Dünya Gazetesi’nin Global Konuşmalar Platformunda Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı’yı dinliyoruz; “Bizler dış coğrafyalarda sadece kalitemizle değil, kültürel birikimimizle öne geçiyoruz.”
Tosyalı, Cezayir'deki dev demir çelik yatırımıyla Türkiye’nin başarılı Dış Türkler’inden... Afrika’da Çin’in davranış modeli ile Türklerin iş yapma kültürü arasındaki farka işaret ediyor; “Bizler yörede muazzam yaşama alanları oluşturuyoruz. Çinliler, ekmeğini kurutup Çin'den getiriyor. Sigarasını dahi Afrika’dan almıyor.”
Tosyalı; bu ülkedeki 4 bin 700 çalışanından 4 bini Cezayirli... Beş yıldızlı konforda barınıyor, tüm sosyal haklara sahipler ve üretilen değeri, şirketin yanı sıra ülke ve yöre kalkınmasına yöneltiyorlar. Türk hamamından, sinema, kafe, spor etkinliklerine dek her detay düşünülmüş.
Oysa Çin, kendi hükümetinin sağladığı agresif finansal güç ile tam tersini yapıyor. Gittiği ülkede toplumsal hiçbir sorumluluk üstlenmiyor. Tek gayeleri, kazandıklarının tümünü ülkeden çıkarmak. Çin şantiyelerinde insanlık dışı çalışma şartları mevcut.
Tam da bu noktada Çin’in sermaye işgali altındaki Afrika; Türkiye’nin farkını görmeye başladı. Tosyalı; “burada kültür geçişi sağlıyoruz” diyor ve daha fazla Türk girişimcisinin bu pazarlarla ilgilenmesini öneriyor; “biz yolu açtık, otomotiv, makine gibi alanlar bakir, gelebilirsiniz.”
SÖMÜRMEYEN ORTAK TÜRKİYE
Necip Fazıl, bir gün konferans verirken Cezayirli bir öğrenci kalkar ve Fransızca olarak Necip Fazıl'a; "neden Osmanlı yıllarca bizi sömürdü, neden Osmanlı yıllarca bizi sömürge olarak kullandı” diye sorar. Necip Fazıl anında cevap verir; “eğer Osmanlı sizi sömürmüş olsaydı bugün bu soruyu bana Fransızca değil Türkçe sorardın."
Türkiye; Çin'den farklı... Afrika bunu görmeye başladı. İşadamlarımızın dikkatine sunulur.