SERKAN DÜZMEKİK
Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’na (TRT) gelir sağlamak amacıyla görsel veya işitsel yayınları alabilen her türlü cihaz için, 3093 sayılı Kanun gereğince, imal edenler için satıştan önce, ithal edenler için ise ithalat esnasında bandrol veya etiket alınmasına; yine bu cihazları imal edenlerden cihazın satış faturasındaki KDV matrahı, ithal edenlerden ise ithalat beyannamesindeki KDV matrahı üzerinden bir defaya mahsus olmak üzere vergi tahsiline hükmedilmiştir.
Söz konusu kanunda bilgisayarlar ve tablet bilgisayarlar tanımının yapılmış olması, görsel ve işitsel yayınları alan bandrole tabi cihazların masaüstü veya dizüstü bilgisayarlar olabileceği düşüncesini güçlendirmektedir. Bu tip kanunlarda yer alan vergi oranları hem dahilde üretilen hem de ithalata konu eşyaları kapsadığı için vergilendirme eşya adı ile yapılmakta ve genellikle Gümrük Tarife cetvelinde yer alan grup adı altında yapılmış olan Gümrük Tarife İstatistik pozisyonu adı verilen numaralar ile örtüşmemektedir.
Bilgisayarlar aritmetik veya mantıksal işlem dizilerini otomatik olarak yürütmek üzere programlanabilen dijital bir makinalar, tablet bilgisayarlar ise tek bir ünitede ekran devresi ve batarya bulunan mobil bilgisayar olarak tanımlanmaktadır. Gümrük tarife dilinde ise bilgisayarlar, Bilgi işlem makinası tanımı altında gruplandırılmış, Masaüstü bilgisayar, dizüstü bilgisayar, tablet bilgisayar, server (sunucu), işlemci (CPU), geliştirme kartları (development board), akıllı robotlar, tek kart olarak işlemcilerde (single board computer) 8471 pozisyonunda sınıflandırılmaktadır. Sunucu cinsi cihazlar genellikle bireyler tarafından değil, birden çok bilgisayar ile çalışmak zorunda olan şirketler tarafından kendi adındaki oda veya dolaplarda sistemi denetlemek amacıyla sabit olarak kullanılan ve asli işlevi görsel veya işitsel yayınları almak olmayan cihazlardır.
Uygulamada zaman zaman bandrol ücreti ödemeleri ve bandrollerin ürün üzerine yerleştirilmesi konusunda sorunlar yaşanabilmekte ve kimi zaman esasen kamuya bir vergi kaybı doğmamasına rağmen firmalar cezalara maruz kalmaktadır.
Bandrol etiketi alınması uygulamasında, imalatçı ile ithalatçıyı aynı kategoride değerlendirmek yerine, ithalatçıların etiketlerini gümrük idarelerine bağlı saymanlık müdürlüklerinden veya vergiyi ödemiş oldukları bankalarından almasını sağlayan bir sistem inşa edilmesi daha uygun bir tercih olabilir. İthalatçı, imalatçı, ihracatçı kısaca vergi mükellefi olan her gerçek ve tüzel kişi aslında aynı gemide yol almaktadır. Katma değer yaratan ihracat kalemleri bulmak, ihracatı çoğaltmak ne kadar değerli ve önemliyse, blok zinciri teknolojisine ayak uydurmaya çalıştığımız bu dönemde teknoloji üreten veya ithal edenler de bir o kadar değerli ve önemlidir.
Devletin vergi kaybı olmayan yani vergilerin ödendiği işlemlerde, etiketlerin alınmaması halinde fahiş cezalar uygulanmasının da gözden geçirilmesi düşünülebilir. Server (sunucu) benzeri cihazların kullanım yeri ve amaçları veya kıymetleri gibi unsurlar göz önüne alındığında, bandrol uygulaması kapsamından çıkartılması, ithalatçıların bandrol etiketi alma uygulamasının sonlandırılması ya da yukarıda belirtildiği üzere vergi ödemesi sırasında saymanlık müdürlükleri veya bankalardan alınmasına yönelik sistem inşa edilmesi sağlıklı ve faydalı olacaktır.