TÜRK Telekom’un yüzde 55’ini girdiği özelleştirme ihalesinden 6 milyar 550 milyon dolara satın alan Lübnanlı Hariri Ailesi, Hazine’ye borcunu kapatmak üzere 2013 yılında Türk bankalarından 4 milyar 750 milyon dolar kredi aldı.
Hariri Ailesi ve Saudi Telecom’un Türkiye’de Türk Telekom’u yönetmek üzere kurduğu Oger Telekomünikasyon A.Ş. (OTAŞ), Eylül 2016’da bankalara 290 milyon dolarlık kredi taksitini aksattı. Sonra art arda iki taksiti daha ödeyemedi.
Bunun üzerine Akbank, Garanti Bankası, İş bankası, Denizbank, QNB Finansbank, Halkbank, TSKB, Vakıfbank, Yapı Kredi Bankası ve Anadolubank’ın başını çektiği alacaklı bankalar Levent Yeniden Yapılandırma A.Ş.’yi kurup, Türk Telekom’un yüzde 55’lik hissesini OTAŞ’tan devraldı.
Daha sonra şirketin adını LYY Telekomünikasyon’a dönüştüren alacaklı bankaların hedefi şöyleydi:
- Türk Telekom’u borçlarını ödeyemeyen OTAŞ’tan kurtaralım. Durumu toparlayıp, söz konusu yüzde 55 hisseyi satıp, alacaklarımızı tahsil edelim.
- Türk Telekom’un yüzde 55’iyle birlikte verilen “sabit imtiyaz”ın süresi 2026’da doluyor. 2026’dan sonra ne olacak?
LYY’yi temsilen Türk Telekom’un yönetiminde olan bankacılar, “sabit taraf imtiyazı”nın süresinin kısalmasının yeni satışını önünde engel olduğunu görünce şu kanıya vardı:
- Türk Telekom’un “sabit imtiyaz”ı 2026’da sıfır bedelle kamuya dönecek. Ancak, bu şirketin mobil hizmetler tarafı da ayrı. Türk Telekom, 2026’da bu yapısıyla kamuya geçtiğinde değer açısından yine yıpranma yaşayacak.
Bankacılar bunun üzerine şu formülü önerdi:
- Türk Telekom’un hali hazırda yüzde 25’i Hazine’ye, yüzde 6.68’i de Türkiye Varlık Fonu’na (TVF) ait. Yüzde 55’i LYY’de, kalanı da halka açık hisselerden oluşuyor. Bizim elimizdeki yüzde 55’lik hisseyi TVF alsın. Türk Telekom iyice zayıflamadan çoğunluk kamuya geçsin.
Önceki TVF Genel Müdürü Zafer Sönmez döneminde bankalarla başlayan görüşmeler, şimdiki Genel Müdür Arda Ermut ve ekibinin çalışmalarıyla tamamlandı. TVF, bankaların elindeki yüzde 55’lik Türk Telekom hissesini 1 milyar 650 milyon dolar bedelle almaya karar verdi.
Türkiye Varlık Fonu’nun İstanbul’daki merkezinde Arda Ermut ve görüşmeleri birlikte yürüttüğü TVF Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Kayacık’la konuştum. Sohbete TVF Kurumsal İletişim Müdürü Taha Güvendi de eşlik etti.
Arda Ermut, Türk Telekom’u önce kendi ekipleriyle incelediklerini belirtti:
- Dünya örneklerine baktık. Uluslararası danışmanlık şirketlerinden de hizmet aldık. Kamu zaten Türk Telekom’un içindeydi. Yüzde 25 Hazine, yüzde 6.68 de TVF payı vardı. Yüzde 55’lik hisseyi bankalardan devralmanın doğru olacağını gördük.
Çıkan sonucu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığındaki TVF yönetimine sunduklarını bildirdi:
- Görüşmeler sonucu ortaya Türk Telekom’un yüzde 55’i için 1 milyar 650 milyon dolar olan mantıklı bir fiyat çıktı. Biz bunun 50 milyon dolarını TVF’den özkaynak olarak vereceğiz. 1.6 milyar doları hisseleri aldığımız bankalardan kredi kullanacağız.
