Türkiye’nin nabzını araştırma şirketlerinden daha iyi tutuyoruz

Handan Sema CEYLAN YERELDEN KÜRESELE

Türkiye’nin 81 ilindeki 800’ü aşkın Petlas bayisi, satış noktaları ve filo müşterileri ile ülkenin kılcal damarlarına kadar ulaştıklarını söyleyen AKO Grup Yönetim Kurulu Üyesi Safa Özcan, “Bu özelliğimizle Türkiye’nin nabzını araştırma şirketlerinden daha iyi tutuyoruz. Hem ekonomik gelişmelerin öncü göstergelerini fark ediyoruz hem de siyasi eğilimleri görebiliyoruz. Hatta sektör sektör gelişmeleri izleyebiliyoruz” dedi.

AKO Grup’un üçüncü kuşak temsilcisi Safa Özcan, Petlas’ı satın almalarının ardından getirdikleri noktayı, uçak ve savunma sanayine yönelik çalışmalarını, Çankırı ve Kırşehir’deki yatırımlarını EKONOMİ’ye anlattı.

“En güçlü kasımız satış” diye söze başlayan Safa Özcan, “Dedem Abdukadir Özcan, 1955 yılında iş hayatına adım atıyor. Grubumuzun isim babası o. AKO Grup 1970’te faaliyetlerine lastik satışıyla başlıyor. İkinci kuşak babam ve amcam. 1990’lı yıllarda o dönem birlikte çalıştığımız marka ile yaşadığımız sorunlar nedeniyle ithalatla tanışıyoruz. Üretime ise 1993’te Ankara’da kurduğumuz soğuk lastik kaplama fabrikasında başladık. 2005’e gelince 1976’da kamu yatırımı olarak kurulan Türkiye’nin yerli sermayeli lastik üreticisi Petlas’ı, o dönem özelleştirmeden alan bir gruptan alarak sanayiye atıldık” bilgilerini verdi.

Binek, kamyon, otobüs, traktör, iş makinesi ve endüstriyel araçlar için lastik sattıklarını anımsatan Özcan, “Dolayısıyla tarımda işler nasıl, inşaat sektörü nasıl gidiyor gibi pek çok sorunun cevabını önceden görebiliyoruz. Anadolu’nun en ücra köşelerinde bile diğer markalardan daha çok varız ve başarılıyız. 800’ün üzerinde Petlas bayimiz var. Diğer markalarımızla 1200 tabelalı noktadayız. Ürün verdiğimiz yerleri de düşünürsek 2 bin ayrı noktamız var. Filo müşterilerimizi de düşünürsek ağımız daha geniş. Siyasi olarak da ekonomik olarak da her coğrafi bölgede gelişmeleri önceden görebiliyoruz” şeklinde konuştu.

"TÜRKİYE’NİN LASTİK PİSTİNE SAHİP TEK MARKASIYIZ"

AKO Grup olarak yaptıkları işleri anlatan Özcan, şunları söyledi: “Petlas öncülüğünde lastik sektöründe Starmaxx, Milestone markaları, Sumitomo Rubber AKO Türkiye ortaklığıyla Dunlop ve Falken’le varız. Aküde, AKO Akü ve Turbo Akü, jant sektöründe AKO Jant, lastik kaplamada Contra markamız var. Türkiye’nin lastik markasıyız ama aynı zamanda Türkiye’nin küresel lastik markasıyız. Bu bilinçle savunma sanayimiz için de ürün üretiyoruz. Ar-Ge’nin duayenleri ile çalışıyoruz. Petlas markamızla, Türkiye’de ilk ve tek askeri uçak lastiği, ilk radyal traktör lastiği, ilk ve tek tam çelik iş makinesi lastiği, ilk run-flat lastiğini ürettik. Tüm bunların yanı sıra ilk ve tek Self Sailing teknolojisi geliştirmenin, ilk ve tek lastik test laboratuvarını kurmanın da gururunu yaşıyoruz. Hassas tarıma uygun lastiklerle, Türkiye’de sürdürülebilir tarım uygulamalarında yerlileşmeye de katkı sağlıyoruz. Petlas olarak ilk ve tek lastik pistine sahip markayız. Milli havacılık lastiklerinin ürün onayını kapsayan Uluslararası Akredite Test Merkezi unvanını kazanan dünyada 4’üncü, Türkiye’de ise ilk marka olduk.”

"HEM ÜRETİMDE HEM TESTTE DIŞA BAĞIMLI DEĞİLİZ"

Petlas’ın Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında uygulanan ambargo nedeniyle Türkiye’nin lastik ihtiyacında dışa bağımlıktan kurtulması için kurulduğunu anımsatan Özcan, “Bugün bu amaca yönelik katkıyı tam olarak sağlıyoruz. Özelleştirmenin yapıldığı 2005 yılında üretim hacmi ayda bin 500 ton iken bugün kapasitemiz 20 bin 500 tona ulaşmış durumda. Türkiye’nin savunma sanayi havacılık alanında geliştirdiği milli hava araçları projeleri için 15 farklı platformundaki 22 farklı lastiği kendi know-how’ımızla üreterek, kullanımları için gereken sertifikalandırmayı da sağlayabiliyoruz. Böylece hava araçlarının hem lastiklerinde hem de uluslararası onay iradesinde dışa bağımlılıktan kurtuluyoruz” dedi. Özcan, “KAAN, HÜRJET, HÜRKUŞ, Bayraktar TB2, Akıncı, Atak II, Gökbey gibi hava araçlarının lastiklerinin test süreçlerini dışa bağımlı olmadan kendi bünyemizde tamamlayabileceğiz. Ürettiğimiz lastiklerin hiçbirinde dışardan alınmış lisans yok. Ürünlerimiz, tam donanımlı Ar-Ge laboratuvarlarımızda bu toprakların zekasıyla ve emeğiyle üretiliyor, kendi bünyemizdeki akredite pistimizde test ediliyor” şeklinde devam etti.

