361 Degrees, Çinli bir spor perakende devi… 2003 yılında kurulan şirket; bebek, çocuk ve yetişkinler için aktif spordan günlük giyime, basketbol ayakkabısından koşu ayakkabılarına ve bunları tamamlayan tekstil ürün gruplarının tamamını üretiyor. Özellikle spor ayakkabıda güçlü olan şirket, dünya çapında bir spor malzemeleri tedarikçisi konumunda… Bildiğimiz tüm dünya markalarına spor ayakkabısı üretiyor. Şirketin 10 milyar doların üzerinde konsolide cirosu var, Çin ve 30’dan fazla ülkede 12 bini bulan mağazasıyla faaliyet gösteriyor. NBA oyuncularından Aaron Gordon ile Spencer Dinwiddie ile anlaşma yapan şirket, özel koleksiyonlar üretip basketbol meraklılarının beğenisine sunuyor. 361 Degrees, son dönemde Rusya pazarına odaklanmış durumda. Zira Nike, Adidas gibi dünya devi rakiplerinin boşalttığı pazarı doldurma planları yapıyor. Görünen o ki savaş yüzünden boşalan Rusya pazarında Çinli ve Türk şirketlerin rekabeti iyice kızışacak.
361 Degrees’in Çin dışı operasyonları Amsterdam’dan yönetiliyor. Çin dışı operasyonların yönetimi ise bir Türk’e, Saygın Emeksiz’e emanet. Penti, Mudo, Colin’s, Puma ve Lotto gibi güçlü perakende markalarında yöneticilik yapan Emeksiz, özellikle Colin’s’in yurt dışı operasyonlarındaki tecrübesiyle dikkat çekmiş ve pandeminin en yoğun olduğu 2020 yılında Çinli firmadan teklif almış. “Ben bir Çin şirketinin Türk pasaportlu yöneticisiyim. 20 yıldır iş nedeniyle yurt dışındayım. Bu iş çevre edinme ve insan tanıma işi biraz. Yıllar içinde ben de çok insan tanıdım, head hunter’lar da devreye girdi ve 2020 sonunda Çinli firmayla iş görüşmesi yaparken buldum kendimi. Zaten 5-6 yıldır Çin ile bağlantım vardı. İş görüşmelerimiz pandemi dönemine denk geldi ve çoğunu zoom üzerinden yaptık. 2020 sonunda da göreve başladım. Çin ve Çin dışı yapılanması var şirketimizin. Çin dışı tüm yurt dışı organizasyonları Hong Kong’dan yönetiliyor. Yönetim ofisimiz Amsterdam’da ve ben oradan çalışıyorum” diyor.
Avrupa’da Çin malı algısını yıkmak istiyor
361 Degrees International Ltd.’in Genel Müdürü olan Saygın Emeksiz ile köşe yazılarımdan biri için gönderdiği mesaj sayesinde tanıştım. Hikayesini ve planlarını öğrenince de mutlaka yazmam gerektiğini düşündüm. Tüm kıtalarda müşterileriyle buluştuklarını anlatan Saygın Emeksiz, 12 bin mağazanın 8 bine yakınının Çin’de hizmet verdiğini belirtiyor. Avrupa’da 600 civarında satış noktaları olduğunu kaydediyor ve ekliyor: “Çin dışında dünya genelinde 30’a yakın ülkede faaliyet gösteriyoruz. Avrupa için premium koşu koleksiyonumuz var. Avrupa pazarını önemsiyoruz ve Avrupa’daki Çin malı algısını kırmak bizim için çok önemli” diye konuşuyor.
361 Degrees’in 10 milyar doların üzerine çıkan cirosunun büyük bölümünün üretim faaliyetlerinden geldiğini sözlerine ekleyen Emeksiz, “Şirketimiz ayakkabıda dünyanın en büyük teknoloji üreticisi. Bildiğiniz bütün büyük markalar için üretim yapıyoruz” diyor.
Türkiye’de çok büyük bir grupla görüşmeye başladı
Saygın Emeksiz’e Çinli devin Türkiye ile ilgili planları olup olmadığını soruyorum. 5 yıllık planlarında Türkiye’nin önemli bir yeri olduğunu vurguluyor ve devam ediyor: “Ben göreve geldikten sonra 3, 5 ve 10 yıllık planlar yaptık. 5 yıllık planımızda Türkiye de var. Türkiye’de çok büyük bir zincirle görüşüyoruz. Lisans için ön görüşmeleri yaptık. Kendi teknolojimizi onlarla paylaşacağız. Bizim için Türkiye’de üretim yapacaklar. Böylece maliyet ve vergiler konusunda avantajlı duruma geçeceğiz. Üretimi beraber yapacağız. Adetler çok büyük olacak. Planlarımıza göre yıllık milyonluk adetler olur. Türkiye’de üretim yapmak bizim için büyük fırsat olacak. Çünkü fiyatlar çok arttı ve daha da artacak. Artık herkes Puma, Nike, Adidas alamayacak. Sadece Türkiye’de değil dünyada benzer sorun var. Türkiye’de üretim bizim için çok önemli o yüzden… Zaten Türkiye ayakkabı üretiminde iyi ve cazibe merkezi haline gelebilir.”
Avrupa için tekstil ürünlerini Türkiye’de ürettiyoruz, üretici peşine döndü
Saygın Emeksiz, Avrupa pazarı için Türkiye’de tekstil ürünleri ürettirdiklerini anlatıyor. Dünya genelinde tedarik zincirindeki kırılma, üretimin Türkiye’ye kaydırılmasında büyük etkisi olmuş. Emeksiz, “Çin’den daha pahalı olmasına rağmen Türkiye’de ürettiriyoruz çünkü lojistik açısından daha ucuza geliyor. Türkiye’de ürettirdiğimiz ürünleri 30 günde rafa koyabiliyoruz. Maliyetler çok yüksek. Çin’den kısa bir süre önce 14 konteyner malımız geldi, her bir konteynere 17 bin Euro ödedik. Pandemi öncesinde bu rakam 2 bin-2,500 civarındaydı. Üstelik ürünlerin Çin’den gelmesi 45 gün sürüyor” diyor ve Türkiye’de üretimle ile ilgili bir gelişmeyi de şöyle aktarıyor:
“Türkiye’de tekstil ürünleri ürettirmeye yeni başladık. Kurlardaki dalgalanmalar yüzünden 10 Euro’luk ürüne 13 Euro istiyor üreticiler. Çünkü kimse ne olacağını bilemiyor. Vadeli çalışmayı da kabul etmiyor üreticiler artık, iş tamamen peşine döndü.”