Bülent Görer
TRASTA ESG Kurucusu
Sürdürülebilirlik ve ESG'yi ciddiye alan şirket sayısı her geçen gün artıyor, ülkemizde ise farkındalık gittikçe artıyor. Özellikle finansmana erişim konusunda önem arzeden ESG skor notunu almak gerekçesiye olmalı ki bu işte CFO’ların gündemine alındı. Ayrıca sınırda karbon mekanizması artık şirketlerin gündemine iyice girmiş durumda.
Özellikle global şirketlerin hem CEO hem de CFO düzeyinde en önemli 5 performans göstergesi (KPI) arasında mutlaka ESG notu almak veya iyileştirmek var. Bu nedenle kritik ESG performans göstergelerini (KPI) belirlemek yeni gündem konusu olarak bugünlerde tartışılıyor.
Sürdürülülebirlik konusunun etkinleşmesi ise ancak yine hem Birleşmiş Milletler (UN) tarafından yayınlanan Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) hem de ülkelerin yayınladığı standartlar ile gittikçe gündeme nüfus etmeye başladı.
IFRS Foundation (Uluslararası Finansal Raporlama Vakfı) bünyesinde oluşturulan ISSB-International Sustainability Standards Board (Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu) global ölçekte geçerli bir sürdürülebilirlik standartları seti oluşturarak, lk iki standardı yayımlamıştı (IFRS S1 ve IFRS S2). Bunu takiben Avrupa Birliği de sürdürülebilirlik raporlama standratlarını (ESRS) yayınladı. Türkiye olarak bu konuda hızlı davrandı ve 29 Aralık 2023 tarihinde Kamu Gözetim Kurumu (KGK) Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları’nı (TSRS) yayınladı.
TSRS’nin yayınlanması ile 2024 yılı itibariyle öncelikle finansal kuruluşlara zorunluluk gelsede önümüzdeki süreçte işletmeler kendilerine bir yol haritası belirlemek durumundalar. Bu nedenle işletmede hangi departmanlar ne yapmalı nasıl bir yol izlemeli bu konuya değinmek istedim.
Bir işletmede öncelikle olması gereken departmanları şöyle belirlersek;
- Üretim
- Mali İşler
- İnsan Kaynakları
- Bilgi İşlem
- Satış ve Pazarlama
- Satın Alma
- Denetim ve Risk Yönetimi
- İş Geliştirme
- Hukuk
Organizasyonlar teknolojik ve ekonomik değişimlere ayak uydurarak süreç ve hedeflerini yenilemelidir. Artık önümüzdeki 200 yıl konuşacağımız Sürdürülebilirlik ve ESG konusu var. Bu konuları gözardı etmek mümkün olamayacağı gibi organizasyonları da buna göre revize etmeden geçemeyiz. Bu nedenle organizasyonlarda artık Sürdürülebilirlik ve Strateji Departmanı kurulmalıdır. Bu nedenle öncelikle bu departmanı izah ederek başlayalım...
İşletmenin sürdürülebilirlik ile ilgili risk ve fırsatlarını tespit ederek bunları izlemeli ve politikaları oluşturmayı hedeflemelidir. Öncelik olarak;
- Sürdürülebilir stratejiyi belirlemeli
- Uygulamayı düzenli takip etmeli
- Çevresel performansı izlemeli (karbon ayak izi, enerji tüketimi, atık yönetimi gibi)
- TSRS uyumlu politikaları oluşturmalı ve şirket iyi yayılmasını sağlamalıdır.
Diğer departmanlara geçecek olursak;
İşletmenin üretim süreçlerinin gözden geçirilmesini sağlayarak çevresel sorumluluklarının yerine getirilmesi açısından TSRS’ye uyum sağlamalıdır. Bu kapsamda;
- Enerji ve su verimliliğine ilişkin yöntemleri gözden geçirmeli ve tasarruf sağlayıcı projeler geliştirmelidir
- Verimlilik sağlayan ekipmanlara yatırım yapılmasını temin etmelidir
- Teknolojiyi takip etmeli ve çevre dostu üretim süreçlerine odaklanarak karbon ve emisyon azaltmayı sağmalıdır.
- Atık yönetimi konusunda geri dönüşüm ve yeniden kullanıma odaklanmalı ve döngüsel ekonomi bilinciyle üretim yapmaya odaklanmalıdır.
İşletmelerin finans, muhasebe ve bütçe bölümleri veriyi yöneten ve stratejiye yön veren en önemli departmanlarıdır. Bu kapsam mali işlere düşen görevler;
- Sürdürülebilirlik ile ilgili finansal bilgilerin hazırlanması
- Finansal verilerin TSRS standartlarına uygun olarak işlenmesi
- ESG performansının mali etkilerinin hesaplanması
- Sürdürülebilirlik raporlarının KGK uyumlu Bağımsız Denetim Raporlarına uygun hazırlanmasını sağlamaları
- Sürdürülebilirlik ile ilgili nakit akışlarının faaliyetlere ilişkin özel bölüm açmaları
- Bütçe hazırlanırken sosyal sorumluluk projeleri, atık yönetimi, yönetişimdeki değişimler, karbon hesaplama maliyetleri gibi sürdürülebilirlik ile ilgili maliyetleri ayırarak raporlarında sunmaları
- ESG yatırımlarının geri dönüşlerinin doğru hesaplamaları gerekmektedir.
