Turizm sektörü Rusya’ya duacı

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

✔ Rusya'nın 21 Haziran'da uçuş yasağını kaldırmasıyla birlikte turizm sektörü rahat bir nefes aldı, yine ölü bir sezon yaşanağından kaygı duyulurken yüzler güldü.

✔ Ancak giderek yayılan delta varyantı kaygı vermiyor değil. İşlerin yakın zamanda yeniden sarpa sarma olasılığı göz ardı edilmemeli.

21 Haziran’dan önceki günler... Türk turizm sektörü endişeli bir bekleyiş içinde. Hani lokantalarda, kahvehanelerde görürüz ya, sandalyeler masalara ters kapatılır, uzun süreli kapanmaya hazırlık yapılır; o devasa beş yıldızlı tatil köylerinin birçoğunda da benzer manzaralar... Masalar, sandalyeler bir yere toplanmış, şezlonglar kaldırılmış, havuzlar boşaltılmış; çalışan sayısı en aza indirilmiş, mutfak ve temizlik siparişleri iptal edilmiş... Bir umut var, var olmaya da, pek fazla değil. Hani olur ya Rusya 21 Haziran’a kadar durdurduğu uçuşları yeniden başlatır mı, merakla bekleniyor. Ama dedik ya, umut pek cılız. Rusya “Açıyorum kapıları” derse şahane olacak da, bunu bekleyen fazla değil. Herkes kendini ölü bir sezona hazırlamış...

Ama sürpriz! Rusya 21 Haziran’da uçuş yasağının süresini uzatmıyor. Yani kapılar açılıyor. Ve bu ülkeden uçuşlar 22 Haziran'da başlıyor.

Antalya başta olmak üzere turistik yörelerde hummalı bir çalışma da başlamış oluyor. Yüzler gülüyor; tesislerden şen şakrak sesler yükseliyor.

“Ruslar burada rahat ediyor”

Rusya’nın uçuş yasağını kaldırmasından hiç şüphesiz fazlasıyla memnun olunsa da, bu kararın alınmasının altında ne gibi etkenler yattığı da sorgulanmıyor değil.

Bu konuyu en iyi kim bilir; tabii ki sevgili dostum turizm yazarı Fehmi Köfteoğlu...

Fehmi’nin altını özellikle çizdiği gerçek şu:

“Rus turistin Türkiye’den başka pek seçeneği yok.”

Bu bir gerçek, Rus turistler açısından Türkiye görece daha ucuz; Yunanistan ve İtalya gibi ülkelere göre. Ama bu 21 Haziran’daki izni açıklar mı? Fehmi’ye kulak verelim:

“Rusların tatil için Türkiye’yi çok tercih ediyor olmaları da elbette Rus yetkililer nezdinde bir ölçüde de olsa etkide bulunmuştur. Türkiye onlar için hem ucuz, hem artık neredeyse bildikleri bir ülke ve burada kendilerini rahat hissediyorlar. O yüzden de uçuş yasağının kaldırılması için güçleri yettiğince baskı yaptıklarını biliyoruz.”

Yalnızca Rus vatandaşlarının istekleri mi etkili olmuştur bu kararda? Bu soruyu yöneltiyorum Fehmi’ye.

“Bilemem” diyor Fehmi:

“Türkiye siyaseten bir takım ödünler vermiş midir bu yasağın kaldırılması için, bilemem, doğrusu bilmek de pek mümkün değil.”

“Fiyat artışı kaçınılmaz”

Fehmi Köfteoğlu, yakın zamanda yaşanması muhtemel bir soruna da dikkat çekiyor:

“Bugünlerde gelenler, çok önce ve çok ucuz fiyata yapılan rezervasyonlardan yararlanıyor. Öyle ki gecelik fiyatlar 15 dolarlara kadar inmişti. Şimdi uçuşların başlamasıyla birlikte yeni rezervasyonlar gündeme gelecek ve bu yeni rezervasyonlar haliyle öyle 15-20 dolarlardan yapılmayacak. Bir fiyat artışı yaşanacak. Yani önümüzdeki dönemde tur operatörleriyle bizim sektörün bilek güreşini izleyeceğiz.”

TURİST, DÖVİZLE BİRLİKTE VİRÜS DE GETİRİYORSA...

Rusya’nın kapıları açması ve turizmin nefes alması kuşkusuz çok olumlu bir gelişme. Hep vurguladık, bir tatil köyü, yalnızca bir tatil köyü değildir. Burası turistlerle dolduğunda yalnızca tatil köyü değil, çevredeki köylü de, klasik benzetmedir ya, Kars’ta kaşar peyniri üreten köylü de kazanır. Yaz tatillerinde buralarda çalışan gençler iş bulmuş olur, sektörle birlikte yüzlerce alanda insanlar mal üretir satar, hizmet üretir satar.

Dolayısıyla turizm en önemli sektörlerdendir; çevresindeki sektörlere de ürettirir, kazandırır. Bu açıdan bakıldığında Rusya’nın uçuş yasağını kaldırmış olması çok ama çok önemlidir.

Ancak, kapımıza gelmiş dayanmış çok önemli bir sorun var: Delta varyantı!

Almanya, AB olarak İngiltere’ye karşı kapıların kapatılması gerektiğini düşünüyor ve buna öncülük etmeye çalışıyor. Yani sorun çok büyük. Oysa İngiltere'den Türkiye'ye uzun süre elini kolunu sallayan geldi. Aynı şekilde Rusya'dan da...

Şimdi İngiltere'den gelenlerden PCR testi isteniyor. Rusya ise sorunu kendi sınırında çıkışta önlemeyi planlıyor ve yurtdışına çıkacak olanlara aşı zorunluluğu getirmeyi öngörüyor.

Delta varyantı engeller getirebilir

Bizim Rusya’ya karşı bu sorunu koz olarak kullanma şansımız pek yok da, Rusya her an Türkiye’ye dönüp bu konuyu iki yönlü kullanma durumuna girebilir:

“Sayın komşum, seni severim, biliyorsun. Ama bak bizde delta varyantı pek arttı, seni de sıkıntıya sokmak istemem, kusura bakma ben kapıları yine kapatıyorum...”

Bunu diyebilir mi, gerekçe gerçek anlamda delta varyantı olmasa da, kuşkusuz diyebilir.

Rusya şunu da öne sürebilir:

“Komşu bak bizim vatandaşlar da sizin memleketi pek seviyor ama sizde delta varyantı baş göstermiş, ben bu belaya daha fazla bulaşmak istemiyorum, o yüzden sağlıklı gönderdiğim vatandaşım hasta gelmeye başladı; sağlık her şeyden önde gelir, bir süre daha kapatacağım kapıları...”

Rusya bizde delta varyantı önemli bir risk oluşturma durumunda olmasa da bunu söyleyebilir mi, engel var mı ki!

Rusya 21 Haziran’da nasıl tek taraflı olarak hoşumuza giden bu kararı vermişse, bu kez de herhangi bir nedenle ters yönde bir kararı pekala alabilir.

Dolayısıyla turizmde işlerin iyiye gittiğinden mutlu olmak ama bunun tüm sezonu kapsamayacağı varsayımına göre de önlem almak (eğer mümkünse) gerekiyor gibi...

Tüm yazılarını göster