Tren istasyonları

Muhterem İLGÜNER MARKA ŞEHİR; Gün Bugün!

 “İstasyon insanları buradalar tesadüfen, aynı rüyayı görüp ayrı yerlere giden…”

 (Teoman)

1825 yılında ilk lokomotifin yolcu taşımaya başlamasından itibaren istasyonlar yerleşimler için önemli olmuştur. İçinden tren geçen şehirler için tren istasyonları bir merkez nokta oluşturmuştur: “Öğlen istasyon meydanında buluşalım mı?”. “İstasyon caddesinden aşağıya doğru gidin, sağdan ikinci sokağa girin.” Karayolu taşımacılığının gelişmesi ile birlikte önemini yitiren demiryolları şimdi yeni bir çağa giriyor; 2. Demiryolu Çağı. Bu çağın başlaması ile birlikte bir aralar unutulmaya yüz tutan istasyonların şehirler için kıymeti yeniden bilinmekte ve değerlendirilmekte.

Dünyada, irili ufaklı, 7 milyon istasyon olduğu tahmin ediliyor. Hem ulaşımda kesişme noktası – metrodan, otobüsten indim trene bindim - hem de şehirde ulaşım ötesi bir “yer” olarak çok yönlü işlevi ile tren istasyonları şehirlerin yeni yıldızı! Demiryolu yolcu sayısı arttıkça, şehir yaşamında önemli rol kaptıkça istasyonların ekonomik ve sosyal payı artıyor. Eski istasyonlar bugünün teknolojisine ve beklentilerine uygun şekilde yeniden yapılandırılıyor. Tarihi yapılar özgün nitelikleri korunarak yenileniyor. Sadece indi – bindi yeri olmaktan çıkarılıp vakit geçirilecek çok işlevli, çok yönlü yerler haline getiriliyor.

Bir tren istasyonunun bir şehrin yücelmesine 6 açıdan katkıda bulunabileceği belirtiliyor; sürdürülebilirlik, teknoloji, kültürel miras, güvenlik, sosyal eşitlik ve ekonomik büyüme. Paylaşımlı çalışma alanları, kültürel aktiviteler, herkes için erişilebilirlik, büyüyen hizmet sektörü akıllı planlama ve uygulamalar ile hem istasyonların hem de civarının çehresini değiştirmektedir. Sanatçılar eserlerini sergileyebilmekte, becerilerini paylaşabilmektedir (2021 yılında Milano merkez istasyonunda ünlü sanatçı Banksy’nin 130 sokak sanatı eseri sergilenmiş ve büyük rağbet görmüştür). Daha önceleri sadece gelip – giden yolcuların anlık ihtiyaçlarının karşılandığı istasyon civarı işyerleri gelişmekte ve çeşitlenmekte ve alan değerlenmektedir; kitapçılar, sanat galerileri, teknolojik ürünler, kişisel bakım ürünleri satış yerleri gibi. 2012 olimpiyat oyunları öncesi önemli bir yenileme projesi ile şehre kazandırılan Londra St.Pancras tren istasyonu (istasyonun web sitesi var!; www.stpancras.com ) önemli bir cazibe merkezine dönüşmüştür. Ünlü teknoloji şirketi Google yeni merkezini istasyon yanına kurmuş ve bu kararı verirken çevrenin değerini ve etkisini dikkate aldıklarını belirtmiştir. Benzer gelişmeler dünyanın pek çok yerinde gerçekleşmekte ve eskinin tren istasyonları şehirlere güç katan önemli birer rol üstlenmektedir.

Tren istasyonları kültürel mirasın deneyimlenebileceği ender yerlerden. 12 ana tren istasyonu ile Londra şehri bunun en güzel örneği. 1860 yılında Anadolu’da ilk tren düdüğü duyulan yer İzmir; Alsancak İstasyonu. Elinde iple bağlı tahta bavulu İstanbul’u ilk kez gören ve büyülenenlerin arkasında yükselen Haydarpaşa Garı; kim bilir kaç yerli filmde rol aldı. 2023’de yeniden sefere sokulması planlanan efsanevi “Şark Ekspresi”nin varış noktası Sirkeci Garı; neler gördü, neler geçirdi? Biz bu ve benzeri onlarca istasyonun kıymetini ne kadar bilebildik? Anılarını yaşatmasını ne kadar becerebildik? Bir şehir mücevheri olarak onları baş tacı yapmasını ne kadar başardık? Sormazlar mı ileride bizlere gelecek kuşaklar; yüksek hızlı trenler ile tanışınca tıpkı işlevini yitirmiş eski eşyalar gibi niye bir köşeye attınız diye?

Haftanın İstasyonu: GRAND CENTRAL TERMINAL, NEW YORK

Tam 92 filmde (IMDb) rol alan New York (ABD) şehrinin efsanevi tren istasyonu GRAND CENTRAL TERMINAL 1871 yılında inşa edilmiş. İhtiyaca cevap vermeyen ilk yapı yıkılmış 1899 yılında yerine daha büyük, 6 katlı yeni bir istasyon yapılmış. Şehir halkı kömürlü lokomotiflerin dumanından, hava kirliliğinden şikayet ederken 9 Ocak 1902 günü meydana gelen bir kaza istasyonun kaderini değiştirmiş. Yoğun duman yüzünden önünü göremeyen bir makinist duran bir trene çarpmış ve 15 kişi can vermiş.

Kaza sonrası istasyon tamamen yenilenmiş, sadece elektrikle çalışan lokomotifler görev yapmaya başlamış. 46 hat ve 30 yolcu peronu ile çalışmaya başlayan istasyon zaman içerisinde gelişen teknolojiye uygun değişiklikler görmüş; avizelerde kullanılan yaklaşık 4,000 tungsten ampul istasyonun karakteristik özelliği diye neredeyse bir yüzyıl boyu, ta ki yerine daha az enerji tüketen ampuller tercih edilesiye kadar, değiştirilmemiş. 40’lı yıllarda ABD nüfusunun yüzde kırkı giderken ya da gelirken bu istasyonu kullanmış. 2.Dünya Savaşı sırasında Alman casusları buranın imha edilmesi için hazırlık yaparken yakalanmış. Ünlü televizyon kanalı CBS bu binada kurduğu bir stüdyodan uzun süre canlı yayın yapmış. 70’li yılların ortasında istasyonu kısmen yıkıp yerine 53 katlı bir bina yapımı planlanırken aralarında Jacqueline Kennedy Onassis’in de bulunduğu bir grup aktivist karşı çıkarak binayı korumuş. Şimdilerde günde 1 milyon kişinin kullandığı istasyonda Paul Mc Cartney gibi ünlü şarkıcılar konserler vermiş. Şehirlinin önemli bir buluşma noktası olan istasyonu tanıtan 1,5 saatlik turun bedeli 30 dolar!

Tüm yazılarını göster