“Dünya Trump’a mı Kalacak?” başlıklı kitabım Nisan 2017’de, Donald Trump’ın başkanlık koltuğuna oturmasından üç ay sonra yayınlandı. 3 Haziran 2020’de bu köşede yer alan yazım ise “Dünya Trump’a kalmayacak” başlığını taşıyordu. Üç yıl önce sorduğum soruyu “kalmayacak” diye yanıtlama noktasına gelmiş olmanın heyecanıyla yazmıştım hazirandaki yazıyı. Bugün gelinen noktada o heyecan yerini farklı bir heyecana bırakmış duumda çünkü palavracı Trump seçimi kaybetti, dünyanın kaderini etkileme gücünü de yakında kaybedecek. Ne var ki rakibi Joe Biden’dan 6 milyon oy fark yemiş olmasına karşın bir türlü yenilgiyi kabul etmiyor ve sonucu değiştirmek için her yola başvuruyor.
Çocukluğumdan itibaren bana öğretilenlerin kafamda oluşturduğu “kötü adam” tiplemesinin bütün özelliklerini taşıyan bir insan Trump. Söylenenlere bakılacak olursa her halde ABD’nin gelmiş geçmiş en mızıkçı, en sahtekar, en yalancı, en hain, en insafsız, en edepsiz, en cahil ve en hain başkanı olarak tarihe geçecek. Beyaz Saray’dan kovulmak üzereyken de 20 Ocak 2021’de görevi devralacak olan Biden’a kötü bir miras bırakmak için de yoğun çaba harcıyor şimdi.
Yenilgiyi zafere çevirmek istiyor
ABD’deki teamüle göre seçimi kaybeden başkan, seçimi kazanan rakibini kutladıktan sonra ona ve ekibine ayrıntılı bir briefing vererek devir-teslim sürecini başlatıyor. Bu süreç seçim sonucu belli olur olmaz başlıyor ve yeni başkan da 20 Ocak’ta göreve başlayana kadar geçen sürede yönetimi devralmak için gerekli hazırlıkları yapma fırsatını buluyor.
Asıl amacının ABD’deki kurulu düzeni yıkmak ve keyfi bir yönetim kurmak olduğunu gizlemeyen Trump bu devir-teslim sürecini başlatmayarak teamüle uymamakta direniyor. Seçim sonucunun belli olmasının üzerinden iki hafta geçti, devir-teslim süreci henüz başlayabilmiş değil, çünkü Trump hazretleri hala yenilgiyi kabul etmiyor, emrindeki yalaka takımının yanısıra partisinin ileri gelenlerini ve bazı eyalet yöneticierini de kullanarak yenilgiyi zafere dönüştürmeye çalışıyor.
Öte yandan da damadı Hazine Bakanı Mnuchin’i ve diğer yardakçılarını seferber ederek Biden yönetimine kötü bir miras bırakmak için de elinden geleni yapıyor Trump. Kötü miras denince de öncelikle kontrole alınamayan COVID-19 pandemisi ve ekonominin kırılgan durumu geliyor akla.
Fatura ekonomiye çıkacak
Pandeminin yılın ikinci çeyreğinde ekonomide yarattığı çöküşün yaygın iflaslara, işyeri kapatmalarına ve işsizlik patlamasına yol açmasını önlemek için ABD maliyesi muazzam bir mali destek paketini devreye sokmuş, ABD Merkez Bankası da (Fed) yaygın tahvil alımlarıyla ortalığı paraya boğmuştu. Bu desteklerin ekonominin dipten dönmesine önemli bir katkısı oldu. İlk şokta %11’e kadar yükselen işsizlik oranı pandeminin etkisinin azaldığı yaz aylarında azalmaya başladı. Ancak bu destek paketinin büyük bölümü kullanıldı ve son kalan küçük bölümü de önümüzdeki aralık ayında kullanılacak.
Pandeminin sonbaharın gelmesiyle birlikte gibi yeni bir atağa geçmesi ve ekonomik faaliyetin bir kez daha darbe yemesi ise yeni mali ve parasal desteklerin gündeme gelmesini gerektiriyor. Ancak yeni bir paketin devreye girmesi konusunda iktidar partisi Biden’ın partisi olan Demokrat Parti’nin önerilerini kabul etmezken ekonominin patronu konumundaki damat Mnuchin Fed’in para piyasalarına yeni destek sağlamasına da karşı çıktı. Moody’s Analytics araştırma firmasına göre bu desteklerin kesilmesi halinde 2021 yılının birinci ve ikinci çeyreklerinde ABD ekonomisi yeniden küçülme sürecine girecek, pek çok firmanın ve hane halkının önemli bir bölümünün iflas notasına gelmesi ve işsizliğin yeniden %10’u bulması kaçınılmaz olacak.
İş dünyası Trump'a tepkili
ABD iş dünyasının önemli bir kesiminin, hatta daha önce Trump’a destek vermiş olan Blackstone CEO’su Stephen Scwartzman ile Boeing CEO’su Dave Colhoun gibi ünlü isimlerin bile, Trump’ın yenilgiyi kabul etmeyerek devir-teslim sürecini engellemesini sert bir dille eleştirdiği, Biden’ın işini zorlaştırmak için ekonominin geleceğini riske atan uygulamalara da karşı çıktığı görülüyor.
Dün, benim bu yazıyı bitirdiğim sıralarda Financial Times gazetesinin web sitesine düşen habere göre ise sonunda Trump bile bozgunculuk yapmanın sonucu değiştirmeyeceğini anlamış ve Biden’ın ekibiyle devir-teslim görüşmelerinin başlatılması için emir vermiş. Umarım doğrudur bu haber. Trump’ın haddini bilip golf sahalarına dönmesi ABD için olduğu kadar dünya için de iyi olacak her halde.