Türkiye, 2021 yılında bu güne kadar kaydedilen en yüksek sera gazı salım artışını gördü
Dr. Rifat Ünal Sayman Kaynak, Çevre ve İklim Derneği (REC) Yönetim Kurulu Başkanı
Türkiye, 2021 yılında Paris Anlaşması’nı onaylamış ve 2022 yılında da 2030 yılı için verdiği azaltım hedefini %21'den %41'e yükselterek güncellemişti. Ayrıca, 2053 yılında sıfır emisyon hedefi koymuştu. Ancak, 2021 yılında gerçekleşen 40,4 Mt CO2 eşdeğer fazla salım, Türkiye'deki en yüksek artış oldu ve oransal olarak da 2007 ve 1996’nın ardından %7,7 ile en yüksek üçüncü artış olarak kaydedildi. Türkiye’nin 1990-2020 yılları arasında yıllık ortalama artışı %2,1 olarak gerçekleşmişti. (Şekil 1)
TÜİK verisine dayanan bilgilere göre 2020'de 524 Mt CO2 eşdeğeri olan toplam salım, 2021'de 564 Mt CO2 eşd.'e yükseldi. Toplam sera gazı salımlarının 1990 yılından bu yana kümülatif artışı %157'ye ulaştı. Kişi başı salımlar ise 6,7 ton CO2 eşd. olarak gerçekleşti. Salımların en büyük kaynağı, %71,3'lik payı ile enerji sektörü oldu. Bu sektör altında enerji endüstrisi %28,3, ulaştırma %16,2, binalar %13,4, sanayide yakıt kullanımı %11,7 oranında toplam salımlara katkı sağladı ve %1,8'lik salım enerji kaçaklarından kaynaklandı. Enerji sektörünü, %13,3 ile endüstriyel işlemler, %12,8 ile tarım ve %2,6 ile atık sektörü takip etti. (Şekil 2)
Bir önceki yıla göre en yüksek artış ulaşıma ve elektrik üretimine ilişkin salımlarda yaşandı. Ulaştırma sektörünün salımları %13, enerji endüstrilerinin salımları %12 ve imalat sanayinde yakıt kullanımı kaynaklı salımlar %10 arttı. Ayrıca endüstriyel işlemler ve ürün kullanımı salımlarında da %11 oranında büyük artış görüldü. Ulaştırma sektöründeki artışta yolcuların toplu taşıma ve havayolu yerine otomobilleri tercih etmesi gerekçe olabilir. Elektrik üretiminde ise kömür kullanımının halen büyük bir payı bulunuyor. Tarım sektörü salımları %1,47 ve atık sektörü salımları %10 azaldı. Atık sektörü salımlarının azalmasında artan düzenli depolama tesisleri sayısı ve bu tesislerde metandan elektrik üretimi etkili oldu.
2021 yılında COVID salgınının hala devam ettiği düşünüldüğünde, Türkiye'nin taahhütlerine ulaşmak için atacağı adımları hızlandırması gerekiyor. Bu adımlar arasında karbon fiyatlandırması önemli bir yer tutuyor. İklim Kanunu'nun bir an önce yayınlanması uzun zamandır bekleniyor ve Türkiye’nin hedeflerini gerçekleştirmesine önemli bir katkı sağlayacaktır.