Maliye tarafından uzunca bir süreden bu yana hazırlanan ve iş dünyasının bilgisine sunulan Torba Yasa Teklifi’nin, ilgili sektör ve STK’ların da görüşü alınarak, son şekli verilmek suretiyle bugün veya en geç yarın TBMM’ye sunulması, bu hafta sonuna kadar Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, önümüzdeki hafta da Meclis Genel Kurulu’nda görüşülerek yasalaşması bekleniyor.
Başlangıçta oldukça geniş bir çerçevede hazırlanan Teklifin, kamuoyundan gelen tepkiler üzerine oldukça daraltıldığı, çoğu önemli düzenlemenin Teklif metninden çıkarılarak önümüzdeki Ekim ayında “Sonbahar Torbası” olarak adlandırılan yeni Torba Yasa Teklifi içerisinde yeniden TBMM’ye sunulacağı ifade ediliyor.
Sanırım kamuoyunda enine boyuna en çok tartışılan Torba Yasa Teklifi bu olsa gerek! Bunda, taslak çalışmanın medyaya sızması da biraz etkili oldu. Teklifin sızması bir yana, vatandaşları ve vergi mükelleflerini önemli ölçüde etkileyecek düzenlemelerin kamuoyunda yasalaşma süreci öncesinde tartışılmasını doğru bulduğumuzu ifade etmek istiyorum.
Aslında Meclise sunulacak Teklifte yer alacak düzenlemelerin büyük bir kısmını Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Mehmet ŞİMŞEK açıkladı. Teklifte;
- Çokuluslu şirketler için küresel asgari kurumlar vergisi,
- Kurumlar vergisi mükellefleri için asgari kurumlar vergisi,
- Bilanço ve işletme hesabı esasına göre defter tutan ticari kazanç mükellefleri ile serbest meslek kazançlarına asgari gelir vergisi,
- Serbest meslek kazancı elde eden doktor, avukat, diş hekimi vb.’ye hasılat kontrolü ve beyanları ile hasılat kontrolleri sırasında elde edilen verilere göre tespit edilen kazançları arasında %20’den fazla fark bulunması halinde izah istenilmesi ve izahı yeterli görülmeyenlere hasılat tespitlerine göre belirlenen kazanç üzerinden tarhiyat yapılması,
- Kripto varlıkların vergilendirilmesi,
- GYO ve GYF’lere kurumlar vergisi istisnası için yüzde 50 temettü dağıtma zorunluluğu getirilmesi,
- Hisse senetlerinde elde tutma süresinin 2 yıldan 5 yıla çıkarılması ve kapsama limited şirket ortaklık paylarının da dahil edilmesi,
- Serbest bölge kazanç istisnasının kapsamının daraltılarak, istisnanın serbest bölgelerde faaliyet gösteren şirketlerin münhasıran ihracattan elde ettikleri kazançlara uygulanması,
- YİD VE KÖİ proje kazançlarının kurumlar vergisi oranının 5 puan artırılarak yüzde 25’den yüzde 30’a çıkarılması,
- İştirak hissesi satışındaki kurumlar vergisi kazanç istisnası ve KDV istisnasının kaldırılması, müktesep hakların korunması açısından yeni düzenlemenin yürürlük tarihinden önce iktisap edilen iştirak hisseleri açısından kurumlar vergisi istisna oranının yüzde 75’den yüzde 25’e indirilmesi ve KDV istisnasının aynen devam ettirilmesi.
