Dünya piyasalarındaki coşkunluk sürüyor. Majör borsa endeksleri rekor tazeliyorlar. Emtia fiyatları zirvelerde dolaşıyorlar. Riskli, yüksek getirili şirket tahvili piyasası iyi gözüküyor. Spekülasyon, emtialarda stoklama ve kuraklık gibi etmenler, aşılamanın hızlanmasıyla dünya ekonomisinde canlanma beklentisi, fiyatlamaları etkiliyor.
Olumlu havayı bozabilecek faktör Amerikan ekonomisindeki enflasyondur. Fed enflasyondaki yükselişin geçici olacağını düşünüyor. İstihdam piyasasının toparlanmasının zaman alacağını, bu nedenle enflasyonun kontrolden çıkmayacağına inanıyor. Öte yandan piyasalar enflasyonda hızlı bir yükseliş bekliyor. Para politikasının fazlaca gevşek bırakılmasını riskli görüyor. 2009 krizinden sonra Fed birçok kez piyasayla fikir ayrılığına düştü. Yanlış mesaj verdiği, geç kaldığı zamanlar oldu. Fed bu kez temkinli gidiyor. Büyük bir hata yapmaz. Yumuşak bir geçiş yapar. Tahvil alımlarını azaltacağının sinyalini, kuvvetle muhtemel ağustostaki Jackson Hole toplantısında verir. Tahvil alımlarının azaltılması, faiz artışı beklentisinin öne çekilmesi, finansal varlık fiyatlarına tabii ki yansıyacak.
Karmaşık bir piyasa denklemindeyiz. Yukarıda da belirttiğim gibi, fiyatı rekor üstüne rekor kıran emtialar var. Emtia sınıfında ne zaman çılgın bir dönem yaşansa, emtia ihracatçısı ülkelerin para birimleri değer kazanır. Ancak bu para birimleri zorlanıyorlar. Hatta bazılarında spekülatörlerin net-satış pozisyonunda oldukları görülüyor. Risk iştahı güçlü olduğunda, küresel yatırımcılar düşük getirili paralardan borçlanırlar (satarlar), yüksek faizli paraları alırlar. Bu yatırım stratejisinde fonlama için kullanılan önemli para birimi eurodur. Buna zıt biçimde, EUR/USD paritesinde yukarı yönlü ataklar görülüyor. Hisse senedi piyasalarında; ülkeler, sektörler, önümüzdeki dönem için sınıflandırılabilir. ABD’de enflasyonun yükseleceği varsayımıyla tahvil-bono piyasasıyla ilgili bazı pozisyonlar alınabilir. Ancak döviz piyasasıyla ilgili öngörü yapmak kolay değildir. Mesela piyasada pozitif rüzgârların estiği bir ortamda Türk Lirası (TL) güçlenemiyorsa, ne zaman güçlenir? Yarın piyasalarda işler karışırsa, sert bir satış dalgası yaşanırsa, TL’nin değerine ne olur? Ekonomi politikası açısından, böyle bir kaygımız var mıdır?