TL’nin denge değeri ve Big Mac

Tuğrul BELLİ GÜNDEM

Türk Lirası’nın denge değeri son haftalarda yeniden çok konuşulur hale geldi. Özellikle, tıpkı geçen seneki Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento seçimleri öncesinde olduğu gibi piyasada TL üzerinde giderek artan bir baskı söz konusu olması seçimler sonrası ile ilgili pek çok kur senaryosunun da ortalığa yayılmasına sebep olmakta. Bugünlerde MB’nın kontrollü kur rejimini devam ettirirken gelen bu baskıları dengelemek için rezervlerinde bir miktar azalmaya gittiği görülüyor. (Son 2.5 ayda 17 milyar dolar kadar.) Kuşkusuz bu baskının büyük ölçüde spekülatif bir yönü de var.

Hatırlanırsa, geçen sene seçimlerden önce ekonomiye büyük ölçekli bir gaz verilmiş, rekor derecede eksi negatif faizlerle verilen kredilerin senelik artış oranı yüzde 90’lara yaklaşmıştı. Bunun sonunda da ilk 5 ayda cari açık toplamda 37.7 milyar dolar yükselerek adeta patlamıştı. Üzerine bir de seçime kalan son 3 ayda 16.6 milyar dolara varan “net hata ve noksan” (NHN) açıkları görmüştük. Ancak, rasyonel ekonomiye geçiş ile birlikte Ağustos ayından itibaren aylık cari açık değerlerinde 12 ay öncesine göre belirgin bir düşüş gözlenmekte. Üstelik son aylardaki düşüşte Dünya enerji fiyatlarının da çok fazla bir etkisi yok. (Petrol fiyatları yaklaşık 14 aydır 83 dolarlar civarında.) Son gelen 2.5 milyar dolar Ocak ayı açık rakamı da 12 aylık açığı 37.5 milyar dolar düzeyine indirmiş bulunuyor. Haziran ayına kadar yıllık açık 25 milyar dolar civarına gerileyecektir, ki Türkiye bu kadarlık açığın finansmanını bulmakta zorlanmayacaktır.

Mesele reel ekonomi tarafında böyle iken finans hesapları ve kayıtsız giriş-çıkışları gösteren NHN hesabından çıkışların devam ettiği gözlemleniyor. Ocak ayında bu hesaplar da eksiye düşünce, nette döviz dengesini sağlamak o ay rezervlerinde 6.2 milyar dolar azalma yaşayan MB’ye kalmış gözüküyor. NHN’deki açığın Şubat ve Mart aylarında da devam ettiği gözlemleniyor. