Harvard Business Review tarafından dünyanın en güçlü yeşil Sivil Toplum Kuruluşu olarak tanınan CDP, iklim değişikliği konusunda özel sektörün sorumluluk alması gerekliliğinden hareketle, özel sektörün iklim değişikliği politikaları ve suya yönelik stratejilerini şeffaf bir şekilde açıklayabilecekleri bir platform sunuyor. 2019 yılı itibariyle, 96 trilyon dolar değerindeki varlığı yöneten 525 yatırımcı adına hareket eden CDP, dünyanın önde gelen şirketlerine çevresel politikalarını açıklamaları adına çağrıda bulunuyor. Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu, 2010 yılından bu yana CDP’nin Türkiye’deki partnerliğini üstleniyor.
CDP, Türkiye’deki 10’uncu yılını 9 Haziran 2020, Salı günü online olarak gerçekleştirdiği CDP Türkiye İklim Değişikliği 10. Yıl Konferansı ile kutladı. Konferansta, CDP İklim Değişikliği & Su Programı 2019 Türkiye Sonuçları ve CDP Türkiye Liderleri açıklandı. CDP Türkiye İklim Değişikliği 10. Yıl Konferansı’nda bu yedi şirket “CDP Türkiye Liderleri” ödüllerinin sahipleri oldu.
Eti Soda CDP Su Programı kapsamında, tüm dünyada A notunu alan 72 Global lider arasına girmeyi başardı ve Küresel Su Lideri oldu. CDP Türkiye İklim Liderleri kategorisinde Arçelik, Aselsan, Brisa Bridgestone, Migros ve Tekfen Holding; CDP Türkiye Su Liderleri kategorisinde Tekfen Holding, Yapı Kredi Bankası ödüle layık görüldü. Brisa ayrıca CDP’nin bu sene başlattığı yeni bir derecelendirme kategorisi olan Tedarikçi İletişimi Derecelendirmesi (SER) kategorisinde A notunu alarak küresel liderler arasına giren Türkiye’den tek şirket oldu.
Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu - CDP Türkiye Projeler Yöneticisi Mirhan Köroğlu Göğüş’ün verdiği bilgilere göre, Türkiye’de, CDP’nin küresel derecelendirme metodolojisine göre yüksek derecelendirme notu alan şirket sayısında artış yaşanıyor. Köroğlu Göğüş, bu artışın, Türkiye’de sadece raporlama yapan şirket sayısının değil, şirketlerin yaptıkları raporlamanın kalitesinin de yıldan yıla arttığını gösterdiğini belirtiyor.
Türkiye, iklim değişikliği alanında küresel liderler çıkartan bir ülke
● Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü ve Baş Araştırmacısı Melsa Ararat, “Bugün Türkiye, iklim değişikliği alanında küresel liderler çıkartan bir ülke” vurgusu yaparken, şunları söylüyor: “On yıl sonra iklim değişikliği, bizim için de; şirketlerin sadece sistemik bir risk değil, yeni tip bir iş yapma biçimi ve yönetim anlayışını deneyimlediği, bu deneyimleri başka alanlara uyarlandığı bir örgütsel dönüşüm temasına evrilecek” ifadesini kullanan Ararat, “Bu dönüşüm, toplumsal ve sosyal etkilere duyarlı, tüm paydaşlarına karşı sorumlu, karlılığı toplumsal bir amaca yönelik örgütsel çabanın doğal sonucu olarak yaşayan şirketlerin alternatif bir ekonomik ve finansal sistemin yapı taşlarını oluşturma süreci olacak.”
İş dünyası olarak birlikte aksiyon almalıyız
● Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin’in yorumları ise şöyle: “Sıcaklık artışını 1,5 derecenin altında tutmak için yalnızca 10 yılımız var. Tamamen büyüme ve kâr odaklı, eski, lineer ekonomi modeline geri dönme hatasına düşersek en az 2-3 yıl kaybedeceğiz ve bu kayıp sonrası almamız gereken kararlar çok daha radikal ve zorlayıcı olacak. İş dünyası olarak üzerimize düşen hiç vakit kaybetmeden hep birlikte aksiyon almak. Bu sorumluluk duygusundan hareketle, bir CDP girişimi olan Bilime Dayalı Hedef doğrultusunda 1,5 derece hedefi ile uyumlu olarak, karbon emisyonlarımızı 2035 yılına kadar yüzde 71 azaltacağımızı açıkladık. İklim aciliyetinin bilinciyle, bu taahhüdümüzü 2020 yılı sonunda gerçekleştirmeyi, hatta bu hedefin ötesine geçmeyi planlıyoruz. Sürdürülebilir iş modellerini teşvik edecek inovatif finansman modelleri ile, Türkiye’nin iklim değişikliği ile mücadelesine ve düşük karbonlu ekonomiye geçişine katkıda bulunuyoruz.”
"Doğa bizden özen ve saygı bekliyor"
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun konferansta yaptığı konuşmasında öne çıkan noktalar şöyle: "Dünya bizden ciddi anlamda özen ve saygı bekliyor. Doğa insan ilişkisinin pandemi süreciyle beraber tekrar yorumlandığı ve konuşulduğu bu dönemde İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak daha önce yer alınmayan C40 Topluluğuna katıldık. Çok büyük ilgi gördü. Bu kapsamda tümüyle doğaya ve insana saygıyı, iklim değişikliğine dair ortak mücadeleyi öngören bir protokol imzaladık. Aynı zamanda 2021 sonuna mutlaka dünyanın iklim değişikliğiyle mücadelesindeki bütün parametreleri unsurları hayata geçirmekle ilgili de bir taahhütte bulunduk. Florya’da konumlandıracağımız İstanbul Planlama Ajansı kapsamında Vizyon 2050 adlı bir çalışma bölümümüz var. Bunu kamuoyuna açık olarak yürütme hedefindeyiz. Buradaki yol haritamızın en önemli bölümü iklim değişikliğine dönük mücadele olacak.”