TÜİK: “Büyüdük!” Vatandaş: “Biz mi?”

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

✔ Son çeyrekte sektörler toplamında yüzde 5 büyüme kaydedildi, vergi katkısıyla toplam büyüme yüzde 5.9'u buldu.

✔ Sanayi, istihdam yaratmadan ve kapasite kullanımını artırmadan yüzde 10.3'lük bir büyümeye erişti.

✔ Neredeyse her yer kapalıydı ama hizmetler sektöründe yüzde 4.6 büyüme kaydedildi. Hele hele ikinci çeyrekteki yüzde 26'lık küçülme ve üçüncü çeyrekteki sıfır büyümeden sonra son çeyreğin yüzde 4.6'lık oranı çok değerli ve şaşırtıcı.

Türkiye ekonomisi son çeyrekte yüzde 5.9 büyüdü. Bu gerçekleşmeyle birlikte yılın tümündeki oran da yüzde 1.8 düzeyinde oluştu.

Bu arada daha önce yüzde 9.9 olarak açıklanan ikinci çeyrek küçülmesi yüzde 10.3’e, yüzde 6.7 düzeyinde açıklanan üçüncü çeyrek büyümesi yüzde 6.3’e revize edildi.

İkinci ve üçüncü çeyreğin oranları aşağı yönlü 0.4'er puan revize edilmemiş olsaydı son çeyrekteki yüzde 5.9’luk büyümeyle yıllık gerçekleşme yüzde 2’yi bulacaktı.

Ağırlıkla öncü gösterge niteliğindeki sanayi üretiminde gerçekleşen artıştan yola çıkılarak yapılan tahminler, son çeyrekteki büyümenin yüzde 7 dolayında gelebileceği, yıllık büyümenin de böylece yüzde 2.5’e yaklaşacağı yönündeydi.

Son çeyrek ve bağlı olarak yıllık büyüme bir bakıma tahminlerin altında kalmış oldu.

Büyümedeki soru işaretleri

GSYH sektörler toplamı geçen yılın son çeyreğinde sabit fiyatlarla 450 milyar lira oldu. Bu büyüklüğün tam yarısı hizmetler ve sanayi sektörlerinden oluşuyor.

Toplamda hizmetler sektörünün yüzde 27, sanayi sektörünün yüzde 23 payı var.

Sektörler toplamının son çeyrek büyümesi yüzde 5 düzeyinde. Vergilerdeki artış yüzde 13.4, böylece GSYH büyümesi de yüzde 5.9’u buluyor.

GSYH’nin yarısını oluşturan hizmetler ve sanayi sektörlerinde oluşan performans dikkat çekici. Bu sektörlerdeki son çeyrek büyümesine biraz yakından bakmakta yarar var...

“KAPALIYIZ AMA İŞLER İYİ!”

TÜİK verilerine göre hizmetler sektörü ilk çeyrekte yüzde 2.8 büyüdükten sonra ikinci çeyrekte adeta çakıldı. Bu sektör ikinci çeyrekte tam yüzde 25.7 küçüldü. Üçüncü çeyrekteki oran sıfır gibi, yalnızca yüzde 0.1’lik bir büyüme var. Ve geliyoruz son çeyreğe, büyüme yüzde 4.6’ya ulaşıyor.

Son çeyrek... Lokantalar kapalı, kafeler kapalı, kahveler kapalı, okullar neredeyse kapalı, okullar kapalı olunca servis hizmeti yok gibi, oteller açık ama kapalı, hafta sonları sokağa çıkma kısıtlaması olduğu için kapalı olması gerekmeyen işyerleri de kapalı, akşamları sokağı çıkmak zaten yasak, hafta sonu saat beşte herkes evinde, AVM’ler sinek avlıyor, berberi, kuaförü deseniz ne saçını kesebileceği müşteri buluyor, ne gelin başı yapabiliyor!

Bütün bu kısıtlamalar varken, hizmetler sektörünün neredeyse yarısı bir büyüklüğe sahip toptan ve perakende ticarette işler iyi gidiyor ve son çeyrek oranı böylece yüzde 4.6 geliyor. Hem de bu büyüme, 2019’un aynı dönemindeki yüzde 8.3'lük büyümesinin üstüne sağlanıyor.

SANAYİ ÜRETİMİ NASIL ARTIYOR?

Sanayide nasıl bir oran ortaya çıkacağı TÜİK’in daha önce bu konuda yaptığı açıklamalardan zaten belliydi. Son çeyrekteki sanayi üretimi yüzde 10.2 artmıştı. GSYH kapsamındaki sanayi sektörünün büyümesi de yüzde 10.3 oldu.

Sanayi üretimi artıyor; iyi hoş da, üretimin adeta rekor kırdığı bu dönemde ne kapasite kullanımında artış var, ne istihdamda.

Ne oldu, henüz farkına varmadığımız olağanüstü bir verimlilik artışı mı yakaladık yani! Öyle olduğunu varsaysak bile o zaman da kapasite kullanımının artması gerekmez mi? Sanki daha az elemanla daha verimli bir çalışma dönemi yaşıyoruz.

Peki sanayici stoğa mı çalışıyor, yoksa ihracat mı patladı da haberimiz yok!

TÜİK de masaya yatıracak

Yalnızca sanayide değil, genel olarak büyüme hızıyla istihdam arasında bir kopukluk yaşandığı ortada ve bu konu TÜİK’in de gündeminde.

TÜİK Başkanı Ahmet Kürşad Dosdoğru, bu kopukluğun e-ticaretin artması, emek yoğun sektörlerde daralma yaşanmış olması ve AVM’lerin kapalı kalması gibi nedenlerden kaynaklanabileceğini ve konuyu bu ayı kastederek detaylı bir şekilde ele alacaklarını ifade etmişti. (Dünya 17 Şubat 2021)

BÜYÜME HIZINDA 2019’A TUR BİNDİRDİK!

Türkiye ekonomisi 2019 yılında yalnızca yüzde 0.9 büyümüştü. Ortada ne pandemi vardı, ne çok önemli başka bir sorun. 2018’in tortusu etkisini gösteriyordu ve büyüme yüzde 1’i bile bulmamıştı.

2020’ye geldik, ikinci çeyrekle birlikte yalnızca bizi değil, bütün ülkeleri kıskaca alan ve hiç hesapta olmayan bir sorunun içinde bulduk kendimizi...

İşyerleri kapandı, insanlar işsiz kaldı, seyahatler yasaklandı, toplumun geniş bir kesimi kendi kendine kısıtlamalar getirdi. Önceki dönemlere kıyasla hayat durdu adeta...

Ama sonuç; 2020’de 2019’dan “tam bir kat hızlı” büyüdük; yüzde 0.9 olan büyüme hızını yüzde 1.8’e yükseltmeyi başardık.

“Krizden güçlenerek çıkacağız” deniliyordu, doğruymuş meğer!

Tüm yazılarını göster