ÖZAK Global Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık, birkaç ay önce İstanbul Havalimanı’nda karşılaştığımızda cep telefonundan bazı görüntüler gösterdi:
- Burası Antalya Belek’teki Ela Quality Resort. Restorasyon zamanı gelmişti. Tesisi bakıma aldık, bazı bölümleri kaba inşaat noktasına kadar indirgedik.
Akbalık, geçen hafta Büyükyalı’daki Fişekhane’de buluştuğumuzda telefonundan yeni görüntüleri açtı:
- Belek’teki Ela artık sezona hazır. Yenilemeyi tamamladık. Ayrıca konsepti ve adını değiştirdik. Ela Quality Resort Belek idi Ela Excellence Resort Belek yaptık.
Ela’daki yenileme yatırımının büyüklüğünü merak ettim, paylaştı:
- Yenileme ve konsept değişikliği için 400 milyon lira harcadık.
Tesisin ilk yatırım bedelini sordum, yanıtladı:
- Ela’yı 110 milyon dolarlık yatırımla 2007 yılında ülkemiz turizmine kazandırmıştık.
Özak Global Holding olarak turizmde büyüme kararı aldıklarını ve yeni bir sayfa açmaya hazırlandıklarını belirtti:
- Ela’yı turizmde zincir haline getirmek için yola çıkıyoruz. Antalya Demre’de 70 dönümlük alanda 500 yataklı bir resort otel projesini hayata geçireceğiz.
Telefonundan bir arsa-bölge haritasına işaret etti:
- Burası Akyarlar’ın (Bodrum) en güzel noktalarından biri. 2021 yılı sonunda aldık bu 345 dönümlük arsayı.
Akyarlar’daki arsayı Londra’da görüştükleri Kazakistan kökenli bir şirketten aldıklarını bildirdi:
- Arsamızın 1.6 kilometrelik sahili var. Üst gelir grubuna hitap edecek deluxe turizm kompleksi projesi üzerinde çalışıyoruz. İnşaata 2023 Mart’ında başlamayı planlıyoruz.
Turizm yatırımları için bir adres daha verdi:
- Didim Altınkum’da 163 dönümlük bir arsamız var. Orada da orta-üst gelir grubunu hedefleyen 800 yatak kapasiteli resort otel projesi geliştirmeyi planlıyoruz.
Turizmde orta vadede ulaşacakları noktaya dikkat çekti:
- Orta vadede Ela markasıyla 5 resort otele ulaşmış olacağımızı öngörüyoruz. Pandemi, bölgesel gerginlikler gibi dönemlerde sıkıntılar yaşansa bile Türkiye’nin turizmde çok önemli bir potansiyeli var. Pandemi dönemindeki açılmalarda bile bunu gördük.
Şu noktanın altını çizdi:
- Aynı bölgelerde aşırı rekabet yaratacak yatırımlar yapmamak gerekiyor. Kimi bölgelerde doluluklar yüzde 50’ye düşmüşken yeni yatırımlar yapmaya gerek yok. Onun yerine mevcut tesislerin daha fazla turist çekmesini sağlayacak projeler hayata geçirmeliyiz.
Rusya-Ukrayna savaşı üzerinde durdu:
- Savaşın elbette turizmimize etkisi var. Ukrayna’dan turist gelemeyecek. Rusya’dan iptaller yok. Bu savaş nedeniyle sektörümüz panik yapmamalı. Fiyatları aşağı çekme eğilimine girmemeli.
Türkiye’nin ağırladığı turist sayısıyla dünyada 5-6’ncı sırada yer aldığını vurgulayıp ekledi:
- Ancak turizm geliri açısından dünyada 13’üncü sıradayız. Turizm gelirinde daha alt sırada olmamız, özkaynak sıkıntısı yaşayan bazı işletmelerin panikle fiyatlarını düşürmesinden kaynaklanıyor.
Ardından şu mesajı verdi:
- Başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere rakiplerimiz turizmde fiyat yükseltirken biz düşürürsek, nitelikli turisti onlara kaptırırız.
Turizmde büyüme adımları atan Akbalık haklı değil mi?
Türkiye’nin turizm geliri açısından da artık dünyada ilk 10’a girmesi gerekmez mi?
Gayrimenkulde ‘sürü psikolojisi’ne girmeyiz
ÖZAK Global Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık, Büyükyalı projesinin bulunduğu bölgeye işaret etti:
- Biz inşaata başladığımızda bölgede tektik. Art arda yeni projeler ortaya çıktı. Bölgede bir anda yeni projelerle 7 bin konuta ulaşıldı.
Özak’ın gayrimenkulde izlediği stratejiyi paylaştı:
- Biz adımlarımızı atarken mutlaka derinlemesine analizler yapıyoruz. Hiçbir zaman sürü psikolojisine girmiyoruz.
Bu noktada biz gözlem ve öngörüsünü aktardı:
- Uzaktan çalışma olanaklarının gelişmesiyle birlikte beyaz yakalı çalışanların Ege ve Akdeniz’e kayması gündeme gelmişti. Bu devam edecek. İstanbul’da konut fiyatları ve kiraların yükselmesi, geçim sıkıntısı, mavi yakalı çalışanları da Anadolu’ya göç ettirecek.
Devletin bu süreci iyi yönetmesi gerektiğini belirtti:
- Devlet ülkemiz içindeki tersine göçü iyi yönetecek adımlar atmalı. Anadolu’da konut ihtiyacı olan bölgelerde gerektiğinde teşvikleri gündeme getirmeli.
Proje geliştiren şirketlerle ilgili şu yorumu yaptı:
- Projeler ihtiyaca göre değil, arsaların bulunduğu yerlerde geliştiriliyor.
Profesör olduğum gün üniversiteden ayrılmış oldum
İSTANBUL Sanayi Odası (İSO) Meclis Başkan Yardımcısı Serdar Urfalılar ile İSO Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Akar’ın ev sahipliğindeki sahur buluşmasında İstanbul Ticaret Odası (İTO) önceki başkanlarından, BMC CEO’su Murat Yalçıntaş’la karşılaştık, sohbet ettik.
Yalçıntaş, BMC’de CEO’luk görevini üstlenme öncesi İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde görev yaptığını belirtti:
- BMC konusu gündeme gelince tam profesör olduğum gün üniversiteden ayrılmış oldum. Kuruluşuna emek verdiğim üniversitede çalışmak, profesörlük noktasına orada ulaşmak benim için büyük gurur.
Babası rahmetli Prof. Nevzat Yalçıntaş’ı anımsadı:
- Babam profesör olduğumu görebilse çok sevinirdi.
Akademik kariyer yolculuğunda babasından hep şu mesajı duyduğunu vurguladı:
- Babam hep, “Oğlum, aman Abdullah Bey (Gül) gibi yapma. O, politikaya girdi, akademik kariyer yolculuğunu doçentlikten ileriye götüremedi” derdi. Doçent olduğumda gurur duymuş, işin peşini bırakmamam gerektiğini söylemişti.
BMC’nin İstanbul’daki yerinin İstanbul Teknokent’te olduğunu kaydetti:
- İTO Başkanlığım döneminde İstanbul Teknokent’in kuruluşunda da imzam ve emeğim var. Şimdi orada olmak da bana gurur veriyor.