gelişmişliğe sahip restoranlar açıldı. Çok başarılı şeflerimiz ön plana çıktı. Üniversitelerde gastronomi bölümleri kuruldu ve bu bölümler gençlerimiz için bir cazibe merkezi haline geldi.
Ülkemizde küresel markaların şubeleri açıldı. Restoranlarımız ve şeflerimiz ödüller kazandılar. Yatırımcılarımızın sayısı arttı. Hatta, bazı kuruluşlarımız yurt dışında, Birleşik Arap Emirlikleri, İngiltere, Moskova, New York gibi önemli coğrafyalarda restoran yatırımları yaptılar.
Pandemi sonrasına hazırlık
Yiyecek ve İçecek sektörümüz pandemi döneminde oldukça zor şartlarda mücadele etmek zorunda kaldı. Kuruluşların dayanışma içinde olması ve Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği (TURYİD) çevresinde buluşması da endüstrinin güçlenmesine katkıda bulundu. Pandemi sonrasında yeniden turizm canlandığında bu dayanışmanın ödülünün büyük olacağını da şimdiden öngörebiliriz.
Ülke markasına değer katan bir stratejinin parçası
Yiyecek ve İçecek sektörünün önde gelen isimleri, İstanbul’da 4 Ocak 2022’de Sunset Restaurant’ta düzenlenen TURYİD’in 13. Olağan Genel Kurulu’nda bir araya geldiler. TURYİD turizmin önde gelen yeme-içme-eğlence sektörünün yatırımcıları, gastronomi tesisi işletmecileri ve tedarikçilerinden oluşuyor. Yıllık üç milyar doları aşan cirosu ile ülkemizdeki Yiyecek ve İçecek sektörünün yüzde 25’ini temsil ediyor.
TURYİD’in 13. Olağan Genel Kurulu’nda Kaya Demirer 6. dönem Yönetim Kurulu Başkanlığı’na seçildi. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevine Barış Tansever (Sunset), Gamze Cizreli (Big Chefs), Ayhan Çarıkçılar (Midpoint), Onur Tanincioğlu (Grill Prime) ve Tayyar Zaimoğlu (Onbaşılar Kebap) getirildi.
Gastronominin Türkiye’nin öncü sektörlerinden birisi ve “vizyon odağı olduğunu vurgulayan Kaya Demirer TURYİD’in misyonunu şu sözlerle dile getirdi:
“TURYİD Anadolu’nun kadim mutfak kültürünü ağırladığı tüm misafirlerine kusursuz bir deneyim olarak yansıtmakta ve Türkiye’ye gelen konuk sayısını arttırmak için çalışmaktadır. Kültürümüzü ve değerlerimizi yansıtan bu yeme içme deneyimi bugün Londra, Paris, Dubai, Moskova, New York gibi metropollerde ülkenin modern yüzünü yansıtan, bu toprakların ürünlerini tanıtan, ihracat potansiyelini arttıran ve belki en önemlisi ülke markasına değer katan bir stratejinin parçasıdır.”
TURYİD yönetiminden önemli haberler
TURYID Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Demirer yeni dönemle ilgili, önemli mesajlar da verdi. Demirer, bahşişin yurt dışındaki pek çok ülkede olduğu gibi kredi kartı ile ödenmesinin önünün açılması gerektiğini dile getirdi. Hem çalışanların gelirini artıracak hem de harcamanın nakitten kayda geçmesini sağlayacak olan bu konuyla ilgili olarak gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiğini vurguladı.
Kaya Demirer’in verdiği bilgiye göre, Global Gastro Ekonomi Zirvesi’nin üçüncüsü 24 Mart 2022 tarihinde Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenecek. TURYİD yakında online menü görüntüleme, sipariş, ödeme ve rezervasyon yapılmasına imkân veren bir uygulamayı da hayata geçirecek.
Kuruluş, sektörün kaliteli ve sürdürülebilir bir insan kaynağı sağlamak amacı ile T.C. Milli Eğitim Bakanlığı, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı işbirliği ile çalışmalara devam edecek. Pandemi döneminden önce Özyeğin Üniversitesi ile imzalanan protokol çerçevesinde, seçmeli ders olarak Gastronomi bölümü öğrencilerinin son senelerinde TURYİD’e üye işletmelerde staj ve “Management Trainee” (İşletme Stajı) programının hayata geçirilecek.
Yeni dönemde başarılar dileğiyle...
13. Dönem TURYİD Yönetim Kurulu’nda aşağıdaki isimler görev alıyor. Kendilerine başarılar diliyoruz.
Umut Özkanca (Doğuş Hospitality), Ebru Koralı (Yalı 77), Yaprak Baltacı (Morini), Doğa Erzi (Coca Cola), Yücel Özalp (Topaz), Ali Rıza Yılmaz (Parkfora), Ali Kemal Bak (Divan), Lütfü Sapmaz (Portaxe), Sadettin Cesur (BTA), Volkan Mumcu (Tavuk Dünyası), Uğur Talayhan (Swissôtel), Gökmen Sözen (Sözen Organizasyon ve Yayıncılık), Nuri Develier (Develi), Özlem Özkan (Bistro33), Osman Sezener (Od Urla), Bülent Polat (Bay Döner), Ahmet Uras (The Galliard), Faruk Ügümü (Hünkar), Çetin Kolukısaoğlu (d.ream), Görkem Girav (Ma’na), Razık Büyükgazel (Konak Antakya), Murat Kolbaşı (Arzum), Arda Galin (Bisquitte)