- Gayrimenkullerden sonra iştirak hisselerinin de kısmi bölünme kapsamından çıkarılması,
- Kurumlar vergisinde tevkifat yoluyla vergilemenin kapsamının genişletilerek, e-ticaret platformları aracılığıyla gerçekleşen satışlara yüzde 15 tevkifat getirilmesi, KDV’de kısmi tevkifat uygulanan işlemlerden kurumlar vergisi tevkifatı da yapılması,
- Yurt dışı çıkış harcı tutarının artırılması ve harç tutarının her yıl yeniden değerleme oranında artırılması,
- Birleşme, devir ve bölünme işlemlerinde devreden KDV’nin, zamanaşımına bağlı olmaksızın vergi incelemesi sonucuna göre yeni şirket tarafından indirilebilmesi,
- KDV indiriminin 5 takvim yılı ile sınırlandırılması, bu süre içerisinde indirilemeyen KDV’lerin kayıtlardan çıkarılarak yapılacak vergi incelemesi ile gelir veya kurumlar vergisinin tespitinde gider olarak dikkate alınması,
- Malûl ve engellilerin araç alımlarındaki ÖTV istisnasının süresinin 5 yıldan 10 yıla çıkartılması, malûl ve engellilerin ÖTV istisnası kapsamında almış oldukları araçların, veraset yoluyla intikali veya ilk iktisap tarihinden itibaren on yıl içerisinde satılması halinde, zamanında alınmayan vergilerin mirasçılardan ya da istisnadan yararlananlardan alınması ve her sene yeniden değerleme oranında artan tutarın (araç satış bedelinin), yeniden değerleme oranının yarısı kadar artırılması,
- Uzlaşmada vergi aslının uzlaşma kapsamından çıkarılması ve sadece cezalarda uzlaşma yapılması,
- Kaçakçılık cezasında 3 yıl olarak uygulanan alt sınırın 5 yıla çıkarılması,
- Kayıt dışı faaliyet gösterene artırımlı vergi ziyaı cezası: Verginin 1 katı olarak kesilecek cezalarda 1,5 kat; verginin 3 katı olarak kesilen cezalarda 4,5 kat!
- Başkasına ait POS cihazını kullanana her bir tespit için; bilanço esasına göre defter tutanlara 90 bin TL, işletme hesabında defter tutanlara 45 bin TL, diğer mükelleflere 22 bin 500 TL özel usulsüzlük cezası kesilmesi,
- Başkalarının IBAN’ını kullanan ve IBAN’ını kullandıranlara asgari 30 bin TL azami 20 milyon TL olmak üzere işleme konu tutarın yüzde 10'u nispetinde ayrı ayrı özel usulsüzlük cezası kesilmesi,
- vb.
Evet, Teklifte yer alması beklenilmeyen veya Tekliften şimdilik çıkarılan düzenlemeler ise şu şekilde sıralanabilir:
- Konut kira gelirlerine uygulanan gelir vergisi istisnasının (2024 yılı için 33 bin TL) kaldırılması,
- Gayrimenkullerin iktisap tarihinden itibaren 5 yıl geçtikten sonra elden çıkarılması halinde vergilendirilmemesini öngören düzenlemenin kaldırılması,
- Tapuda gerçek değere geçiş ve tapu harcı ile emlak vergisinin gerçek satış bedeli üzerinden alınması,
- Teknokent kazanç istisnasının kaldırılması,
- Borsa kazançlarının vergilendirilmesi,
- Özel gider harcama bildirimi,
- Moto kuryelerin basit yöntemle vergilendirilmesi.
İş dünyası temsilcileri Maliye’ye gerek yazılı gerekse sözlü olarak kayıt dışı ekonomiyle mücadele kapsamında yapılacak düzenlemeleri en güçlü şekilde desteklediklerini ve arkasında olduklarını ifade ettiler.
Ancak, şu 3 konuya ciddi şekilde itiraz ettiler: Birincisi, asgari kurumlar vergisi ve asgari gelir vergisi, ikincisi, yüklenilen KDV’nin indiriminin 5 yılla sınırlandırılması, üçüncüsü ise, iştirak hisselerinin satışında uygulanan kurumlar vergisi ve KDV istisnalarının kaldırılması!