Organizasyonların gelişimini en iyi takip etmesi gereken departman olarak, stratejik dönüşüme liderlik eden insan kaynakları departmanlarır TSRS dönüşümünde;
- Çalışan sağlığı ve güvenliği, çeşitlilik, çalışma koşulları gibi sosyal performans göstergelerinin izlenmesini ve geliştirmesini sağlayacak alt yapıyı oluşturmaları
- Çalışanların sürdürülebilirlik bilincini artırmak amacıyla eğitim programları düzenlemeleri
- TSRS’nin sosyal yönüyle ilgili verilerin toplanmasını ve raporlamasını sağlaması gerekmektedir.
Veri güvenliğinin gittikçe arttığı bir dönemde bilgi işlem departmanlarının önemide artmaktadır. TSRS dönüşüm stratejinde bilgi işlem departmanları;
- Bilgi işlem alt yapısının olgunluk düzeyinin belirlenmesi
- Dijital altyapıya ilişkin geçiş stratejisinin belirlenmesi
- Dijital arşivleme konusunda alt yapı kurulması
- Çevre dostu teknolojik çözümler geliştirmesi
- TSRS kapsamında veri toplama süreçlerinin otomasyonla sağlaması
- Veri güvenliği ve doğruluğunu sağlaması gerekmektedir.
İşletmelerin büyümelerinde ürün ve hizmet satışındaki önemli bir görevi üstlenen bu departman;
- TSRS kapsamında dönüşüm stratejisini müşteriler, yatırımcılar ve toplum ile paylaşmalı
- İletişimde sürdürülebilirliği vurgulamaları
- Piyasadaki gelişmelerden yönetimi bilgilendirmeli
- Kurumsal sosyal sorumluluk projelerinin tanıtımını yapmalı
- Dijital satış yöntemlerine geçişi desteklemelidir.
Hem üretim hem yönetim tarafındaki satın almaları yürüten bu departmanın görev ve rollerine örnek vermek gerekirse;
- Hammadde alımlarında geri dönüşümden oluşan hammade miktarının artırılmasını sağlamalı
- Ürün tedarikinde karbon ayak izini azaltan lojistik uygulamalarına odaklanmalı
- Satın alma süreçlerinin dijital ortamda iş akışlarıyla yönetilmesini sağlamalı
- Toplu alım yapmaya odaklanmalı
- İşletmenin iş modeli ve değer zincirinde sürdürülebilirlikle ilgili risk ve fırsatları coğrafi alan, tesisler ve varlık türleri bakımından raporlamalıdır.
Özellikle büyük işletmelerde gördüğümüz bu departman özellikle yönetim kuruluna bağlı bir departman olarak;
- Sürdürülebilirlik raporlamalarının TSRS’ye uygunluğunu denetlemeli
- TSRS kapsamında risklerin analizini yapmalı ve yönetim kuruluna raporlamalı, uyarmalı
- Mevcut iç denetim prosedürlerinin TSRS standartlarına uygun olarak güncellenmesini sağlamalı
- Çevresel, sosyal ve yönetişim yani ESG risklerinin süreklin izlenmesi ve yönetilmesini sağlamaladır.
İster sözleşmeli ister dışardan hukuk hizmeti alsın bir işletme hukuki konularla ilgili olarak bu bölüme düşen görev ve roller ise;
- TSRS'nin gerektirdiği yasal yükümlülüklerin takibi ve bunlara uyumun sağlanması
- Raporlama süreçlerinin etik ve yasal çerçevede gerçekleştirilmesini sağlanması,
- Sürdürülebilirlik raporlamasıyla ilgili risk yönetimi faaliyetlerinin yürütülmesi,
- Yönetim kurulu ve diğer iç paydaşların TSRS ve uyum konularında bilgilendirilmesi,
- Uyum konusunda işletmenin altyapı hazırlığının yapılmasını sağlamaktır.
Görüldüğü üzere departmanlara düşen ve roller oldukça fazla olup, benzer görev ve rollerle genişletilebilir. TSRS bir milat olarak işletmelere ışık tutmakta ve hazırlık dönemi sunmaktadır. Düzenlemeyi bu yönde doğru değerlendirip kısa vadeli kazançlar beklemek yerine, sürdürülebilirlik konusunda uzun vadeli bir stratejik planlama yapılmasının doğru ve faydalı olacağı görüşündeyim. Bu stratejik dönüşüm sürecinde performansı artıracak yenilikçi süreç ve projelerin yönetiminin yanısıra ESG süreçlerindeki risklerin yönetimi ve değerlendirilmesi şirketlerin büyüme stratejilerine entegre edilmelidir.