Türkiye turizmde uluslararası alanda hem tüketici/ tatilci hem de sektör profesyonelleri nezdinde ilgi görüyor.
Bunu gösteren birkaç başlık:
Küresel salgın (pandemi) döneminde turist alan ve turist gönderen diğer ülkeler gibi Türkiye de ciddi kayba uğradı. Ama Türkiye en az kayba uğrayan ülkelerden oldu. Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle bu iki ülkeden turist alan ülkeler ve bu ülkelerle yakından ilişkili ülkeler kayba uğrarken Türkiye bu işten kazanan ülke durumunda. Türk Lirası’nın yabancı para birimleri karşısında sürekli değer yitirmesi nedeniyle Türkiye özellikle İngiltere’de tatilciler için en ucuz ülkedir.
Otel fiyatları bu yıl arttığı halde Türkiye Avrupalı turist için hala ucuz destinasyondur.
Özellikle İngiltere’de başta pazarın lideri Jet2 olmak üzere diğer tur operatörleri de peş peşe Türkiye kapasitesini artırıyor. TUI Türkiye’yi 12 ay turizm destinasyonu ilan etti ve buna uygun olarak kış dahil her mevsim için uçuş programları koydu.
Tur operatörleri ve meslek kuruluşları toplantılarını Türkiye’de yapıyor. Uluslararası zincir oteller elini taşın altına koymadan, büyük oranda marka verme (franchise) yoluyla bünyelerindeki alt markaları peş peşe getiriyor. Anadolu’nun her yerinde birden çok yabancı markalı otel var.
Yılda ortalama 100 yeni otelin yapıldığı bir ülke olarak Türkiye uluslararası zincirlerin bünyelerindeki markalar için iyi bir pazardır.
Müşteri, Türkiye’de günlüğü 5-6 bin dolar olan ultra lüks sınıfından ülkesinde aldığı emekli maaşıyla bile tatil yapacak ucuzluktaki tesise kadar bütün otellerde tüketicinin ödediği fiyata göre en iyi hizmeti alıyor. Başka ülkelerde de Türkiye gibi ucuz fiyat sunan oteller var ancak hizmet kalitesi Türkiye ile karşılaştırılamaz bile.
Ultra lüks kategorisindeki tesislerde verilen hizmetlerin benzerini veren başka ülkeler var. Ama o statüdeki tesislerde verilen hizmet Türkiye’dekilerden çok daha pahalıdır.
Türkiye’deki fiyat/kalite dengesi hem profesyoneller hem de tüketiciler tarafından takdir ediliyor.
Bunlar turizmde Türkiye’ye ilgi gösterilmesinin nedenlerinden birkaçıdır.
Türkiye’nin bu alanda geldiği nokta iyi değerlendirilmeli.
Önümüzdeki hafta yapılacak iki önemli toplantı var.
Bunlardan biri bu yıl 13. Kez yapılacak olan Uluslararası Resort Turizm Kongresi diğeri de ikinci kez yapılacak olan Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği’nin (TTYD) Turizm Yatırım Forumu (TIF) Türkiye’nin turizmde sahip olduğu olanakları uluslararası alana çıkarılarak hak edilen değerini bulması için iyi bir fırsattır.
Bu iki etkinliğe de seyahat endüstrisinin uluslararası alandaki temsilcilerinin konuşmacı ve dinleyici olarak katılmaya gösterdiği ilgiyi bu açıdan değerlendirmek gerekir.