İstanbul Sanayi Odası’nın İSO-500 araştırması, ekonominin önemli karnelerinden biri… Borçlanmaya bağımlılık ve düşen kârlılık gibi iyi olmayan göstergeler yanı sıra yakın geleceğe doğru atılması gereken adımlar için ipuçları barındırıyor.
Teknoloji yoğunluklarına göre yaratılan katma değere bakıyoruz; orta-düşük ve orta-yüksek teknolojinin toplam payı; %53,1’e ulaşmış. Ancak ileri teknoloji her ne kadar 2017’deki %3,6 ve 2018’deki %5,3 seviyesinden geçen yıl %6,9’a ulaşmış olsa da hala bu alanda gidilecek hayli yol var.
Burada dikkat çeken husus, Ar-Ge harcaması yapan şirket sayısının en büyük 500 içinde sadece yarıya yakın olmasıdır. Bu, şüphesiz düşünülmesi gereken hayati bir konudur ve kesinlikle üzerinde durmalı ve “Ar-Ge’sizlik ile bu sanayicilerin gelecek planları nedir?” sorusuna cevap aramalıyız.
Korona dünya ekonomilerini kapattı, açtı. İlginç olan kapandıktan sonra açılanların salgın sürecinden ne gibi kazanımlar elde ettiğidir. Misal Çin, stratejisini değiştirdi, Hindistan farklı bir model üzerinde çalışıyor, Avrupa; “AB V2.0” sürümünü araştırıyor.
Peki, biz ne yapıyoruz? Vizyoner ve çevik şirketlerimiz yok değil ama sayıları yeterli değil. İleri teknoloji payı oranına yani %10 bile değil. Oysa şu anda sanayicimiz harıl harıl stratejiler çalışmalı, vizyon geliştirmeli ve proje yapmalı. Yoksa? Arkadan gelenler de bizi geçer, haberimiz olsun.
DEĞİŞMEZSEN DEĞİŞTİRİRLER DÖNÜŞMEZSEN GÖNDERİRLER
Salgında kapandığı yerden açılacağına inanan sanayicilerimiz var hala… Dünya değişmiş, pazarlar dönüşmüş, küresel değer zincirleri tasarlanmış, tedarik zincirleri kısalmış, talep eğrileri düşmüş ve ikinci dalga şimdiden fiyatlanmış…
Bu hal ve şartlar içinde dahi aynı kalabileceğini düşünmek, bana göre en büyük kumardır. Değişmeye direnenlerin kaybedeceği zamanlardayız zira…