HÜRRİYET Gazetesi’nin Ankara’daki deneyimli muhabiri Aysel Alp’in 16 Temmuz 2020 tarihli haberinin başlığı şöyleydi:
● e-pazarlar mercek altında…
Haberin girişinde konu şöyle açılmıştı:
● Rekabet Kurumu, COVID-19’la birlikte öne e-pazar yerlerinin çalışma şekli, fiyatlama, hizmet ve tedarik davranışları, rekabet ihlali olup olmadığı, mevzuat eksiklikleri gibi bir dizi konuda durumunu, tutumunu mercek altına almak üzere 6 kişilik bir ekip kurdu.
Haberin fotoğrafının altında Rekabet Kurumu 2. Denetim ve Uygulama Dairesi Başkanı Hatice Yavuz başkanlığında kurulan ekipteki diğer isimler sıralanmıştı:
● Selçuk Yılmaz, Betül Ayhan, Ebru İnce, Cemile Yüksek, Funda Göktepe Hatice Yavuz, e-pazaryerleri arasında öne çıkan şirketleri şöyle anımsatmıştı:
● Amazon, Hepsiburada, Gittigidiyor, N11, Trendyol…
Rekabet Kurumu olarak e-pazaryerlerini neden mercek altına aldıklarını şöyle açıklamıştı:
- Yeterli bilinirliği olmayan küçük işletmelerin daha fazla müşteriye erişmesi açısından e-pazaryerleri çok önemli. Satıcı tarafındaki bu rekabet, tüketiciye ürün ve fiyat çeşitliliğinde fayda sağlıyor. Rekabet Kurumu olarak madalyonun diğer tarafını gözetmek bize düşüyor.
Konuyu şöyle bir örnekle açmaya çalışmıştı:
- Örneğin Trendyol’un satıcılarına “En düşük fiyatla benim platformumda satacaksın” demesi, satıcıların düşük fiyat sunma motivasyonlarını zayıflatacak bir uygulamadır.
Örneklemeyi Amazon’la sürdürmüştü:
- Ya da Amazon’un sahip olduğu tüketici ve satıcı verisi avantajıyla, bazı satıcıları e-pazaryerinin sahibi olarak liste dışı bırakması veya alt sıralarda listelemesi diğer rekabet otoritelerinin de incelediği önemli konular arasında bulunuyor.
Bu aşamada şu noktanın altını çizmişti:
- e-pazaryerinin tüketici tercihlerini gözardı edip kendi satışını yaptığı bisikleti veya herhangi bir satıcıyı ön plana çıkarmaması gerekiyor. Bu tutum, pazarın rekabetçi işleyişini tehdit edebilecek bir uygulama bizim açımızdan.
Rekabet ihlali tartışmalarında öne çıkan noktalara şöyle işaret etmişti:
- Platformların fiyatlama kaynaklı dışlayıcı ve sömürücü uygulamalarda bulunabileceği tartışılıyor. Ürün listelerken objektif davranmama, satıcılara yüksek komisyon uygulama, riski orantısız şekilde satıcılar üzerinde bırakma da tartışılan uygulamalar arasında.
İşin veri tarafı üzerinde de durmuştu:
- Bir pazaryeri sitesine girdiğinizde çok kapsamlı bilgilerinizi de paylaşmış oluyorsunuz. Bu bilgilerin ticari değeri aslında çok yüksek ve pazardaki rekabetin seyrini etkileme gücüne sahip. Verilerin haksız kullanımı Rekabet Kurumu olarak bizim radarımıza giriyor.
Yaptıkları çalışmanın sonucunda rekabet hukuku araçları ile müdahale edilecek alanların tespit edileceğini kaydetmişti:
- Ayrıca yeni rekabet ve ticaret düzenlemelerine ihtiyaç olup olmadığı ortaya çıkacak. Belirlediğimiz yol haritası bu pazarların geleceğini tayin edecek. Sağlam ve gerekçeli adımlar atmamız gerektiğine, veri odaklı inceleme ile başarılı olacağımıza inanıyorum.
Konuya bir örneği de Hepsiburada’nın adını anarak vermişti:
- Örneğin Hepsiburada, tezgahta farklı kategoride birçok firmanın ürününü sergiliyor ama aynı zamanda bazı kategorilerde kendi ürününün satıcısı da olabiliyor. İlk sıraları kendi ürününe ayırabilir. Yani, e-pazaryeri sahibi kendi ürünlerine haksız avantaj sağlayabilir.
Aysel Alp’in temmuz ayında yayınlanan haberi, nisan ayı başında gündeme gelen bir gelişme üzerine farklı açıdan önem kazandı.
Türkiye’de e-ticaret pazarının devlerinden, yüzde 75’i Çinli Alibaba’ya ait olan Trendyol, Rekabet Kurumu 2. Denetim ve Uygulama Dairesi Başkanı Hatice Yavuz’u transfer etti.
Hatice Yavuz,Rekabet Kurumu’nda e-pazaryerleri, e-ticaret ile ilgili incelemelerinin sonucu çıkmak üzereyken masanın diğer tarafına geçti. Yani, “inceleyen, denetleyen, rekabet kuralarını belirleyen” konumunda iken, “incelenen”tarafa geçmiş oldu.
Bu durum sektörün diğer oyuncularını rahatsız etti, tartışma başladı…
Trendyol’un Rekabet Kurumu’ndan yaptığı transferin tartışılmaması mümkün mü?
Rekabet Kurumu incelemeyi yapan 5 kişiye izin verir mi?
DİYELİMki Trendyol yönetm Rekabet Kurumu 2. Denetim ve Uygulama Dairesi Başkanı Hatice Yavuz’u transfer ederken şöyle düşündü:
- Piyasada hakim durumumuz var. Sık sık Rekabet Kurumu incelemelerine muhatap olabiliriz. Biz rekabet kuralları açısından “hata yapmayacak”çizgiye oturtacak iyi bir uzmanla çalışmamızda yarar var.
Yine diyelim ki Trendyol yönetimi bu arayış sırasında Hatice Yavuz’u en iyi aday olarak belirledi. Transfer öncesinde Rekabet Kurumu Başkanı’na da danıştı, transferde hukuki açıdan önlerinde bir engel olmadığına kanaat getirdi.
Bu durumda şu soru akla gelmez mi:
- Hatice Yavuz’un başkanlığını yaptığı ekipte Selçuk Yılmaz, Betül Ayhan, Ebru İnce, Cemile Yüksek, Funda Göktepe var. Söz konusu uzmanları da sektörün diğer oyuncuları transfer etmeye kalksa Rekabet Kurumu’nun tavrı ne olur?
Rekabet Kurumu, e-ticaret sektörünü inceleyen ekipteki diğer 5 kişinin N11, Gittigidiyor, Hepsiburada, Amazon gibi kuruluşlara transfer olmasına izin verir mi?
Ya da böyle bir durumda Rekabet Kurumu’nun tavrı ne olur?