Büyümeye sırt veren ve tüm olumsuz koşullara rağmen dinamizmiyle göz dolduran, ihracatçı sanayicilerimiz oluyor. Eylül’de imalat sanayinin toplam ihracattaki payı %94,6 düzeyinde. Tarım, ormancılık ve balıkçılık payı, %2,9, madencilik ve taş ocakçılığı sektörünün payı %1,9 civarında.
Dış ticaret açığı da bir önceki yılın aynı ayına göre %47,5 azalarak 4 milyar 856 milyon $’dan, 2 milyar 547 milyon $’a geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2020 Eylül’ünde %76,7 iken, 2021 Eylül’ünde %89,1'e yükseldi. Bu veriler; ihracata dair gelecek umudu sunuyor bize…
İhracatımızın güçlü dinamikleri
İhracat, ülke ekonomisinin dışa açılan penceresi, katma değerli gelir kaynağıdır. Aynı zamanda Türkiye’nin referansı, şirketlerin gelir kaynağıdır. Bununla da bitmiyor, döviz kazanımlarımızdır ve Ar-Ge’nin ne kadar gerekli olduğunun görünür aynasıdır. Bu dinamiklere dayanıyor ekonomimiz…
İKİ SORU İKİ CEVAP
İhracatımızdaki artışın kaynağı nedir?
Pandemi sonrası Türkiye’nin önemi arttı. Çin’in teknolojik hamleleri alternatif olarak Türkiye’yi de gündemde tutuyor. Ekonominin açılması ihracatta rekorları getirdi.
İhracat atağı sürdürülebilir mi?
Elbette sürdürülür. Ancak bu, nasıl sürdürmek istediğinize bağlı… Eğer ciroya odaklanırsanız ciro rekorları kırarsınız. Eğer kilogram fiyatını artırmaya odaklanırsanız, kazandıran ihracata varırsınız.
İHRACATTA ATAK İÇİN ŞİRKETLERE ÖNERİLERİM
1- Pazar analizlerini çok iyi yapın. Pazarlar eski pazar değil. Çok güçlü bir değişim rüzgârı var. İçerisinde olun. 2-İyi yönetim stratejileri sizi büyük dalgalanmalara karşı korur. 3-Çoklu bakış açısı ile ürünlerinizde katma değeri artırın.
4- Döviz dalgasına kapılmayın. Sürdürülebilirliği hedefleyin. 5-Bir de Uzak Doğu’dan ülkemize kayan değer ve tedarik zincirlerinin bize sunduğu fırsatın geçici olduğunu bilin. Sonrasına yönelik planlarınızı şimdiden yapmaya başlayın.