Türkiye’de döviz kuru tahmini yapmak mümkün mü?

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

Bu köşeyi ve yazılarımı izleyenler bilir. Ben döviz konusunda herhangi bir tahmin yapmam, yapamam; hele hele zaman da vererek “Dolar şu tarihte şu olacak” gibi iddialı görüşleri hiç dile getirmem. Döviz için tarihle birlikte düzey belirtmenin mümkün olabileceğine inanmam; bu yöndeki tahminlere de güler geçerim.

Çünkü Türkiye’de dövizin değerini ekonomik gerçekler değil siyasilerin tutumu ve aldığı kararlar belirler.

Örneğin Eylül 2021’de faiz indirimine gidileceği biliniyor muydu ki döviz tahmini yapılabilsin!

Yine 2021 yılı... Merkez Bankası’nın politika faizi 16 Aralık’ta yüzde 15’ten yüzde 14’e indirildikten sonra iyice artan döviz talebi, 19 Aralık’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Faizi daha da düşüreceğiz” şeklindeki açıklamasının ardından 20 Aralık Pazartesi günü inanılmaz bir hız kazandı. Dolar ilk kez 20 Aralık 2021 Pazartesi günü 18 lirayı aştı. Herhalde o gün öğleden sonra döviz tahmini yapan uzmanlar(!) dolarda kısa sürede 25-30 liraların görüleceğini dile getiriyordu. Ama o gün akşam ne oldu; KKM açıklandı, Merkez Bankası döviz satışı anlamında piyasada müthiş bir baskı kurdu ve 21 Aralık Salı sabahı dolar 11-12 liralara indi. 20 Aralık’ta 18 lirayı aşan, 21 Aralık’ta 11-12 liraya gerileyen dolar yeniden 18 liraya ancak 2022’nin ağustos ayında çıktı.

Ya 2022’nin ağustosundan 2023’ün mayısına kadar olan dönem ve sonrası... Dolar bu sürede adeta yatay gitti, götürüldü. 2023 seçimleri sonrası serbest bırakılan dolar yalnızca bir ayda, geçen yılın haziran ayında bu kez tam yüzde 27 arttı.  

Döviz, örnek verdiğim tüm bu dönemlerde ekonominin gereklerine göre değil, siyasetçinin tutumuna göre yön çizdi.

Yani demem o ki, Türkiye’de döviz tahmini yapılamaz.

Ama şu görüşü ayrı tutuyorum.

Dolar şu olmalı, doların gerçek değeri şu” demek başka. Doğrudur, değildir; herkes bir veri setini dikkate alarak bu hesabı yapabilir.

Ancak “Dolar şu tarihte şu olacak” demek içi boş bir yaklaşımdan öteye geçmez.

Benim yaptığım ne?

Şimdiye kadar yazdıklarımla dün bu köşede yer verdiğim görüş bir çelişki gibi görülebilir; ama ortada bir çelişki yok.

Ben dün doların normal gidişatla bu yıl “hangi düzeyde oluşmayacağını” yazdım.

Lütfen dikkat; ben “Dolar şu olur” demedim, “Dolar şu olamaz” dedim.

İki kavram arasında çok büyük fark var.

Dünkü yazımı okumayanlar olabilir. Kısaca özetleyeyim:

“Yılın ilk yarısındaki ortalama dolar kuru 31.50 dolayında gerçekleşecek. 2024- 2026 dönemi orta vadeli programında 2024’ün ortalama kuru 36.78 düzeyinde varsayılmıştı. Bu ortalamaya ulaşmak, yılın ikinci yarısındaki ortalama dolar kurunun 42 liraya çıkmasıyla mümkün. İkinci yarıdaki ortalama 42 lira olursa, bu da yıl sonundaki kurun 50-51 düzeyine çıkması demektir.

Dolar bugünlerde 33 lira olduğuna göre altı ay içinde 50 lira dolayına çıkılması, yüzde 51 artış anlamına gelir. Yılın ilk yarısında yüzde 12 artan doların ikinci yarıda yüzde 51 artmasına izin verilmez; çünkü ekonomi yönetimi düşük kur artışını enflasyonla mücadelenin olmazsa olmazı kabul ediyor. Dolayısıyla dolar ne ikinci yarı ortalamasında 42’ye çıkar, ne yıl sonunda 50’yi aşar, ne de yıl ortalaması 36.78’e ulaşır.”

Sonra da altını kalın kalın çizerek bu senaryonun normal gidişata göre böyle olacağını ifade ettim.

Yabancının düşük kur tahmini makul mü, yoksa mesaj mı?

Dikkatinizi çekiyordur, yabancı bankalar ve diğer finans kuruluşları bu yılki dolar tahminlerini epeyce düşük tutuyor. Öyle ki, bu kuruluşların çoğunun yıl sonu dolar tahmini, bizim orta vadeli programımızda yer alan yıl ortalaması olan 36.78’in bile çok çok altında.

Girişte yazdığım gibi yıl ortalamasını tutturmak bile ikinci yarı ortalamasının 42 olmasını gerektirirken yabancılar nasıl oluyor ya da neyi esas alıyor da yıl sonu için 35-36’lar dolayında tahminler dile getiriyor? Hatta kimi tahminlerin daha düşük olduğu da dikkat çekiyor.

Temel soru başlıkta zaten: “Yabancıların yaptığı bu dolar kuru tahmini makul mü, yoksa bir mesaj mı içeriyor?”

Yabancıların yılın ilk yarısındaki eğilime ve ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadele için Türk parasına reel olarak değer kazandırma politikasına bakarak makul bir tahminde bulunduğunu söylemek yanlış değil.

Ama bu tahminler o kadar masum da değil!

Carry trade için gelen yabancının kazanacağı para, dolardaki artış oranıyla ters bir ilişki içinde...

Kur ne kadar az artarsa kazanç o kadar çok; ya da kur ne kadar çok artarsa kazanç o kadar az, hatta o durumda zarar olasılığı bile var.

Dolayısıyla Türkiye’ye yurt dışından “Biz doların şu düzeyde kalacağını tahmin ediyoruz” türü mesaj yağmasını başka türlü de okuyabiliriz.

Nasıl mı; bu “Tahmin ediyoruz” ifadesini “Bu düzeyin üstüne çıkılmasın” diye okumak herhalde yanlış olmaz.

Örtülü biçimde “Bakın dolar kurunu bu düzeyde tahmin ederek Türkiye’de portföy yatırımı yapacak olanlara mesaj veriyoruz ama anlayın işte, asıl mesajımız size, kuru bu düzeyin üstüne çıkarmayın” mı denilmek isteniyor acaba!

Tüm yazılarını göster