Gün geçmiyor ki enflasyonun bozduğu, çürüttüğü, zedelediği bir alanla karşılaşmayalım. Ticari ahlak hızla çökerken herkes elindeki tüm imkânları kullanarak enflasyon yükünü bir diğerine devretme gayretinde… Elinden bir şey gelmeyen dahi muhtemel ücret artışlarını bekleme umuduna saplanmış.
Tüketicide yıllık %73,5, üreticide %132,2 düzeyinde… Üstelik bu rakamlar, TÜİK’in resmi fakat çoğu kesime göre gayriciddi verileri… Akaryakıttan gıdaya, konuttan beyaz eşyaya dek hemen her gün, hemen her şeyi bahane ederek fiyatları yukarı doğru taşıyoruz.
HİÇ DEĞİLSE DÜNYA DÜZEYİNE DÜŞÜRÜLSÜN
Hükümet hariç herkesin dilinde bu yüksek enflasyonun indirilmesi var. Çiftçi, memur, işçi, emekli, genci, yaşlısı, kadını, erkeği, sığınmacısı… İstiyoruz ki enflasyon düşsün, düşürülsün. İstiyoruz ki bu cehennem biran önce bitsin, hiç değilse enflasyonumuz dünya düzeyine kadar gerilesin.
Burada akla şu soru geliyor. Peki, bu enflasyonu kim düşürecek? Cumhurbaşkanı, “bardağın boş tarafı” diyor ve boşluyor. Bakan; “enflasyona bakmıyoruz” diyor. Tuzu kuru kesim hiperenflasyon sürecinde daha da zenginleştiğinden onlar hallerinden memnun.
İKİ SORU İKİ CEVAP
Enflasyonla mücadeleye neden hazır değiliz?
Çünkü enflasyonla mücadelenin konfor alanlarını terk etmek olduğunu biliyoruz. Çünkü enflasyonla mücadelenin ücretleri baskılamak olduğunu, gelirleri budamak olduğunu, kemer sıkmak olduğunu, acı reçete olduğunu yakın tarihimizden biliyoruz. IMF’nin insansız ekonomi reçetelerinden hatırlıyoruz.
O halde kim düşürecek bu enflasyonu?
Hükümet kapsamlı mücadele programı açıklayacak, Merkez para basıp dağıtmaktan vazgeçecek. Vatandaş da kazandığından fazlasını harcamayacak, ürettiğinden fazlasını tüketmeyecek. Devlete sülük gibi yapışan toplum zararlıları sistemden elenecek. Uzun süreli ve ağır külfetler ödenecek.
NOT
ENFLASYONU HALLET AMA BENİ BU İŞE KARIŞTIRMA
“Enflasyonu başımıza açan bu hükümettir, onu çözecek olan da kendileridir…” Görüştüğüm her kesimsen insanın ortak söylemi bu… Oysa enflasyonun bu düzeye gelmesinde sadece Merkez Bankası, faiz inadı ve ekonomideki yönetimsizlik değil, bizlerin de payı var.
Fakat aşamadığımız şudur; enflasyonu çözün ama beni bu işe karıştırmayın. Ben konfor alanımı terk etmek istemiyorum. Daha doğrusu benim enflasyonumu telafi edin ama komşum fedakârlık yapsın. Ben nimetlerimden mahrum olmak istemiyorum. Enflasyon külfetini benim dışımda kim çekerse çeksin.
Tam da bu sosyal mutabakatsızlık, enflasyonun uzun ve sancılı süreç sonunda çözülebileceği gerçeğiyle yüzleştiriyor bizi… Ancak gerçek şu ki, enflasyonu kim(ler) üretmişse o(nlar) çözecektir ve külfetine katlanacaktır. Konfor çürütür diye boşuna dil dökmedik yıllarca…