Tüketim üretimden hızlı büyüyor

Sevgili Şeref Oğuz, dünkü yazısında: “Büyüyeceğiz; ama bu nasıl olacak?” diye soruyordu. Kasım ayı sanayi üretim endeksi ve perakende satış hacmi endeksi sonuçları Şeref Bey’in sorusuna cevap veriyor.

Sanayi üretim endeksi üretimin, perakende satış hacmi endeksi ise tüketimin nabzını ölçen iki önemli veri. 

Bir ekonomide üretim ve tüketimin benzer seyirler göstermesi beklenir. Üretimde ihracatın payı düşük ise üretim-tüketim ilişkisi daha güçlüdür. Ülkedeki tüketim kadar üretim yapılır. Üretimde ihracatın payı ne kadar yüksek ise, bu durumda üretimin seyrini hem iç hem dış talep belirler. Ancak bu durumda bile iç tüketim ve üretim arasında paralellik vardır.

Madem durum bu ve madem perakende satış hacmi tüketimin, sanayi üretim endeksi ise üretimin güçlü birer göstergesi; öyleyse mantıken, zaman zaman ikisi arasında sapmalar olsa da; uzun vadede paralel hareket etmeleri gerekir.

Aşağıdaki grafik TÜİK verilerine göre bu iki endeksin yıllık değişim oranlarının seyrini gösteriyor. Zaman zaman ayrışsalar da aynı yönde hareket ediyorlar.


Dünkü veri, önceki yıla göre perakende satış hacminin Kasım ayında yüzde 8.5, sanayi üretiminin ise yüzde 5.1 arttığını gösteriyor.

Her iki endeks de 12 ay süren gerilemenin ardından, üç aydır yükseliyor. Ancak, Ekim ve Kasım aylarında perakende satış hacmindeki artış, sanayi üretimindeki artışın üzerinde gidiyor. Yani tüketim tarafında üretimden daha canlı bir büyüme var.


İkisi arasındaki bu ayrışmanın akla getirdiği ilk şey faiz indirimlerinin tüketimi, üretimden daha önce daha hızlı artırmış olması. Kasım ayında bilgisayar, yazılım ve kitap gibi iletişim araçları tüketiminde yüzde 20.7 artış var. Tekstil, giyim ve ayakkabıda artış yüzde 17.5 düzeyinde.

Bu ayrışmanın sonucunu, dördüncü çeyrek büyüme verisinde göreceğiz. Normal şartlar altında sanayi üretimi, ekonominin büyüme performansını belirleyen birinci unsurdur. Özellikle bir ve dördüncü çeyreklerde sanayi üretiminin büyüme üzerindeki etkisi daha güçlüdür. Ancak bu defa, büyüme, sanayi üretiminin işaret ettiğinden daha yüksek bir düzeyde çıkacak gibi görünüyor. Yani dördüncü çeyrekte tüketim artışı öncülüğünde büyüyecek olan bir Türkiye ekonomisi göreceğiz. Tüketimin üretimden ve ithalatın ihracattan hızlı artmasının bir sonucu olarak da, net ihracatın büyümeye katkısında sert bir düşüş göreceğiz.

Tüm yazılarını göster