Sayın DÜNYA okurları, Türkiye gümrük bölgesine getirilen ve varış gümrük idaresine karayolu ile sevk edilmek üzere transit rejimine konu edilen serbest dolaşımda olmayan eşyanın, yapılan kontrol veya muayene sonucunda, beyan edilenden belirgin bir şekilde farklı cinste olduğunun tahlil, teknik inceleme ve araştırmaya gerek olmaksızın tespiti hâlinde fiilin niteliğine göre Gümrük Kanunu’nun 235. maddesine göre idari para cezası uygulamasına dikkat çekmek istiyorum.
Şöyle ki; gümrük beyanına esas belge olan faturalar bir taraftan eşyayı tanımlarken, diğer taraftan faturada tanımlanan eşyanın, mülkiyetini, kıymetini ve miktarını da açıkça göstermesi gerekiyor. 4458 sayılı Yasa’nın 235’nci maddesinde yer alan sorunların oluştuğu faturalarda, genellikle vergiye esas GTİP’leri tespit edecek unsurlara yer verilmiyor.
Ancak, faturalarda yer alan tanımların GTİP belirlemeye yeterli olmaması halinde reddedileceğine ilişkin kanunda herhangi bir hüküm de bulunmuyor. Keza, faturaların belge olarak tanımlandığı Türk Ticaret Kanunu’nda ve Vergi Usul Kanunu’nda da, -faturaların GTİP belirlenmesine uygun olarak düzenleneceği- hususunda bir hüküm bulunmuyor. Dolayısıyla, gümrük beyanında bulunan mükellefler, faturalarda GTİP olmaması veya eşyanın GTİP belirlemesine yönelik yeterli tanım bulunmadığından bahisle, suçlanamıyor. 4458 sayılı Yasa’nın 65’nci maddesiyle, Gümrük Yönetmeliği’nin 186’ncı maddesi ile eşyanın GTİP’nin belirlenmesi görevinin gümrük idaresine verilmiş bulunuyor. Gümrük idareleri GTİP belirleme yetkisini muayene memurlarına aktarmış bulunuyor.
Muayene memurları eşyanın cinsinin faturalarda GTİP belirlenecek şekilde kayıtlı olması hususunda mükellefleri zorlayamayacaklar, ayrıca, eşyanın fiziksel muayenesi sırasında, beyana nazaran belirgin bir şekilde farklı olduğunu gördükleri eşya hakkında, GTİP farklılığı ortaya çıkması halinde, 4458 sayılı Yasa’nın 235’nci maddesi gereğince işlem yapmak zorunda kalıyorlar.
Bu aşamada oldukça çok yaşanan bazı somut örnekler üzerinden gitmekte fayda var. Faturalarda ‘muhtelif mutfak eşyası’ veya ‘muhtelif hediyelik eşya’ olarak beyanlara sıkça rastlanıyor. Bu tip faturalara eşyaların cins ve nevilerini gösterir ‘çeki listelerinin’, her ne kadar 4458 sayılı Yasa’nın 60’ncı maddesi ve Gümrük Yönetmeliği’nin 115, 116 ve 117’nci maddeleri gereğince eklenmesi zorunlu olsa da, eklenmediği de olabiliyor.
Bu konuda Emekli Ticaret/Gümrük Başmüfettişi YGM Rüştü Haytaoğlu şöyle diyor; “Muhtelif mutfak eşyası Türk Gümrük Tarife Cetveli’nin 392441.00.00.19 GTİP’nda ‘Plastikten sofra ve mutfak eşyası (silikondan olanlar HARİÇ)’, 691110.00.00.19 GTİP’nda ‘Porselenden veya çiniden sofra ve mutfak eşyası (diğer)’ olarak sınıflandırılmaktadır. Plastik mutfak eşyaları Çin Halk Cumhuriyeti menşeli ürünler için %6,5 gümrük vergisi, %18 katma değer vergisine tabi bulunurken, porselen mutfak eşyaları %12 gümrük vergisi, %8 damping vergisi, % 18 katma değer vergisi ve %19 ilave gümrük vergisine tabi tutulmaktadır. Muayene memurunca, transit beyannamesinde plastik mutfak eşyası beyanının, porselen mutfak eşyası olarak tespit edilmesi halinde, 235/5’nci maddesini uygulamasını isteyebiliyor. Bunun tek gerekçesi, eşyaların beyana nazaran belirgin bir şekilde farklı olduğunun gözle tespit edilebilmesidir. Bu nedenle, beyanın düşük oranlı vergilere tabi GTİP’den beyan edilmesinin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamına girip girmediğini muayene memurunun sorgulamasına izin verilmemektedir. Oysa faturasında yeterli açıklama olmayan, çeki listesi bulunmayan belgelere istinaden düzenlenen transit beyannamesinin resmi belgede sahtecilik olarak değerlendirilmemesinin ticareti yasal yollardan yapanlara ve ithalat vergilerini tam olarak ödeyecek şekilde beyanda bulunan mükelleflere haksızlık olduğunu düşünmekteyim. Bu nedenle, transit rejiminde, eşyaların GTİP’nin ithalat vergilerinin düşük olduğu tarife üzerinden transit beyannamesinde beyan edilmesi halinde, uygulanmasının hukuki açıdan daha doğru bir yöntem olduğunu düşünüyorum...”