29 Ekim 1923 tarihinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilan ettiği Cumhuriyetimizin 100. yaşını coşkuyla kutluyoruz.
Tarih, ok ve yay gibidir; yayı ne kadar geriye çekerseniz ok, o kadar ileriye ve düzgün gider. Tarihi de ne kadar iyi bilirseniz, ileriye doğru daha hızlı ve güçlü gidersiniz.
Tarih, kendinden ders almayanlar için tekerrürden ibarettir. Ders alan milletler ise, güçlenerek ilerlemeye devam ederler.
29 Ekim 1923 tarihine kadar, 1. Dünya Savaşına girmiş Osmanlı İmparatorluğunun çöküşü sürecinde, Türk Milletinin tarihinde 5 önemli olay vardır.
Bu beş önemli olay olmasa, Türk Milleti belki çok başka şartlarda yaşamak zorunda kalacaktı.
- Olay: 18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi:
Çanakkale Zaferi, Balkan Savaşları’yla içte ve dışta sarsılmış olan devlet itibarını kurtarıp güçlendirmiştir. Çökmekte olan Osmanlı Devleti içinde Türk milletinin gücünü ve kudretini hala koruduğunu göstermiştir. Çanakkale Zaferi, Trablusgarp ve Balkan savaşı yenilgilerinden sonra, her şey bitti denilen noktada büyük moral kaynağı ve milli mücadelenin ilk kıvılcımı oldu…
- Olay: 19 Mayıs 1919 Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkışı:
Gazi Mustafa Kemal Paşa ve 18 arkadaşı, haklarında verilecek idam kararlarını hiçe sayıp, 16 Mayıs 1919 tarihinde Beşiktaş’tan motor ile Kızkulesi açıklarında bekleyen Bandırma Vapuruna binerek, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak bastılar ve Anadolu’da Kurtuluş Savaşını başlatacak kıvılcımı ateşlemişlerdi…
- Olay: 26-30 Ağustos 1922 Büyük Taarruz:
Kurtuluş Savaşı'nın son evresi Afyonkarahisar Kocatepe'de başlayan Büyük Taarruz ile başlamıştır. Kütahya'ya bağlı Dumlupınar yakınında Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın başkomutanlığını yaptığı Türk ordusu, 26 Ağustos 1922'de Yunan işgal ordularına saldırmıştır. Birkaç saat içinde düşman mevzileri ele geçirilmiştir. 30 Ağustos 1922’de düşman çember içine alınmış, sağ kalanlar esir alınmıştır. 09 Eylül 1922’de ise İzmir kurtarılmış ve Yunan Ordusu denize dökülmüştür. Böylelikle Anadolu’muz düşman işgalinden kurtarılmıştır.
- Olay: 17 Şubat – 04 Mart 1923 İzmir İktisat Kongresi:
Daha cumhuriyet kurulmadan, İzmir’de toplanan 1135 delege ile yeni Türkiye’nin ekonomik sorunlarının tartışıldığı kongredir. TBMM’nin bu dönemde başlıca uğraşısı yurdu işgalden kurtarmak olsa da prensip olarak siyasi ve ekonomik bağımsızlığı öngörülmüştü…
- Olay: 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması:
Mondros Mütarekesi ile başlayan ve Lozan’a kadar devam eden süreçte, Türkiye üç ayrı cephede onlarca devletle savaşmış ve savaştan galip çıkarak, galip bir devlet sıfatı ile Lozan Barış görüşmelerine oturmuştu. Kurtuluş Savaşı olduğu için hiçbir zaman Mondros Mütarekesinin maddeleri uygulanamamıştır. Eğer Mondros Mütarekesinin tüm maddeleri İtilaf Devletleri tarafından uygulanabilseydi, bugün için sahip olduğumuz topraklarda ve hak ve özgürlüğümüzden söz etmek mümkün olmayacaktı. 1919 – 1922 yılları arasında süren Kurtuluş Savaşı 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması ile resmen sona ermiştir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk kaleme aldığı “Nutuk” adlı eserinin 1. bölümünde yer alan “Benim Kararım” adlı kısmında, o günlerdeki düşüncelerini şu şekilde kaleme almıştır:
“Osmanlı ülkeleri bütün bütüne parçalanmıştı. Ortada bir avuç Türkün barındığı bir ata yurdu kalmıştı. Son sorun, bunun da paylaşılmasını sağlamak için uğraşılmaktan başka bir şey değildi. Osmanlı Devleti, onun bağımsızlığı, padişah, halife, hükûmet, bunların hepsi anlamını yitirmiş birtakım anlamsız sözlerdi.
Neyin ve kimin dokunulmazlığı için kimden ve ne gibi yardım istemek düşünülüyordu?
Öyleyse sağlam ve gerçek karar ne olabilirdi?
Baylar, bu durum karşısında bir tek karar vardı. O da ulus egemenliğine dayanan, tam bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak.
İşte, daha İstanbul'dan çıkmadan önce düşündüğümüz ve Samsun'da Anadolu topraklarına ayak basar basmaz uygulamaya başladığımız karar, bu karar olmuştur.”