ABD Başkanı Donald Trump, geçtiğimiz hafta çeşitli tarifeler ortaya koydu ve bir yandan ABD halkına heyecan verirken dünyanın geri kalanına da tehditler savurdu. Beyaz Saray’ın bahçesinde yaptığı ve büyük boy tablolar yardımıyla açıkladığı 2 Nisan 2025 tarihinden itibaren ABD’ye yapılacak ithalatta uygulanacak gümrük tarifelerini açıkladı. Amerikan tarihinin en önemli ekonomik zaferi olacağını ve bu şekilde yeniden büyük Amerika’nın yaratılacağını kendinden emin üslup ve vücut diliyle ortaya koydu.
ABD Federal Vergi Politikaları Başkan Yardımcısı Erica York ve Baş Ekonomisti Alex Durante, Tax Foundation yayınında bu önemli haberi hem açıklamışlar hem de yorumlamışlar.
Gelin biz de Trump’un ilk başkanlık döneminden gelen, Çin’e karşı başlatılan “Ticaret Savaşları” olarak adlandırılan ve şimdi de tüm dünyayı sarsan bu önemli açıklama ve yorumları özetleyelim.
Tarife düzenlemelerinin ana hatları…
Başkan Trump’ın açıkladığı Amerika’ya yapılacak ithalatta uygulanacak gümrük vergisi tarifeleri düzenlemelerinin ana hatları şöyle:
- Tüm ülkeler için %10'luk bir temel tarife (Türkiye bu grupta yer alıyor).
- AB'den yapılan ithalat için %20'lik tarife.
- Çin'den yapılan ithalata %34'lük tarife.
- 2025'te Meksika'dan yapılan tüm ithalatlara %25 tarife.
- Ancak “United States-Mexico-Canada Agreement (USMCA)” anlaşmasına uygun ithalatlar tarifelerden süresiz olarak muaf.
- USMCA ticareti hariç, tarifeler 2024 ticaret verilerine göre 256 milyar dolarlık Kanada ithalatına uygulanacak tarife.
- Kanada ve Meksika'dan ithal edilen, ABD içerikleri hariç olmak üzere, tüm otomobiller ve belirli otomobil parçaları için %25 tarife.
- AB, Çin, Kanada ve Meksika hariç, dünyanın geri kalanına uygulanan sözde karşılıklı tarifeler sonucu %25'lik bir ağırlıklı ortalama tarife oranı.
- 60 ticaret ortağı için daha yüksek oranlar (hepsi ürün bazlı tarifelere tabi olan mallar).
- Ülke muafiyetlerini sona erdirme.
Yeni tarife düzenlemelerinin ekonomik etkileri…
Herhangi bir yabancı ülkeye ait misillemeyi hesaba katmadan önce, Trump'ın tarifelerinin ABD GSYİH'sini %0,7 oranında azaltacağı tahmin ediliyor. Zaten 2 Nisan'da duyurulan tarifeler ABD GSYİH'sini %0,4 oranında azaltmış durumda. ABD tarafından uygulanan tarifeler ve tehdit edilen ve uygulanacak misilleme tarifelerinin, ABD GSYİH'sini %0,8 oranında azaltacağı hesaplanıyor.
Böylece 2025 için açıklanan Trump tarifeleri kapsamında tüm ithalatlardaki ortalama tarife oranı, 2024'teki %2,5 düzeyinden %16,5'e (1937'den bu yana en yüksek ortalama oran) yükselecek. 2025'te Trump tarifeleri federal vergi gelirlerini 258,4 milyar dolar artıracak ve tarifeleri 1982'den bu yana en büyük vergi artışı getirecek. Tarifeler, ithalatın 2025'te 800 milyar dolardan biraz fazla veya %25 düşmesine neden olacak. 2 Nisan'da yeni açıklanan evrensel Trump tarifeleri önümüzdeki on yılda 1,5 trilyon dolar gelir elde edecek.
Trump'ın tarifeleri, misilleme yapılmadan önceki haliyle, önümüzdeki 10 yılda yaklaşık 2,9 trilyon dolar gelir elde edecek ve ABD GSYİH'sini %0,7 oranında azaltacak. Yani ABD’de hane halkının vergi sonrası gelirini ortalama %1,9 oranında azaltacak ve 2025'te ABD’de hane başına ortalama 1.900 dolardan fazla vergi artışına denk gelecek.
4 Nisan itibarıyla Çin, Kanada ve Avrupa Birliği, toplamda 330 milyar dolarlık ABD ihracatını etkileyen misilleme tarifeleri duyurdu. Ki bu misilleme, ABD GSYİH'sini %0,1 daha azaltacak. İlk Trump yönetimi, 2018 ve 2019'da yaklaşık 380 milyar dolar değerinde binlerce ürüne tarifeler uygulamıştı. İkinci Trump yönetimi, tarifeleri artık USMCA ticareti ve belirli enerjiyle ilgili ithalatlar hariç, tüm ABD ithalatını veya 2,5 trilyon dolardan fazla ABD ithalatını etkiliyor.
Sözün özü: Galiba Trump, dış ticaretin küresel düzeyde artışının ülkelerin zenginliğine ve refah artışına yol açtığını göz ardı etmiş. Dış ticaret teorisinin temel öğretilerini ihmal etmiş. 1947 yılından beri Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT) iken 1995 yılında Dünya Ticaret Örgütü (World Trade Organisation-WTO) adı ile kalıcı hale gelen ve 170’e yaklaşan üye sayısıyla dünyanın en güçlü uluslararası yapısının varlık nedenini unutmuş. Dolayısıyla Trump’ın, çok veciz atasözümüzdeki “Pirince giderken evdeki bulgurdan olma” gerçeği ile karşı karşıya kaldığı ve kalacağı anlaşılıyor.