Gerçekten de hepsi birbirinden önemli konular. Bu 3 konu içerisinde en çok itiraz edilen ise, asgari kurumlar vergisi ve asgari gelir vergisi düzenlemeleri. Maliye bu iki düzenlemede ısrar ederken, iş dünyası kazanılmamış gelir-kazançtan ve ciro üzerinden vergi ödeneceği, bunun da Anayasaya aykırı olduğu iddiasıyla bu iki düzenlemeye karşı çıkıyor. Ayrıca, iştirak hisselerinin satışındaki istisnaların kaldırılması halinde, şirketlerin yatırım amaçlı da olsa başka şirketlere ortak olmama eğilimine girecekleri ve holding şirketlerin bundan olumsuz etkileneceği görüşüyle, bu istisnaların kaldırılması yerine, 2 yıl aktifte bulundurma süresinin 5 yıla çıkartılmasında ısrar ediyor. KDV indirimin 5 yılla sınırlandırılmasını öngören düzenlemeye ise iş dünyasının büyük bir kısmı özellikle gayrimenkul ve inşaat sektörü karşı çıkıyor. Bir inşaat projesinin başlama ve bitiş süresi yaklaşık 36 – 48 ay aralığında. Bazen 5 yılı bile bulabiliyor. Bu yüzden, 5 yıllık sürenin, en azından inşaat sektörü yönünden yeniden değerlendirilmesinde fayda var.
İş dünyası, Teklifte olmayan bir düzenleme ile ilgili de yürürlükten kaldırılması veya yılık olarak yapılması talebinde bulundu.
Evet, tam da tahmin ettiğiniz gibi, bu talep enflasyon düzeltmesi ile ilgili!
Yaklaşık 19 yıl sonra yeniden yapılma zorunluluğu getirilen enflasyon düzeltmesinden, Maliye’nin yanısıra konunun tarafı olan iş dünyası ve meslek mensupları da memnun değil. Üstelik hemen hepsi de oldukça şikayetçi. Gerçekten memnun olunacak gibi de değil! Çünkü, enflasyon düzeltmesi oldukça karmaşık ve teknik bir konu. Bu zorluğu, 2023 yılı bilançoları için yapılan enflasyon düzeltmesi sürecinde her işletme ve her meslek mensubu bizzat yaşadı ve gördü. Böyle zor ve meşakkatli bir düzeltme işlemini geçici vergi dönemlerinde uygulamanın ve uygulatmanın bir anlamı bulunmuyor.
İş dünyasının bu konudaki talebi oldukça net: Enflasyon düzeltmesinden beklenen amaç hasıl oldu, 2023 yılı için enflasyon düzeltmesi yapıldı, bundan sonrası için enflasyon düzeltmesi yürürlükten kaldırılmalı. Çünkü, 2024 yılı enflasyon düzeltmesinin iş dünyası açısından ciddi bir vergi etkisi olacak, bu kesin ve bundan kaçış yok! İş dünyası, enflasyon düzeltmesine, henüz realize olmamış kazançlar üzerinden vergi ödenmesine neden olacağı için karşı. Sonradan bunun farkına vardılar ama olsun, zararın neresinden dönülse kardır.
İş dünyası, enflasyon düzeltmesi kaldırılmayacaksa da, en azından yıllık yapılması, geçici vergi dönemlerinde uygulanmamasını talep ediyor!
Hemen belirtelim, enflasyon düzeltmesinin yıllık olması sadece iş dünyasının değil, meslek mensuplarının da (YMM ve SMMM) da isteği!
Teklife Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmeler sırasında enflasyon düzeltmesinin yıllık yapılması şeklinde bir madde eklenmesi iş dünyası ve meslek mensuplarının ortak talebi! Şimdi “Maliye’nin enflasyon düzeltmesini geçici vergi dönemlerinde uygulatmama yetkisi var, böyle bir düzenlemeye ihtiyaç yok” şeklinde bir görüş ileri sürülebilir. Evet, böyle bir yetki var ve Maliye 2024 yılının ilk geçici vergi döneminde enflasyon düzeltmesini uygulatmadı. İkinci geçici vergi dönemi geldi çattı, enflasyon düzeltmesi uygulanacak mı ertelenecek mi belli değil. İş dünyası ve meslek mensuplarının talebi oldukça net, enflasyon düzeltmesi geçici vergi dönemlerinde uygulanmamalı. Böyle bir konu hiç kimsenin inisiyatifine bırakılmamalı, önceden uygulanıp uygulanmayacağı belli olmalı. Bu her işletme ve her meslek mensubu için oldukça önemli.
Bu konudaki son sözümüz, enflasyon düzeltmesi geçici vergi dönemlerinde uygulanmamalı, şartların oluştuğu dönemlerde yıllık yapılmalı!