TOBB ve MÜSİAD TÜSİAD değerlendirmesi için ne diyor?

Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ

Günlük politikaya saplanmadan, ideolojik yaklaşmadan, ortak noktaları öne çıkarmak için yapılacak bir değerlendirme, sorununun toplumsallaşmasına ciddi katkılar yapacaktır.

TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski’nin 4 Eylül 2020 günü DÜNYA Gazetesi’deki değerlendirmelerini özenle okudum. Değerlendirmelerin bilgiye dayandığını, üzerinde özenli ve kapsayıcı düşünüldüğünü, söylenen her sözün analitik süzgeçlerinden geçirildiğini, ayrıca demlenmiş ve olgun bir dille anlatıldığını düşündüm. Anlatılanları, gazetedeki akışına göre 10 maddede toparlamaya çalıştım.

Düşünceler tartışılırsa zenginleşir

Düşüncelerin paylaşıldıkça çeşitlendiğini, zenginleştiğini ve büyüdüğünü hepimiz biliyoruz. Düşündüm ki, toplum adına söz söyleyen önemli sivil toplum kuruluşlarımızın yetkilileri, aşağıda özetle aktarılan görüşleri irdelese, katıldıklarını ve katılmadıklarını kamuoyuyla paylaşsa, TÜSİAD yetkililerinin görüşleri çeşitlenecek, renklenecek, zenginleşecek.

TÜSİAD yetkilileri diyorlar ki:

1- “Artık parasal ve mali genişleme ile büyümeye devam edemeyiz.”

2- “Negatif reel faiz politikasına son verilmesi ve piyasayla barışılması, ülkeye tekrar yabancı sermayenin çekilmesi gerekiyor”

3- “Avrupa değişiyor, AB Yeşil Mutabakatı bütün ihracat ve finansman süreçlerimizi etkileyecek. Tüm bunlar için bir yol haritasının hazırlanması, dış ilişkiler, çevre, enerji ve ekonomi politikalarının eşgüdümlü yönetilmesi ” gerek şart.

4- “Sağlam ve dayanıklı kalmanın başlıca şartı; esneklik ve hızın yanında nitelikli ve yenilikçi işgücü” arzı artırılmalıdır.

Ayrıca,

►Çalışma ortamlarının sağlıklı ve güvenilir olması,

►İş yapma biçimlerindeki dönüşümlere uyum sağlanması,

►Dijital altyapıları güçlendirici yatırımların gerçekleşmesi,

►Dijital-odaklı platformlarda yer edinilmesi,

►Ürün yelpazesinin korunması ve artırılması,

►Uyumu hızlandıracak yasal düzenlemelerin yapılması,

►İş süreçleri ve iş yapma metotlarındaki değişmelere uyumun hızlandırılması gerek.

5- “Ucuz olmanız da artık tedarik zincirinde yer almanız için yeterli değil. Bu eski düşünceden kurtulmak ve yeni dünyaya uyum sağlamak lazım.”

Bunun için de,

►Günümüzde sadece doğal kaynakla kalkınmanın etkili olmadığının kavranması,

►Yeni normal koşullarında kalkınmanın itici gücü teknoloji ve inovasyon etkisinin gözden ırak tutulmaması,

►Kaynak kullanımında verimliliklerin artırılması da gerekiyor.

6- “Güven problemi var. Krizle mücadelede hep günü kurtarmaya odaklandık, uzun vadeli istikrarı tehlikeye attık (...) Net rezervlerimizin büyük kısmnın bankalardan swap ile alınan borçlardan oluşması da güveni olumsuz etkiliyor.”

Güven artırmak için de,

►Hukukun üstünlüğünün önceliklerden biri olması,

►Demokratik ülke olarak ortak değerlere sahip çıkılması,

►Kural temelli bir düzen, hukuk devleti ve ifade özgürlüğüne özen gösterilmesi,

►Diplomasi-odaklı uluslararası ilişkilere öncelik verilmesi de olmazsa olmazlardır.

7- “Kuru sabit tutmak için yapılan müdahaleden vazgeçilmesini olumlu buluyoruz.”

8- “Rekabet artık kur ile olacak bir iş değil. Rekabet kalite ve verimlilikle olur.”

9- “Algılar eninde sonunda gerçeklerle örtüşmek zorunda. Dolayısıyla sadece algı yönetimi ile ekonomik başarı olmaz. Öte yandan ekonomide yapılanların net ve güven verici bir şekilde anlatılabilmesi politikaların başarısı için gerekli”

10- “İş dünyasıyla yeniden bir değerlendirme yapılmalı”

Ortak sesin gücünü yaratmalıyız

TÜSİAD yöneticilerinin kamuoyuna sunduğu bu saptamaları, veri ve bilgiye dayalı politikalar üretmenin araçları haline getirmemiz için diğer önde gelen sivil toplum örgütlerinin de açıkça bu değerlendirmelerle ilgili düşüncelerini paylaşmalarını beklemek hakkımızdır. TOBB ve MÜSİAD’ın, TÜSİAD değerlendirmesini ele alarak, madde madde katıldıkları ve katılmadıkları noktaları gerekçeli biçimde irdelemeleri, varoluş nedenlerinden kaynaklanan sorumluluklarıdır. Günlük politikaya saplanmadan, ideolojik yaklaşmadan, ortak noktaları öne çıkarmak için yapılacak bir değerlendirme, sorununun toplumsallaşmasına ciddi katkılar yapacaktır.

TOBB, TÜSİAD ve MÜSİAD’ın benzer bir dizi değerlendirme yaptıklarını biliyoruz... Burada söylemek istediğimiz, ortaya konan düşünceleri “vesile” ederek; ülkemizin geleceğini yakından ilgilendiren konularda nerelerde “ayrışıldığını”, nerelerde “birleşildiğini” göstermenin çok önemli bir güç olduğudur. Biz düşünüyoruz ki, birleşilen hususlar, ayrışılanlardan çok fazla olacaktır. Bir ortak düşünce etrafında işbirliği yapmaya ihtiyacımız olmadığını kim söyleyebilir?

Önemli sivil toplum örgütlerimizin yöneticileri, apoloji tuzaklarına yakalanmadan, ciddi sorunlarda “belgeye, bilgiye, metoda” özen göstererek ve “gerekçe” ortaya koyarak “yargılama yerine sorgulama”yaparlarsa, bundan hepimiz kazançlı çıkarız, hepimiz.

Tüm yazılarını göster