Bankaların kullandıracağı 1.6 milyar dolarlık kredinin vadesinin iki yılı ödemesiz dönem olmak üzere 6 yıl olduğunu kaydetti:
- Cumhurbaşkanımızın Başkanlığındaki yönetim kurulumuz bankalarla vardığımız ön anlaşmayı uygun buldu. Bunun üzerine anlaşmayı imzaladık.
Varılan sonucu şöyle özetledi:
- Bu, hem kamu için, hem de bankalar açısından “kazan-kazan” formülüdür. Bankalar, daha fazla zarar yazmaktan kurtulacak. Kamu da, sadece TVF’nin doğrudan koyacağı 50 milyon dolarla Türk Telekom’un daha güçlü şekilde yola devam etmesini sağlayacak.
Bu aşamada şu noktanın altını çizdi:
- “4 yıl sonra ‘sabit imtiyaz’ bila bedel kamuya geçecekti” eleştirileri var. Türk Telekom’un yapısı iyi incelendiğinde bugün adım atmamızın daha doğru olduğu görülür. Ayrıca, 1.6 milyar dolarlık kredi Türk Telekom’un ikincil halka arz ve temettü gelirleriyle ödenecek.
Türk Telekom, fiber kablo altyapısının gücü başta olmak üzere telekomünikasyon ve bilişim sektörünün önde gelen oyuncuları arasında yer alıyor.
Ortaklık yapısındaki “belirsizlik” döneminin uzamamasının Türk Telekom’un önünü açacağı anlaşılıyor…
İLETİŞİM Başkanlığı, geçen hafta Türk Telekom’un yüzde 55’inin satışıyla ilgili bir bilgi notu paylaştı. İletişim Başkanlığı Medya Koordinatörü Mücahit Eker’e bilgi notunun hazırlık aşamasını sordum, yanıtladı:
- Türkiye Varlık Fonu ve Türk Telekom ekipleri hazırladı.
Bilgi notundaki en önemli mesaj şuydu:
- Türk Telekom, özelleştirme bedeli, halka arzı ve temettü gelirleri de hesaba katıldığında 2006-2021 tarihleri arasında Hazine’ye (Türkiye Varlık Fonu dahil) toplam 15.6 milyar dolar gelir getirmiştir. Yani, kamu zararı söz konusu değildir.
TVF Genel Müdürü Arda Ermut da aynı noktanın altını çizdi:
- Türk Telekom, devletimize 15.6 milyar dolarlık gelir sağlarken, çok ciddi yatırımlar da yaptı, sektöre de katkıda bulundu. Yaptığı yatırımların en önemli göstergelerden biri fiber kablo altyapısıdır. 5G teknolojisinde fiberin önemi çok daha fazla artıyor.
İletişim Başkanlığı’nın gönderdiği notta şu ayrıntılar da vardı:
- Hazine, Türk Telekom’un yüzde 15’inin halka arzından 2008 yılında 1.7 milyar dolar gelir elde etmişti. 2006-2021 dönemindeki toplam Hazine’ye aktarılan temettü geliri de 6.9 milyar dolar olmuştu.
TÜRKİYE Varlık Fonu’nun (TVF) Türk Telekom’un yüzde 55’ini alacaklı bankalardan devralması gündeme gelince, LYY Telekomünikasyon’daki bankaların ortaklık paylarına baktım:
LYY’nin yönetimindeki bir bankacıya OTAŞ’a kullandırılan krediden bankaların kaybını sordum, yanıtladı:
- TVF’nin LYY’ye ödeyeceği 1 milyar 650 milyon dolar sonrası bankalara kalan toplam kayıp 3.4 milyar dolar oluyor. Yani, bankalar bu satışla zararın bir kısmını karşılayabiliyor.
TÜRKİYE Varlık Fonu (TVF) Genel Müdürü Arda Ermut’a Türk Telekom hisseleriyle ilgili gelecek planlarını sordum, şu yanıtı verdi:
- TVF olarak bizim bir blok hisse satışımız söz konusu olmayacak. Ancak, ileride ikincil halka arz gündeme gelebilir. Bize göre halka arz ile yola devam etmek daha iyi olur.
Bu noktada İletişim Başkanlığı’nın bilgi notuna baktım. Bilgi notunda Türk Telekom’daki değişim şöyle özetlenmişti: