Kıbrıs sakin ortamı, mükemmel denizi, lüks tesisleriyle Türkiye’den ve Avrupa ülkelerinden gelen turistler için çekici bir seçenek sunuyor. Kıbrıs’ın oda sayısı ve yatak kapasitesi olarak en büyük tesisi olan Elexus Hotel 687 odasıyla 12 ay hizmet veriyor.
Geçtiğimiz bayram tatilinde iki bin üç yüz altmış misafiri ağırlayan Elexus Hotel, farklı müşteri kitlelerine göre planlama yaparak doluluk oranlarını yüksek tutmayı başarıyor.
Kıbrıs’ın en büyük turizm yatırımlarından birisi olan Elexus Hotel geniş bir alan üzerinde inşa edildiği için bir yanda sakin bir tatil yapmak isteyenler sessiz alanlarda dinlenme imkânı buluyor. Öte yandan çocuklar ve aileleri gün boyu özel etkinliklere katılabiliyorlar. Kış aylarında önemli konferans ve kongrelere ev sahipliği yapan otelde, kalabalık gruplar için de çeşitli aktiviteler ve eğlence programları var.
Elexus Genel Müdürü Görkem Aydıner otelin yönetim, pazarlama ve hizmet süreçleri hakkındaki sorularımızı yanıtladı.
- Elexus kaç yıldır hizmet veriyor?
Otel 2015 yılbaşı aslında 2016'nın başında açıldı. Ben buraya açılıştan 6 ay önce başladım. Yaklaşık 9 yıl oldu. Elexus Hotel Kıbrıs'ın en büyük oda sayısı ve yatak kapasitesine sahip oteli. Hatta Türkiye'nin de diyebilirim. En son ilk 4'teydik. 867 odaya sahibiz. Biz burada en fazla iki bin üç yüz altmış kişi ağırladık. 12 ay açığız. Türkiye'de yine ilk 10'da olan bir kongre merkezine sahibiz. Büyüklük olarak alanı iki bin beş yüz metrekare. Kolonsuz 8.60 tavan yüksekliği. Dolayısı ile her yıl Türkiye'nin en büyük kurumsal işlerine ev sahipliği yapıyoruz.
- Doluluk oranınız nasıl?
Otalama 500- 600 oda civarı doluyuz. Bu da yüzde 65-70'lere tekabül ediyor. Türkiye genelinde iyi bir rakam. Zaten 12 ay açık olan oteller Türkiye’de giderek azalıyor. Hele ki bu sezon iyice azaldı.
- Türkiye dışında Avrupa’dan hangi ülkelerden ziyaretçileriniz var?
Avrupa’dan gelen ağırlıklı olarak İngiltere’dir. Onun dışında Alman ve az da olsa Fransızlar. İngilizlerin bir de şöyle bir avantajı var. Adada evleri ve yaşam alanları olduğu için Kıbrıs bilinen bir yer İngiltere’de. O yüzden de İngiliz ağırlıklı oluyor bizim Avrupa pazarımız.
- Tanıtım yapıyor musunuz? Müşteri nereden geliyor?
Acentelerin kendi pazarlaması var. Bizim otel olarak kendi pazarlarımız var. Bizim ayrıca Call Center’ımız var. Call Center ağırlıklı gidiyor. İnternet reklamları da var.
Sezonda çocuklu aile konaklaması konusuna ağırlık veriyoruz. Reklam yatırımlarımızın bütün filtrelemesini de bu doğrultuda yapıyoruz. Kış sezonunda ağırlık kongrelerde oluyor.
- Beğeni oranınız nasıl?
Tüm platformlarda 9.8 civarında.
- Tekrar geliş oranları?
Yüzde 60- 65’lerde. Memnuniyet oranımız yüksek.
- Otel her şey dahil mi?
Elexus Tam Pansiyon Plus. Ayrıca toplamda 5 alakart restoranımız, 3 tane de barımız var.
- Konuklar otelde en çok neyi beğeniyorlar?
Özellikle servis ve yemekleri ön plana çıkartıyorlar. Odaların rahatlığını da çok beğeniyorlar. Biraz kompakt olması, otelin iç içe olması, ulaşabileceğiniz noktalara kolay ulaşabilmeniz ön plana çıkarılıyor. Yani şöyle birçok otele gittiğiniz zaman grup konaklamaları da özellikle misafir gelir. Dışarıdan yürümek kaydıyla ya restorana ya kongre merkezine gider. Bizde öyle bir şey yok. Bizde bütün kış operasyonu otel içinde yapılabiliyor. Öyle bir avantajımız var. Yani misafir geldiği zaman hiç dışarı çıkmadan bütün operasyonu tamamlayabiliriz. Onun dışında şimdi yeni yaptığımız bir spor alanımız var. Orası yavaş yavaş misafir olarak aktif olmaya başladı. Özellikle havuzda yaptığımız jimnastik şu anda iyi gidiyor.
- Aquapark size mi ait?
Evet
- Ücretli mi?
Hayır. Ücretli değil. Giriş ücretsiz. Otelde konaklayan misafirlerce kışın en çok talep gören yerlerden biri. Özellikle çocuklar için.
- Sports Club’da neler var?
Sports Club'da ağırlıklı aerobik, jimnastik, fitness üzerine belli programları var ama oraya dahil olan bir de havuz aktiviteleri var. Şu ana kadar özellikle dolu olduğumuz bayram döneminde yoğun ilgi gördü. Çocuklar için sinema var.
Büyük bir Mini Club’ımız var. Birçok aktiviteyi günlük olarak misafirlere biz sunuyoruz. Misafirler oradan yararlanabiliyor. Biraz da bizim amacımız çocuklar üzerine aktiviteler yapıp çocuklu aileleri konaklatmak.
- Kongre turizminde nasılsınız?
Biz kongrede çok güçlüyüz. Bizim yaklaşık 15 Eylül- 15 Haziran arası ciddi bir grup konaklama yoğunluğumuz var. Yani bu da Kıbrıs'a daha önce gelmemiş kurumsal büyük işler oluyor.
- Deniz mevsimi ne kadar sürüyor?
Geçen yıl 30 Kasım'da denize giren misafirimiz vardı. Son iki üç yıldır sezon ciddi oranda uzadı.
- Sezon ne zaman başlıyor?
Nisan sonunda başlıyor. Bizim normalde yazlık sezonumuz Nisan- Aralık. Normal sezonumuz 1 Mayıs-1 Kasım’dı. Fakat bu sene 13 Nisan'da bayramla birlikte bütün odalarımızı açtık. Misafir talebine göre de 1 Kasım'a uzatıyoruz.
- Çalışanlarınıza hangi imkânları sunuyorsunuz?
Şu anda toplam 800 personelimiz var. Otelin içinde, kendimize ait 400 odalık bir lojmanımız olduğu için, çalışanlarımız daha verimli çalışma imkânı buluyorlar.
Arkadaşlarımızın görev yerlerini değiştirmeyi önemsiyoruz. Biz sabit bir yerde personel tutmamaya çalışıyoruz. Bu arkadaşlar gelecekte sektöre hizmet verecek yöneticiler olacaklar. Her yeri öğrenmeleri açısından birçok otelde olmayan bir şeyi uygulamaya çalışıyoruz. Misafirler sürekli aynı çalışanı görmek istiyorlar, ama çalışanların kariyeri için bu dönüşüm çok önemli. Tecrübe kazanmaları için otel işletmeciliğinin her alanını, adetlerini, bütün servisini öğrenmelerini istiyoruz.
Elexus Hotel bu yıl başlattığı Şeflerin Düeti projesiyle Akdeniz'in ve Kıbrıs'ın zengin mutfak kültürünün tanıtılmasına katkıda bulunmayı hedefliyor. Geçtiğimiz ay üçüncüsü düzenlenen etkinlikte başrolde Elexus Hotel Executive Şefi Veli Bayraktar ve Şef Mehmet Yalçınkaya vardı.
Şefler üç gün boyunca geleneksel tarifleri güncel yaklaşımlarla yeniden yorumladılar. Ada'daki kültürlerin yüzyıllar içinde Kıbrıs'ta kalıcı izler bıraktığını söyleyen Elexus Hotel'in Executive Şefi Veli Bayraktar proje hakkında şu yorumu yaptı:
“Kıbrıs’ın yaklaşık 12.000 yıllık tarihinde bu etkiler Girne Kalesi'nde görülebilir. Her kültür, değerlerini bu özel adaya taşımıştır. Şeflerin Düeti programının ilkinde Kıbrıs mutfağını modern dokunuşlarla deneyimledik, ikincisinde ise Türk ve Rum kültürünün ortak yemeklerini keşfettik. Üçüncü etkinlikte Akdeniz lezzetlerini sunduk. Bu etkinlik, Akdeniz'in kültürel ve gastronomik sentezini gözler önüne serdi. Etkinlikle Akdeniz'in zengin mutfak mirasını modern dokunuşlarla sunarak unutulmaz bir gastronomi deneyimi yaşatmayı amaçladık. Her yemek, bölgenin kültürel zenginliğini ve tarihini yansıtan özel malzemelerle hazırlandı. Katılımcıların yemeklerin arkasındaki hikâyeleri de öğrenmesini sağladık, böylece kültürel bağlarımızı güçlendirdik”
Akdeniz havzasının Güney Avrupa, Güneybatı Asya ve Kuzey Afrika’nın kesişim noktasında yer alan, zengin mutfak kültürüne sahip bir bölge olduğuna dikkat çeken Şef Mehmet Yalçınkaya ise “Coğrafi yapısı, iklimi ve tarihi geçmişi, batı ve doğunun etkileşimiyle kendine özgü bir mutfak sentezi oluşturmuştur. Akdeniz mutfağının eşsiz lezzetlerini geleneksel tariflerle modern teknikleri harmanlayarak sunmak bizim için büyük bir keyifti. Bu etkinlik, yemeklerin ötesinde kültürel bir paylaşım ve öğrenme deneyimi sağladı ve katılımcılara unutulmaz bir lezzet yolculuğu yaşattı” şeklinde konuştu.