İstanbul’dan TUCA (Türkiye, Ukrayna, Orta Asya) bölgesini yöneten Castrol Türkiye Genel Müdürü Nilay Tatlısöz’le görüşmeye giderken meslek büyüğüm Necati Doğru’nun 1980’li yılların ikinci yarısında Milliyet Gazetesi’nin Ekonomi sayfasında attığı bir başlık aklımdan geçti:
O dönemde dünyadaki motor yağı tüketimi ortalamalarıyla Türkiye’dekini karşılaştıran bazı veriler elimize ulaşmıştı. Ülkemizdeki motor yağı tüketiminin çarpıcı boyutlarda olduğu ortaya çıkınca Necati Abi de o başlığı atmıştı.
Castrol Türkiye İç İletişim Müdürü Selin Güleç’in eşlik ettiği Nilay Tatlısöz, önce madeni yağ sektöründeki deneyimini anlattı:
- Çalışma hayatına 30 yıl önce Pamukbank’ta başladım. Sonrasında BP’ye, LPG bölümüne geçtim. 18 yıldır da Castrol’deyim. 2009-2015 döneminde Castrol İngiltere’de çalıştım. Türkiye’ye döndüğümde şanzıman yağlarının da içinde olduğu ürün grubuna baktım.
2020 yılı başına kadar global marka müdürlüğünü yürüttüğünü belirtti:
- 2021 sonunda Pazarlama Direktörü oldum. Genel Müdürlük görevimde de bir yılı geride bıraktım. Türkiye, Ukrayna, Orta Asya bölgesini yönetiyorum. Bölgeme Kafkaslar, KKTC ve Kuzey Irak da dahil. Bize bağlı 11 ülkeye ihracat yapıyoruz.
34-35 yıl önceki “Türkler motor yağı mı içiyor?” başlığının öyküsünü anlatıp, madeni yağ piyasasındaki durumu sordum, trafikten söze girdi:
- Özellikle Türkiye koşullarında trafik belirleyici faktör. Yakıt kalitesi de etkili elbette. Ancak, geçmişe göre yakıt kalitesinde büyük fark var. Trafikte sıkılıkla yaşanan dur-kalk yağda oksidasyona, yorulmaya yol açıyor.
İstanbul ve Moskova gibi kentlerde trafikte günde 80 bin dur-kalk yaşandığının araştırmayla ölçüldüğünü vurguladı:
- Dolayısıyla yağın üzerindeki stres de trafiğe bağlı olarak artıyor. Ayrıca iklim, sıcaklık da madeni yağın kullanım ömründe belirleyici rol oynuyor. Yağın kullanım ömrü bölgelere göre de farklılık gösteriyor.
Motor teknolojisinin de yağ tüketimini doğrudan etkilediğinin altını çizdi:
- Örneğin Ford ile Castrol’un 100 yılı aşkın süredir stratejik işbirliği var. Bu işbirliği ilk dolum yağlarından itibaren başlıyor. Onlar motoru geliştirdikçe beraberinde kullanılacak yağ da geliştiriliyor. Bu, ortak mühendislik çalışmasıyla sağlanıyor.
Nilay Tatlısöz’e Türkiye pazarının durumunu sordum, değerlendirmesini paylaştı:
- Türkiye, bizim açımızdan bu yıl en hızlı büyüyen pazarlar arasında öne çıktı.
Castrol’ün globalde yaptığı strateji çalışmasına işaret etti:
- O çalışmada Castrol açısından en fazla yatırım yapılabilecek adresler olarak 4 ülke belirlendi: ABD, Hindistan, Çin ve Türkiye.
Son 5 yılda hacimsel bazda yüzde 61’lik büyüme temposu yakaladıklarını kaydetti:
- Piyasayı kartere yağı döken ustaya kadar yakından biliriz. Araç üreticileriyle ilk dolum yağı bağlantımız var. Ayrıca distribütör, bayi tarafında da güçlüyüz. Türkiye’de 20 bin dolayında madeni yağ satış noktası olduğu söyleniyor. Bunun 12 bini özel servis kategorisinde.
Bunların 2 bine yakınıyla doğrudan çalıştıklarını bildirdi:
- Aslında 9-10 bini ile çok aktif çalışıyoruz. Bunların 100 tanesi de Castrol Auto Service. 100’üncüsü Mardin’de hizmete girdi. Hepsi TÜV’den sertifikalı. Buradaki başarının arkasında müşteriye yakın olmak var.
