21 Nisan 2021 tarihli gazetemizde değerli İmam Güneş'in haberi önce ilgimi çekmişti ve okuduğumda da beni heyecanlandırmıştı.
Haber şöyle başlıyordu;
"Dış pazarlarda ilişkilerini kuvvetlendirmek isteyen ihracatçılar, Türkiye’de öğrenim gören yabancı öğrencilerden ticaret timi kuruyor. Firmaların hedefi öğrencilere önce Türkiye’de iş fırsatı sunup, ülkesine döndükten sonra da ihracat köprüsü olarak işbirliği yapmak."
Heyecanımın nedeni de birkaç yıl önce bunu uygulamış ve başarılı sonuçlarını görmüş olmamdı.
Dış Ticaret Yönetimi ve İşlemleri dersleri verdiğim Anadolu Üniversitesi’nde, İngilizce sınıfımda mutlaka birkaç yabancı öğrenci bulunur. Türki Cumhuriyetlerden, Afrika ülkelerine oradan da Orta Amerika ülkelerine kadar geniş bir yelpazeden öğrencilerim oluyor.
İlginç olay sınıfımdaki Afrika ülkelerinden gelen öğrencilerden birinin dersime çok yakın ilgi göstermesiyle başladı.
Derste ciddi boyutta katılımcı oluyor, ders dışında beni yakalayıp sorular soruyor ve kariyer olarak dış ticaret sektörünü hedeflediğini söylüyordu.
Bir gün başka bir arkadaşı ile gelip benden ticari bilgi istediklerinde, çevrelerinde bu işlere ilgi gösterebilecek arkadaşları olup olmadığını sordum. Gerek lisans ve gerekse yüksek lisans ve hatta doktora seviyesinde arkadaşları olduğunu ve herkesin kendi çapında ufak tefek bavul ticareti yaptığını söylediler.
Ben de kendilerine, arkadaşları ile konuşmalarını ve dersimin olduğu bir gün akşam üzeri bir buluşma ayarlamalarını söyledim. İlerleyen günlerde değişik Afrika ülkelerinden on kadar yabancı öğrenci kaldığım Konuk Evi toplantı salonuna geldi ve sohbete başladık.
Kendilerini tanıtmalarından sonra, ticari bağlantıları nasıl kurabileceklerini anlatarak gerek okul süreleri içerisinde gerekse mezuniyetleri sonrasında bu konuda kariyer adımlarını atabileceklerini ve ciddi boyutta para kazanabileceklerini söyledim.
Bu öğrencilerin bazıları daha sonra benden destek alarak Türk firmaları ile temas etti. Yönlendirmem sonucu Türk ürünlerinin ve hatta bir keresinde de bir üretim tesisinin ihracatına aracılık edip kazanç sağladılar.
Çok ilginç bir tesadüf eseri olarak İmam Güneş'in haberinin yayınlandığı günde de bu öğrencilerimin beni tanıştırdığı bir iş insanı beni ziyarete gelmişti.
Bu öğrenciler ara sıra mesaj çekerek ilişkiyi koruyorlar…
Sözün özü şu ki bu öğrenciler burada bizim kültürümüzü, yaşam şeklimizi, ürünlerimizi tanıyor benimsiyor ve bunun esintilerini de ülkelerine taşıyorlar.
Bu kazanımlarını da bir türlü kazanç vesilesi yapabilince de olayların yönü ticarete yönleniyor.
İhracatçı Birlikleri gibi ciddi kurumların bu konuya eğilmeleri, bu tür organizasyonları resmi hale getirmeleri çok amma çok önemli. İsterseniz Türkiye'nin yabancı elçileri deyin isterseniz ihracat timi deyin adı önemli değil amma işlevi adından çok büyük.
Bu organizasyona imza atan dostlarımıza küçük bir tavsiyem olacak.
Bu çocukları hem girecekleri sektör konusunda ve hem de dış ticaret konularında eğitin. Eğitin ki onlar da yapacakları işleri bilinçli bir şekilde ve usulüne uygun olarak yapabilsinler.
Unutmayalım onlar için iş ilanı versek "Tecrübeli" talebimiz olamayacak…