Topuklu ayakkabı stoklarıma bundan sonra ne olacak?

Aslı GEDİK VERGİ PORTALI

Yoğun pandemi günlerinin göreceli olarak azaldığı ve aşılanma oranlarının arttığı bugünlerde, yavaş yavaş ofislere geri dönüşler başladı. Sizi bilmem ama benim yeni düzende, pandemi öncesi alışkanlıklarımıza tamamen geri döneceğimiz konusunda şüphelerim var. En basitinden eşofman döngüsüne alışmışken, tekrar ceketlere, topuklu ayakkabılara geri dönecek miyiz?

Özellikle hanımların çanta ve ayakkabı koleksiyonları dikkate aldığında, gardırop yatırımı beyaz yakalı için önemli bir yatırımdır. Bu durumda bu stokların değeri düşecek mi, düşmeyecek mi diye endişelenmeye başladım. Bu endişelerimi Uluslararası Muhasebe Standartları Yorum Komitesi (IFRS IC) ile paylaşınca, sağ olsunlar beni kırmadılar ve Haziran ayında stokların net gerçekleşebilir değer hesaplamasıyla ilgili açıklamada bulundular.

Durumu inceleyip, stoklarımın değerinin düşüp düşmediğine beraberce karar verelim.

TMS 2 Stoklar Standardı, stokları, olağan işletme faaliyetleri kapsamında satılmak için elde tutulan, satılmak üzere üretilen ya da üretim sürecinde ya da hizmet sunumunda kullanılacak ilk madde ve malzemeler şeklinde bulunan varlıklar olarak tanımlasa da, prensipte benim o topuklu ayakkabıları satmaya hiç niyetim yok, baştan söyleyeyim.

Stok maliyetinden indirimler

Stoklar bilançoya maliyet değeri (cost) ile kaydedilir, sonraki dönemlerde maliyet ve net gerçekleşebilir değerin düşük olanı ile değerlenir. Kısa bir hatırlatma olsun diye stokların maliyeti konusunda da sizinle mutabık kalalım. Stok maliyeti, tüm satın alma maliyetlerini, dönüştürme maliyetlerini ve stokların mevcut durumuna ve konumuna getirilmesi için katlanılan diğer maliyetleri içerir. IFRS IC’nin bu konuyla ilgili bir yorumunu da sırası gelmişken araya sıkıştırmadan edemedim. Buna göre, envanter alımına bağlı olarak tedarikçi firma tarafından sağlanan iskonto ve indirimler, örneğin nakit indirimi (cash discounts received) ve erken ödeme indirimleri (settlement discounts) stok maliyetinden düşülürken, özellikle satış için yapılan harcamaların (selling expenses) iadesi (rebates) stok maliyetinden indirilememektedir.

Stoğun değeri düştü mü?

Sizlerle stok maliyetinde de anlaştıysak, sıra geldi o canım çanta ve ayakkabılarımın değerinin düşüp düşmediğine. Bunu anlamak için net gerçekleşebilir değeri bulmamız gerekecek. Net gerçekleşebilir değer (net realisable value – NRV); işin normal akışı içinde, tahmini satış fiyatından, tahmini tamamlanma maliyeti ve satışı gerçekleştirmek için gerekli tahmini satış giderleri toplamının, düşürülmesiyle elde edilen tutarı ifade eder. Ola ki stoklarımın net gerçekleşebilir değeri maliyet değerinin altında kalırsa, vay halime! Bu durumda aradaki fark kadar kar-zarar tablosuna değer düşüklüğü gideri yazmak zorunda kalırım.

Ayakkabı ve çantaların değeri ile ilgili aklıma şöyle cin bir fikir geldi, bakalım siz ne diyeceksiniz: “Bunlar Retro oldu, piyasada çok iyi fiyata gider deyip, ayakkabı ve çanta stoğumun maliyetini gerçeğe uygun değeriyle (fair value) karşılaştırarak değerinin düşüp düşmediğini tespit edeceğim.” desem…

Stoklarda değer düşüklüğü olup olmadığını tespit ederken, “gerçeğe uygun değeri dikkate alayım.” derim, demesine de maalesef buna stoklar standardı izin vermez. Neden mi, hemen söyleyeyim. Gerçeğe uygun değer (fair value) karşılıklı pazarlık ortamında, bilgili ve istekli gruplar arasında bir varlığın el değiştirmesi ya da bir borcun ödenmesi durumunda ortaya çıkması gereken tutardır. Net gerçekleşebilir değer ise, işletmenin işin normal akışı içinde, stokların satılmasından elde etmeyi beklediği net tutardır. Dolayısıyla gerçeğe uygun değer ile net gerçekleşebilir değer birbirinden farklı olacaktır.

Bu durumda takdir edersiniz ki stoklarda değer düşüklüğü olup olmadığının tespitinde net gerçekleşebilir değerinin doğru bulunması büyük önem kazanır.

Değer düşüklüğü ile ilgili son gelen duyumlar

Yazının başında da belirtmiş olduğum gibi, IFRS IC, net gerçekleşebilir değer hesabının önemli bir parçası olan “satışı gerçekleştirmek için gerekli tahmini satış giderleri (the estimated costs necesaary to make the sale)” konusunu masaya yatırdı. Masaya yatırmaktan ziyade ortaya bombayı attı, kaçtı, demek daha doğru olur. Buna göre, satışı gerçekleştirmek için gerekli tahmini satış giderlerinin sadece zaruri harcamalar (incremental cost approach) ile sınırlı olmaması gerektiğini, harcamalar kapsamının daha geniş ele alınması gerektiğini belirtti. Bu durumda, bundan sonra satıştan sorumlu personelin maliyetini veya ürünün satışı için yapılan kampanya maliyetlerini “satışı gerçekleştirebilmek için yapacağım satış giderleri” olarak tanımlayabilecek miyim Doğrusunu söylemek gerekirse cevabı muamma. Ancak Komite bu harcamaların içeriğinin neler olacağının tespitinde işletmenin bulunduğu sektör, ürün ve satış kanallarının dikkate alınması gerektiğini belirtmiş.

Şimdi çık işin içinden çıkabilirsen. Bizim ayakkabı ve çantaların değeri düştü mü, düşmedi mi?

Tüm yazılarını göster