İngiltere’de herkesin dersler çıkarabileceği ilginç şeyler oluyor. Piyasalarda “Trussonomics” diye adlandırılan İngiltere Başbakanı Truss’ın, nevi şahsına münhasır ekonomi yaklaşımı çok kısa sürede çöktü.
Eylül ayında göreve gelen İngiltere Başbakanı Liz Truss, yakın arkadaşı Kwasi Kwarteng'i maliye bakanlığına atamıştı. Kwarteng ise herkese sürpriz olacak bir karar ile vergi indirimleri içeren bir mini bütçe açıklamıştı.
Vergi indirimleri demek bütçesi zaten açık veren İngiltere Maliyesi’nin açıklarının genişlemesi ve bu nedenle daha fazla borçlanmak zorunda kalması anlamına geliyordu. İngiltere daha fazla borçlandığında ise daha yüksek faiz ödemek zorunda kalacaktı. Bu da halen elinde düşük faizli Hazine kağıdı bulunduranların zarar yazmaları demekti. Hal böyle olunca bir anda panik hareketler başladı, çok kısa sürede ortalık toz duman oldu. Siyasetçinin dağıttığı ortalığı toplamak ise İngiltere Merkez Bankası’na düştü. Banka piyasaya müdahale etmek zorunda kaldı ama piyasa yatışmadı.
Böyle zamanlarda işler karışınca geçmişte bizde ve birçok ülkede de olduğu gibi, ortalığı düzeltsin diye hemen piyasaların güvendiği birisi bulunup, ekonominin başına getirilir. İngiltere için ise bu isim daha önce çeşitli bakanlık görevlerinde bulunan Jeremy Hunt oldu. Truss yakın dostu Kwarteng’i kurban ederek, görevden almak zorunda kaldı. Yerine Hunt geldi ve vergi indirimlerinden vazgeçildiğini açıkladı; hemen bütçeyi yapmak için harekete geçti.
Bu arada Truss hata yaptıklarını kabul ederek özür diledi. Böylece bir aydan bile kısa bir sürede U dönüşü yapıldı. Piyasalar sakinleşti; yatırımcılar derin bir “oh” çekti. Ama İngiliz hükümetinde itibar diye bir şey kalmadı. Artık halkın ve piyasaların gözünde İngiliz başbakanı her an her şeyi yapabilecek birisi. Bir liderin başına gelebilecek en kötü durum bu.
Vergi indirimlerinden vazgeçilmesi İngiliz bütçesini rahatlattı ama hala açığın daraltılması için ek kaynak yaratılması gerekiyor. Bu nedenle, bir ay önce vergi indirimi açıklayan İngiltere vergiyi indirmek bir yana vergi artışı yapmak zorunda bile kalabilir. Maliye tarafındaki bozulmanın farkında olan Hunt harcamaların kısılacağını söyledi; oysa Truss kısa bir süre önce harcama kısıntısının söz konusu bile olmayacağını anlatıyordu. Kısacası İngiltere’de ekonominin realitesi gerçeklikten kopan siyasetçiye ciddi bir ayar verdi.
Bu hikayeden çıkarılacak dersler var. Mesela realiteden ve ekonominin kurallarından kopulduğunda bundan herkes zarar gördüğü bir defa daha görüldü. Böyle maceralar denendiğinde ekonomilerin, vatandaşların, yatırımcıların kararı alan ve kararın arkasında duran yöneticilerin zarar gördüğünün farkına varıldı. Sıra dışı denemelerle ekonomiyi götürmenin uzun vadeli zararlara yol açtığı; özellikle global şokların hakim olduğu dönemde ekonominin kurallarına aykırı denemelerin çok tehlikeli olabileceği anlaşıldı. Hükümetler ve liderlerin aldıkları kararlarla halka güven vermeleri gerektiği görüldü. Güvenin zedelenmesi halinde tekrar tesisinin uzun zaman alabileceği kabul edildi.
İngiltere’de Truss’ın işi zor. Bunca yaşanandan sonra analistler diyor ki; bu itibar kaybı ile görevde çok fazla kalamaz…