Aralık ayı Fed toplantı tutanakları açıklandığında tartışma yaratan bir nokta da su yüzüne çıkmıştı. Bazı üyeler gerek ekonomik koşullar gerekse faiz artışlarının getiri eğrisi üzerinde yarattığı baskı nedeni ile bilanço daraltılmasının daha etkin bir enstrüman olarak kullanılmasını ve basit bir otomatik daralma sürecindense aktif yönetilen bir süreci tercih ettiklerini vurgulamıştı. Bu nedenle çarşamba akşamı açıklanan ocak toplantı tutanaklarında yatırımcılar bilanço küçültülmesi konusunda biraz daha fazla netlik görmeyi umuyordu. Ancak detaylı bir tartışmadan ziyade genel bir yol haritası ile karşılaştık. Özetle Fed şu noktalara vurgu yapıyor:
1- Komite para politikasının ana aracı olarak faizleri görüyor.
2- Bilanço küçültülmesinin miktar ve zamanı tam istihdam ve enflasyon sorumluklarına bağlı olarak faiz artışı başladıktan sonra netleşecek. (Fed’in takip ettiği anketlerde piyasa beklentisi aralık ayına oranla öne çekilmiş ve 3. çeyrek olarak görülüyor)
3-Komite bilançoyu öngörülebilir bir şekilde itfası gelen varlıkların yeniden yatırılması üzerinden gerçekleştirecek.
4-Para politikasını etkin şekilde yürütecek oranda yeterli rezerv tutulması hedefleniyor.
5-Uzun vadede kredi piyasası üzerinde etkili olmamak için komite sadece ABD Hazine Tahvili taşımayı hedefliyor. Mortgage bazlı varlıklar satılabilir.
6-Ekonomik gelişmelere bağlı olarak bu maddeler düzenlenebilir.
Daha net bir ifade ise cari ekonomik koşulların 2017-2019 bilanço küçültülmesine oranla daha hızlı bir daralma gerektirdiği. Tekrar hatırlatmak gerekirse 2017-19 döngüsü 2015’te başlayan faiz artışlarının bir devamı olarak yaşanmış ve aylık 50 milyar dolar tavan seviye olarak belirlenmişti. Bu kez ilk faiz artışının yaşanacağı mart ayından çok uzak olmayan bir tarihte, beklentim mayıs-haziran, piyasa beklentisi ise eylül, bilanço daralmaya başlayacak ve faiz artışları ile eş zamanlı devam edecek. Büyük bir ihtimalle de tavan 100 milyar dolar civarında gerçekleşecektir.
Bilanço daraltılması konusu hala önemli bir bilinmezlik dolayısı ile risk teşkil ediyor olsa da Fed gerek faiz artışları gerekse bilanço konusunda piyasaları sarsmayacak bir tempo hedeflediğini ima etmeye devam ediyor. Henüz çok gündeme gelmeyen bir konu daha var. Fed’in 6 veya 7 kez faiz artırması ve hatta 50 baz puan ile başlaması büyük ölçüde fiyatlara girdi. Yılın ikinci yarısından Çin’in de etkisi ile bu beklentilerin budanmasını bekliyorum. Ancak önemli olan nokta hedefe ne hızla gidileceği kadar hedefin kendisi de. İster 50 baz puan artışla başlansın isterse 7 artış söz konusu olsun Fed’in enflasyona izin vermeyecek ancak ekonomik büyümeyi de bozmayacak uzun vadeli faiz oranı aralık ayı itibarı ile yüzde 2,5 olarak görülüyordu. Bu seviyeye elbette 2022 sonunda varmakla 2024 sonunda varmak arasında büyük bir fark var. Ancak bu seviye mart toplantısında yüzde 3,0 veya daha yukarıya revize edilirse etkisi çok daha fazla olacaktır. Bu seviyenin sabit kalması durumunda ise özellikle endekslerin Fed sıkılaştırması konusunu kanıksamaları ve yukarı dönmeleri söz konusu olabilir. Mart toplantısına kadar yaşanacaklar ve toplantının detayları yılın geri kalanı açısından belirleyici olacak.