TÜİK’in hatası enflasyon oranının önüne geçti

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

✔ TÜİK, TÜİK olalı böyle zulüm görmedi, hem de TÜİK yüzünden!

✔ Veri tabanının azizliği TÜİK'in TÜFE'de iki oran ilan etmesine yol açtı.

✔ TÜFE'nin mayısta görece düşük gelmesi temelde pandemi kaynaklı kapanma ve buna bağlı fiyat derlemenin çok zor olması yüzünden. Yİ-ÜFE ise yıllık bazda yüzde 40'a dayandı, dikkat!

Hani bir klasik müzik dinletisinden yola çıkılarak söylenen bir söz var ya “Urfa, Urfa olalı böyle zulüm görmedi” diye. Şimdi bu sözü TÜİK’e uyarlamalı.

“TÜİK, TÜİK olalı böyle zulüm görmedi...”

TÜİK’e bu zulmü yapan kim derseniz, TÜİK’ten başkası değil!

Ne tuhaf bir durum değil mi...

Türkiye’de inandırıcılığı en düşük kurumların başında herhalde TÜİK geliyordur. Bunun birinci nedeni de fiyat artışlarıyla ilgili olarak ortaya konulan orandır. TÜİK bu konuda çoğu kez haksız yere eleştirilmiştir. Bunun altını çizelim. Yok enflasyon hiç kullanılmayan, tüketilmeyen ürünlerle hesaplanıyor, yok fiyat derlenen yerler özel seçiliyor, yok bu yerlerin fiyat derlemesi sırasında özel indirim yapması sağlanıyor gibi gibi...

Bunların çoğu şehir efsanesi. TÜİK fiyat endeksi kapsamında hangi ürünlerin hangi ağırlıkla yer aldığını, hangi ürünün fiyatının kaç lira olarak hesaplamaya girdiğini her ay açıklıyor. Yani çoğu detay sır değil, her ay kamuoyuyla paylaşılıyor.

Vatandaşın açıklanan enflasyonu düşük bulmasının, yaşadığı enflasyonu daha yüksek hissetmesinin bir dizi başka nedeni var. TÜFE, tüm Türkiye’deki tüm bireylerin tüketiminin özeti. Bu tüketimde otomobil de var, sigara da var, kira da var. Ama herkes her ay otomobil almıyor, kimi vatandaşlar hayatları boyunca bir kez bile otomobil almıyor. Ama hesaplamada otomobil de var ve olması da gerekiyor. Örneğin otomobil fiyatı az artmışsa bu da genel oranı aşağı çekiyor. Bunun yanında gıda maddelerinin fiyatındaki artışı yaşamakta olan geniş kitleler, açıklanan orana dudak büküyor.

Bir yanlış kaç doğruyu götürür?

İşte çoğu kez haksız yere eleştirilen TÜİK dün öyle bir hata yaptı ki, şimdiye kadarki onlarca doğruyu sildi süpürdü, adeta çöpe attı.

TÜİK mayıs ayının TÜFE ve Yİ-ÜFE gerçekleşmesini dün açıkladı.

TÜFE’de iki artış oranı birden gördük. Bir oran, mayıs ayında yüzde 0.89 artışa işaret ediyordu, diğer oran yüzde 1.44’e. Kaynak tabii ki aynıydı, TÜİK’ti.

TÜFE’ye ilişkin haber bültenindeki oran yüzde 0.89’du. TÜİK’in merkezi dağıtım sisteminde ise mayıs artışı olarak yüzde 1.44’lük bir oran yer alıyordu.

Aynı ay için, aynı endekste, aynı kurum nasıl olur da birbirinden farklı oranlar açıklayabilirdi ki!

Farklılık yalnızca bülten ve merkezi dağıtım sistemindeki oranlar arasında olsa iyi. TÜİK’in ana sayfasındaki yıllık TÜFE artışı da başlangıçta yüzde 17.22 olarak yer aldı. Yıllık yüzde 17.22, mayıs artışının yüzde 1.44 olarak dikkate alındığını gösteriyordu.

HATANIN NEDENİ NE?

TÜİK'in mayıs ayı TÜFE artışında niye iki oran ilan etme yanlışına düştüğü geç saatlerde açıklığa kavuştu. Edindiğimiz bilgiyi aktaralım.

TÜİK bir ayın endeksini belirlerken çeşitli dönemlerde fiyat derliyor. Kimi mal ve hizmetler için ayda bir kere, kimi için iki kere fiyat toplanıyor, kimi için de günlük fiyat derlemesine gidiliyor. Sonra da aylık ortalama bulunuyor.

TÜİK bazı dönemler en son fiyatlar üstünden de hesaplama yapıyor.

İşte mayıs ayı için bulunan yüzde 0.89 artış, ay ortalamasıyla hesaplanan klasik artışı, yüzde 1.44 ise ay sonu fiyatlarıyla hesaplanan "Acaba hazirana nasıl bir enflasyonla giriliyor" sorusunun yanıtını veren artışı gösteriyor.

Yapılan hata da, ay sonu itibarıyla hesaplanan ve bilgilenmeyi amaçlayan yüzde 1.44'ün de bir şekilde ilan edilmiş olmasından kaynaklanıyor.

Yüzde 1.44 ile yüzde 0.89 arasındaki yarım puanlık fark da haziranda fiyatların şimdiki duruma göre en az bu oranda artacağını gösteriyor.

MAYIS TÜFE ARTIŞI NİYE DÜŞÜK?

TÜFE’nin mayıs ayında yüzde 1.50 dolayında artması bekleniyordu. Ancak artış yüzde 0.89’la beklenenin çok altında kalınca ve bir de yüzde 1.44’lük hatalı oran gündeme gelince yüzde 0.89’a kuşkuyla bakanlar iyice arttı.

Mayıs, TÜİK’in fiyat derleme konusunda en büyük sıkıntıyı yaşadığı aylardan biri oldu. Pandemi dolayısıyla uygulanan yaygın kapanma çoğu mal ve hizmette fiyat oluşmasını da engelledi. Yeni fiyat derlenemedi ve eski fiyatlarla hesaplama yapmak durumu da söz konusu oldu. Bu yüzden bir anlamda mayıs ayına tam yansımayan zamlar haziran endeksine kaldı.

20 Mayıs’ta akaryakıta gelen ortalama yüzde 10’luk zam da endekse yansıma yönüyle biraz yanlış hesaplama yapılmasına yol açtı. Bu zammın uygulanan gün sayısı itibarıyla yaklaşık üçte biri mayıs endeksine yansıdı, üçte ikisi de hazirana yansıyacak. Bu köşede 31 Mayıs’ta akaryakıt zammının mayıs endeksine doğrudan ancak binde 1.28 etki edeceğini yazmıştık. TÜİK de bu oranı binde 1.1 olarak hesapladı. Oysa enflasyon tahmini yapılırken akaryakıt zammından dolaylı etkinin yanında doğrudan da yüksek bir etki geleceği algısı vardı.

Yani mayıstaki TÜFE artışı fiyat derlemedeki zorluklar ve akaryakıt zammının düşük yansıması dolayısıyla beklenenin altında geldi. Haziranda ise tam tersi olacak.

Tüm yazılarını göster