Tüketici güveni yerinde sayıyor

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

Tüketici ekonomiye duyduğu güvende yeni yıla yeni bir başlangıç yapamadı. Tüketici güven endeksi ocak ayında aralık ayıyla hemen hemen aynı düzeyde gerçekleşti.

TÜİK ile Merkez Bankası'nın ortaklaşa gerçekleştirdikleri çalışmanın sonucuna göre tüketici güven endeksi ocak ayında 58.8 düzeyinde gerçekleşti. Tüketici güven endeksi sıfır ile 200 arasında değer alıyor; 100'ün altındaki değerler kötümserliğe, 100'ün üstündeki değerler ise iyimserliğe işaret ediyor.

2004 yılından bu yana hesaplanan tüketici güven endeksinde iyimserlik sınırı olan 100'e zaten hiçbir ay ulaşılabilmiş değil.

Düşünsenize, tüketici tam on altı yıl bir aydır, yani 193 aydır ekonomiye güven duymuyor.

Daha önce de yazmıştık; bu olumsuz tabloyu iktidar düzeltemiyor, muhalefet de bunu düzeltebileceği konusunda umut veremiyor. Sonuçta vatandaş on altı yılı aşkın süredir bir türlü iyimser duruma gelemiyor.

Alt kalemlerde durum

Tüketici güven endeksini oluşturan dört alt kalem var. Bu alt kalemler gelecek on iki aylık döneme ilişkin beklentileri ortaya koyuyor.

Ocakta yüzde 2.3 artan maddi durum beklentisinin endeksi 79.5, yüzde 1.1 artış gösteren genel ekonomik durum beklentisinin endeksi 77.4 düzeyinde.

Tasarruf etme ihtimalini gösteren endeks ise ocak ayında tam yüzde 9.1 azaldı ve 21.6'ya indi.

İşsiz sayısı beklentisini gösteren endeks ocak ayında yüzde 0.5 azalarak 56.8'e indi. Ancak işsiz sayısına ilişkin endeksin azalması işsiz sayısında artış beklendiğini gösteriyor. Yani bu azalma olumsuz bir beklentiye işaret ediyor.

Veriler niye mi on altı yıllık?

Şimdi biliyoruz ki birileri özellikle son on altı yılı esas almamızın altında başka niyetler arayacak. Geçmişte böyle oldu çünkü, o yüzden kesin konuşabiliyoruz.

Biraz önce belirttik, bir kez daha vurgulayalım; bu çalışma 2004 yılından bu yana yapılıyor. Dolayısıyla daha önceki dönemlere ilişkin olarak elimizde veri yok.

Daha önceki yıllarda vatandaş ekonomiye karşı çok iyimser mi bakıyordu, hiç geçim zorluğu çekmiyor muydu, bunu söylemek tabii ki mümkün değil. 

Türkiye 2000 krizini yaşadı, geriye gidelim 1994 krizini yaşadı, çok daha öncelere dönelim, 1980'de bir kriz yaşadık ve bu krizden çıkış amacıyla alınan kararların da bugün yıldönümü. 24 Ocak kararlarını çoktan unuttuk sayılır.

O dönemlerde başka sorunlar vardı, şimdi başka. Ya da sorunlar biçim değiştirdi. O yıllarda örneğin döviz yoktu, rahmetli Demirel'in deyimiyle 70 cente muhtaç olunmuştu, akaryakıt kuyrukları vardı; bugün kuyruklar yok ama alım gücü daha zayıf.

TÜİK, bu ne hassasiyet!

Tüketici güven endeksi bir ondalık basamakla açıklanıyor. Örneğin ocak ayının endeksi 58.8. Ama belli ki hesaplamanın sonucu belki iki, belki üç ondalık basamaklı şekilde küsuratlı çıkıyor.

Ocak ayındaki endeks tek basamaklı olduğunda aralıkla aynı düzeyde. Aralıktaki endeks de 58.8, ocaktaki de...

Ama değişimi çok basamaklı sayıya göre hesaplayınca yüzde 0.1 fark çıktığı için anlaşılan açıklama metnini iki basamaklı yazmak gerekmiş.

TÜİK'in açıklamasında "Mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 0.1 oranında arttı. Aralık ayında 58,77 olan endeks, ocak ayında 58,82 oldu" deniliyor.  

TÜİK'in bu hassasiyetini takdirle karşılamamak mümkün değil. Ne diyelim, darısı diğer verilerin başına!

Tüm yazılarını göster