Doğru bildiğinizi zannettiğiniz yanlışlar var mıdır? Bu bayram ben birkaçını keşfettim. Bunlardan ilki COVİD-19’du, bayramdı, tatildi diye kendime bahaneler bulup yediğim o baklavalardan sonra dikey (boyuna) çizgili kıyafet mi, yoksa yatay (enine) çizgili kıyafet mi ince gösterir sorusunun cevabı. Benim cevabım “boyuna” çizgiliydi. Ancak Fizikçi Hermann Von Helmholtz 1867’de “Helmholtz Kare İllüzyonu” ile bunun tersinin doğruluğunu ispatlamış. Ah Helmholtz ah! Ne olacak onca kıyafet...
Yazın sıcağında transfer sezonu
Fizikçi Helmholtz’un bana atmış olduğu bu golü sindirmeye çalışırken bir baktım ikinci gol de futbol dünyasından geliyor. Koskoca Uluslararası Finansal Raporlama Standartları Yorum Komitesi (IFRS Interpretation Commitee) “Oyuncu transfer ücretlerinden elde edilen gelirler nasıl muhasebeleştirilir?” konusuna takılmış, hem Kasım 2019 tarihinde hem de Haziran 2020 tarihinde bu konuyla ilgili karar yayımlamış. “Güzel kardeşim bu yaz sıcağında neden bu konuya takılıp kendini heba ettin?” deyip şezlongta bir yandan diğer yana dönerken, şeytan dürttü derler ya merakımdan futbol dünyasının yarattığı gelirlere baktım. Allahım o da ne! Avrupa Prömiyer Ligi 2017-2018 geliri 28.4 milyar Euro. İngiltere prömiyer ligi kendi başına 5.4 milyar Euro. The Global Transfer Market (GMT) ve FIFA 2019’da transferlere toplam 7.35 milyar Dolar harcandığını açıklamış. Bundesliga’ydı, La Liga’ydı derken transfer ücretlerinin finansal tablolarda hasılat mı, yoksa diğer kâr-zarar kalemlerine mi kaydedilsin polemiğinin neden bu kadar önemli olduğunu ancak o zaman anladım.
Ronaldo'yu transfer etsem mi?
Hep merak etmişimdir futbolcular finansal tablolarda nasıl gösterilir diye. Sabit kıymet mi, stok mu, maddi olmayan duran varlık mı? Şezlongumu dikleştirip ışık hızıyla transfer piyasasına giriyorum. Futbol kulüpleri olağan faaliyetleri içinde futbolcuları bünyesine katıyor, geliştiriyor ve çoğu zaman başka bir kulübe satıyor. Bir kulüpten diğer kulübe satılan oyuncu, sözleşmesi ile birlikte elektronik transfer sistemine kaydoluyor ve “kayıt hakkı-registration right” olarak kayıtlara geçiyor. Mesela Real Madrid Juventus ile sözleşmesi olan Ronaldo’yu sözleşme bitiminden önce transfer ederse, elektronik kayıt hakkı için ödemiş olduğu tutar ve Juventus’a ödeyeceği bonservis bedeli Uluslararası ve Türkiye Finansal Raporlama Standartları (UFRS, TFRS) gereği “maddi olmayan duran varlık” olacaktır. TMS 38, Maddi Olmayan Varlık Standardı paragraf 97-99 uyarınca maddi olmayan duran varlıklarda sınıflanan bu haklar genel olarak sözleşme süresince doğrusal olarak itfa edilir.
Neden Ronaldo’ya illa da maddi olmayan duran varlık diyoruz da yatırım amaçlı gayrimenkul veya makine demiyoruz. Adam makine gibi çalışmış, Haziran verilerine göre 1,041 maçta 746 gol atmış, daha ne yapsın?
Maddi olmayan duran varlık olarak muhasebeleştirilen varlıkların özelliklerinin standardı Basis of Conclusion-BC5’de tanımlanmıştır ve buna göre fiziksel yapıya sahip olmayan (lack physical substance) varlıklardır. Buna ilave olarak maddi olmayan duran varlıklar belirlenebilir (identifiable) özelliğe sahip olmalılardır ve varlığın (örneğin, Ronaldo için ödenen bonservis ve elektronik kayıt hakkı) ileride yaratacağı faydanın işletme (örneğin, Real Madrid) tarafından kontrol edilebilir olması gerekmektedir.
Bonservis gelirlerini nereye yazayım?
Real Madrid’in finansal tablolarını hallettik, peki Juventus Ronaldo’nun transferinden kazandığı paralarını hasılat diye kaydedebilir mi?
Yorum Komitesi de baktı bu soru önlerine temcit pilavı ısıtılıp ısıtılıp geliyor, bari son noktayı koyalım dedi. Kasım 2019 tarihinde yaptıkları toplantıda yukarıda bahsetmiş olduğumuz haklar ve transfer ücretleri belirli şartlarda stok olarak kaydedilebileceği ve stok kaydedilmesi durumunda da futbolcu satışında bonservis ücretinin TFRS 15, Hasılat Standardı uyarınca satış olarak kaydedileceğinin kapısını çok az aralamıştı. Ancak genel uygulamada bu hakların (bonservis bedeli ve elektronik kayıt hakkı) maddi olmayan duran varlık olarak muhasebeleştireceğini de hemen eklemişti.
Haziran geldi, havalar ısındı. Ben diyeyim aydılar, siz deyin denize girip, ferahladılar; Haziran 2020 tarihli açıklamalarında (Staff Paper) bu hakların maddi olmayan duran varlık olarak sınıflandırılacağmın altını net bir dille çizdiler. Dolayısıyla Juventus, Ronaldo’yu Real Madrid’e sattığında elde edeceği kazanç defterlerindeki maddi olmayan varlık değeri ile Real Madrid’in ödeyeceği tutar arasındaki fark olacaktır. Bu da TMS 38 paragraf 113 uyarınca maddi olmayan varlıkların finansal tablo dışı bırakılmasında hesaplanan kayıp veya kazançtır. Anlayacağınız Ronaldo’nun bonservis kazancını hasılat diye yazmak Juventus için tatlı bir hayal oldu.