Castrol’un Gemlik’teki fabrikasına dikkat çekti:
- Gemlik fabrikamız bölgede çok önemli yere sahip. Yelpazedeki tüm ürünleri üretebilir. Ancak, optimizasyona göre ürün kararı veriliyor. Gemlik’te gres üretimi tesisimiz var. Avrupa’da başka yerde yok. Gemlik’te geçen yıl üretim 110 milyon litreyi buldu.
“Türkler motor yağı mı içiyor” dedirtecek düzeyde olmasa da Castrol’ün stratejisinden de anlaşılacağı gibi Türkiye, madeni yağ dünyasında önemli bir yere sahip gibi görünüyor.
Castrol’un global stratejisinde Türkiye’nin “yatırımlar sürdürülmeli” listesinin ilk 4’ünde yer alması bunu ortaya koyuyor…
Castrol Türkiye Genel Müdürü Nilay Tatlısöz, Gemlik’teki fabrikanın operasyonel anlamda çok verimli olduğunu belirtti:
- Verimi daha da artırmak için yatırımı sürdürüyoruz. Geçen yıl 4 milyon dolarlık hızlı dolum hattı yatırımı yaptık. Dolum hızı 2.5 kat arttı. Bu sene de tank yatırımı yapıyoruz ve bitmek üzere.
Önümüzdeki döneme ilişkin de yatırım mesajı verdi:
- Her sene 3-5 milyon dolarlık yatırımla yolumuza devam edeceğiz. Bu yıl kısmetse üretimde 110 milyon litreyi aşacağız.
Bu noktada ihracata değindi:
- Gemlik’ten bize bağlı bölgeye yılda 40-50 milyon dolar düzeyinde ihracat yapıyoruz.
Gemlik’teki fabrikanın 64 yıllık geçmişi olduğunu kaydetti:
- Castrol, 64 yıl önce BP’nin Gemlik’teki akaryakıt tankını satın aldı. Sonra oraya madeni yağ tesisini yaptı.
110 milyon litrelik üretimin ne kadarının ihraç edildiğini merak ettim, paylaştı:
- 18.5 milyon litreyi buluyor.
Castrol Türkiye Genel Müdürü Nilay Tatlısöz’e elektrikli araçların devreye girmesiyle madeni yağ sektörünün nasıl etkilendiğini sordum, anlattı:
- Yeni araç satışlarında elektrikliye kayış olsa da madeni yağ pazarı büyümesini sürdürüyor.
Artışın nedenini şöyle açıkladı:
- Zaten bir baz yağ var. Mevcut araçların yollardan çekilmesi en az 10 yıl alıyor. Dolayısıyla söz konusu araçlarda madeni yağ kullanımı aynı tempoda sürüyor.
1000 kişiye düşen araç sayısı üzerinde durdu:
- Avrupa’da 1000 kişiye düşen araç sayısı 500-600 dolayında. Türkiye’de bu hâlâ 175 düzeyinde seyrediyor. Yani alınacak yol var.
Elektrikli araçlarda motor yağının söz konusu olmadığını vurguladı:
- Elektrikli araçlar için de transmisyon yağı söz konusu. Ufak, yani 2-3 litrelik yağdan söz ediyoruz. En önemlisi bizim odağımızda olan batarya soğutma sıvıları var. Daha teknolojik, daha ince.
İlk nesil elektrikli araçlarda soğutma sıvısının antifriz olduğunu kaydetti:
- Yeni nesillerde farklı versiyon transmisyon sıvıları devreye giriyor. Şimdi sektör direk soğutmaya doğru evriliyor. Yani, batarya sıvının teması söz konusu. Verimliliği artıran bir dönüşüm var.
Castrol Türkiye Genel Müdürü Nilay Tatlısöz, madeni yağ sektörünün elektrikli araçlar için soğutma sıvılarına yönelirken başka kullanım alanlarına da baktığını belirtti:
- Elektrikli araçlar için geliştirilen soğutma sıvıları veri merkezlerine de yöneliyor. Castrol Global, Amazon’la, Microsoft’la konuşuyor.
Castrol Türkiye olarak holdinglerle bu konuyu görüştüklerini bildirdi:
- Ver merkezlerine yatırım yapmak isteyen gruplar var. Veri merkezleri için geliştirilen soğutma sıvıları yüzde 15 enerji verimliliği sağlıyor.