"2030 YILINDA ÜRETİMDE HEDEF; 10 MİLYON AKÜ"

Safa Özcan, Çankırı’daki Turbo Akü fabrikalarında görece en iyi sonuçları veren üretim tekniği Matrix Press (Punch) ve Kaizen Tüneli teknolojisi ile aküler ürettiklerini kaydetti. Özcan, “Bu teknolojilerle aküler daha dayanıklı oluyor ve yıllarca en üst seviyede enerji sağlayabiliyor. Aküleri laboratuvarlarımızda geliştiriyoruz. 2030’da 10 milyon adet akü üretme hedefimiz var. TÜRKAK tarafından layık görüldüğümüz Ulusal Akreditasyon sertifikası ile güvenilir laboratuvar imkânlarımızı dış taleplere de açmanın gururunu yaşıyoruz” dedi.

"TÜRKİYE’NİN EN FAZLA İHRACAT YAPAN LASTİK ÜRETİCİSİYİZ"

Lastik alanında başta Avrupa ve ABD pazarı olmak üzere 130’u aşkın ülkeye ihracat yaptıklarını yaptıklarını kaydeden Özcan, “Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından 20 yılı aşkındır yapılan ve 26 sektörün tamamını kapsayan araştırmanın 2023 sonuçlarında; Türkiye’nin ilk 1000 İhracatçısı listesinde genel sıralamada 92’nciyiz. Türkiye’de en fazla ihracat yapan lastik üreticisiyiz. Geçen yıl Petlas yaklaşık 266 milyon dolarlık ihracat yaptı. 4 bin 750 kişilik istihdamımızla Türkiye’ye katma değer sağlamaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

"AVRUPA’NIN EN BÜYÜK LASTİK FABRİKASI UNVANINI KORUYACAĞIZ"

“Kırşehir’de yeni bir akıllı fabrika kurmak için inşaata başladık” hatırlatmasını yapan Özcan, “Binek ve hafif ticari araçlar için yeni nesil lastik üretim teknolojilerine sahip olacak bu tesisi 2025-2026 arasında tamamlamayı hedefliyoruz. 360 milyon dolarlık yatırıma sahip olan fabrikamız, markamızın yıllık üretim kapasitesine 100 bin ton ekleyerek, toplamda 340 bin ton üretim kapasitesine ulaşmamızı sağlayacak. Ayrıca, yeni fabrika yatırımıyla birlikte 2 bin kişiye de yeni istihdam fırsatı sunacağız. Avrupa’nın tek çatı altında en büyük lastik fabrikası olma pozisyonumuzu bu yatırımla koruyacağız” açıklamalarını yaptı.

Tek çatı altında en fazla GES’e sahip lastik fabrikasıyız

"Petlas olarak 2030’a kadar doğrudan emisyonlarımızı yüzde 58 azaltma hedefimiz var. Fabrikamızın sadece çatısına değil atıl alanlarına da güneş enerji santrali (GES) kurduk. Çatıda 200 bin m2’lik ve arazisinde 110 bin m2’lik alana GES kurmuş durumdayız. Bu en yakın rakibimizin 7 katı büyüklüğünde bir alanı GES panelleriyle kapladığımız anlamına geliyor ve bizi dünyada tek çatı altında en fazla GES paneline sahip lastik markası hâline getiriyor. Fabrikamızın elektrik kullanımının yaklaşık yüzde 20’sini bu sayede yenilenebilir enerjiden sağlıyoruz. Ayrıca Çankırı’daki AKO Akü fabrikamızın çatısına kurduğumuz GES panelleriyle yıllık 5 milyon kilowatt saat ve Temelli’deki Akojant fabrikamızın çatısına kurduğumuz GES panelleriyle yıllık 3,5 milyon kilowatt saat elektrik üretiyoruz."

Yılda 280 bin ton karbon salımını engelleyecek tesis

"Kullanım ömrü dolmuş lastiklerin geri dönüştürülmesi gezegenimiz için çok önemli. Çevre, sağlık, yanma ve maddi açıdan tehlike arz ediyorlar. Ama dönüştürüldüğünde çok geniş yelpazede kullanılabiliyor. 2022’de Ankara Temelli’de AKO Ömrünü Tamamlamış Lastik Geri Dönüşüm Tesisi’ni kurduk. Yıllık 75 bin ton atık lastiği geri dönüştürme kapasitesine sahip tesis, tam kapasite çalışırsa yılda 280 bin ton karbon salınımı engelleme potansiyeliyle sektörün son yıllarda yapılan en büyük sürdürülebilirlik yatırımı. Geri dönüşümle elde ettiğimiz kauçuk, çelik gibi nitelikli hammaddeleri dünyamıza yeniden kazandırıyoruz."

Off road’a, toprak ralli lastikleri geliştiriyor

"Türkiye’de motorsporları alanındaki duayen isimler ve lastik sektörünün duayenleri ile bir araya gelerek Türkiye’nin yarış lastiğini geliştiriyoruz. Petlas toprak ralli lastikleri Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED) ile iş birliği kapsamında Türkiye Ralli Şampiyonası’nda toprak parkurda gerçek yarış koşullarında pilotlara başarılar kazandırıyor. Türkiye Offroad Şampiyonası’na isim sponsoru olduk. Bunun yanı sıra TOSFED ve FİAT iş birliğiyle, şu sıralarda elemeleri yapılan ve genç pilotlara yarış dünyasının kapılarını aralama fırsatı yaratan TOSFED Yıldızını Arıyor projesine de katkı sağlıyoruz."

Tüm yazılarını göster