Turizmde söz sektörde...

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

✔ COVID-19 turizm sektörünün de belini büktü. Bu konuda yeni yıl ne yazık ki yeni umutlarla gelmiyor. Sektör 2021'den de çok kaygı duyuyor ve turizmde 2019'un ancak 2022 ve sonrasında yakalanabileceğini düşünüyor.

Türkiye’nin ihracattan sonraki ikinci en büyük döviz geliri kalemi; turizm... İşler bu yıl hiç iyi gitmedi. 2019’un çok çok gerisinde kalındı. Dünya’nın başına gelebilecek en büyük sağlık felaketi söz konusuyken farklı bir gelişme de beklenemezdi.

Turizm sektörü bu yılı büyük kayıplarla kapattı. Yalnızca sektör mü?

Ülke olarak döviz gelirinden mahrum kaldık, işletmeler zora girdi, çalışanlar işsiz kaldı; klasik benzetmedir ya Antalya’da bir tesis kapanırsa Kars’taki kaşar peyniri üreticisi bile zarar görür diye, turizme mal ve hizmet servisi yapan çok sayıda işletme de zarara uğradı, belki de kapısına kilit vurmak durumunda kaldı.

Her yıl AKTOB-Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği tarafından düzenlenen Uluslararası Resort Turizm Kongresi’nin 10’uncusu pandemi yüzünden dijital olarak yapıldı. Bu kongreleri yıllarca Antalya’da yerinde izledim. Kongrelerin özeti bana göre hep geniş katılımla gerçekleştirilen elektronik anket olmuştur. Bu anket de doğal olarak bu yıl uzaktan yapıldı. Anket sonuçlarını bana değerli dostum Fehmi Köfteoğlu iletti, kendisine teşekkür ediyorum.

BAŞ BELASI COVID-19!

Bu yıl ankete katılanlara doğal olarak öncelikle COVID-19’un gelirleri nasıl etkilediği soruluyor. Ortaya çıkan tablo dramatik!

Gelirinin bir miktar arttığını ve aynı kaldığını söyleyenlerin oranı yalnızca yüzde 12. Yüzde 88’lik kesim yüzde 80’e ulaşan oranda gelir kaybına uğradığını dile getiriyor.

Hani korona belası 1 Ocak 2021’e girince bitiyor olsa, neyse... Artık 2021’den de umut kesiliyor gibi. Her ne kadar siyasiler bu yıla göre yüzde 100 gibi neye dayandığı belli olmayan bir iyileşme beklediklerini dile getiriyorlarsa da sektör temsilcilerine göre normalleşme ancak iki-üç yıl sonra. 2021’de durumun normale döneceğini bekleyen neredeyse yok.

Sektör temsilcilerinin yüzde 59’u, turizmde 2019 düzeyinin ancak 2022’de yakalanabileceği görüşünde. Zaten 2021’de diyenlerin oranı yalnızca yüzde 5.

Kaldı ki bu kongre ve anket yapıldıktan sonra yaşanan gelişmeler sorunun giderek büyüdüğünü gösteriyor. İngiltere’deki mutasyon, Rusya’nın Türkiye’ye karşı takındığı tutum ve genel olarak bize turist gönderen ülkelerdeki üçüncü dalga kaygısı...

EN BÜYÜK PAZARLARDAN PEK UMUT YOK, ÖYLEYSE UMUT NEREDEN?

Anketin ortaya koyduğu tablo çok net. Ankete katılanların dörtte üçe yakını 2021’de Türk turizmi için en önemli risk olarak COVID-19’u görüyor. Diğer riskler hemen her yıl dile getirilen klasikleşmiş riskler. Temel sorun belli.

COVID-19 kaygısı turizm sektörünün benliğini öylesine sarmış ki bu kaygı 2021 için Avrupa ve BDT pazarı hakkında ne düşünüldüğü sorulduğunda kendini çok açık biçimde gösteriyor.

Bir tarafta siyasiler yüzde 100’lük büyümeden söz ededursun sektörün yüzde 60 kadarı Avrupa pazarında ancak yüzde 15 dolayında büyüme bekliyor.

BDT pazarında yüzde 15 kadar büyüme bekleyenlerin oranı ise yüzde 70 dolayında.

Kimsenin yüzde 100’lük bir büyümeden söz ettiği yok. Herhalde son gelişmelerden sonra yüzde 60 ve 70’lik oranlar da biraz daha düşmüştür. Peki siyaset cephesi neye dayanarak yüzde 100’lük bir büyümeden söz ediyor? Bilmiyoruz!

UMUT İÇ PAZARDA MI?

2021’de de yurtdışından umduğunu bulamayacağını anlayan turizm sektörü gözünü biraz da yurtiçine çevirmiş durumda.

İç pazar kontenjanını 2021 için artırdınız mı, diye sorulan sektör temsilcilerinin her ne kadar yarıya yakını aynı bıraktıkları yanıtını veriyorsa da pandemi etkisiyle yurtdışı kaynaklarının kuruması ölçüsünde iç pazara ve yerli turiste daha fazla açılmak kaçınılmaz olacak.

"EURO ORTALAMASI 10 LİRAYI RAHAT GEÇER"

Bu kongrelerde katılımcılara her yıl bir sonraki yıla ilişkin euro kuru tahminleri de sorulur.

2021 için verilen yanıtlara göre her 5 katılımcıdan 3'ü 10 liranın üstünde bir kur tahmininde bulunuyor. Ama dikkat etmek gerekir, bu tahmin 2021 sonu için değil, yıl ortalaması için yapılıyor.

Dolayısıyla yıl ortalaması örneğin 10 lira olan bir tahminde yıl sonu 11 liraya denk geliyor olabilir.

2020’DE NELER YAŞANDI?

Aslında bu yıl ekonomide sıkıntı yaşamayan sektör parmakla sayılacak kadar az. En çok sıkıntı yaşayan da hiç kuşku yok ki hizmetler sektörü.

Turizm sektörünün bu yılki en büyük sıkıntısı yarıdan fazla oranla nakit akışı sağlayamamak olmuş. Yarı zamanlı çalışan ya da işletmesini hiç açamayanlar insan kaynağını korumakta zorlanmış. Üstelik turizm sektöründe kalifiye eleman sıkıntısı hep yaşanıyor.

Sektör bu yıl kredi yönünden de büyük sorunlarla karşılaşmış. Üçte birlik kesim hiç kredi kullanmamış, üçte birden biraz fazla bir kesim de yeniden yapılandırma olanağından yararlanmış.

Her 100 tesisten 15’i bu yıl hiç açılmamış. Bu büyük bir oran; ama acaba 2021’den iyi bir oran mı!

İşletmelerin yarısı bir-altı ay arasında açık kalırken, bir yıla kadar açık kalabilenlerin oranı yüzde 13 düzeyinde oluşmuş.


Tüm yazılarını göster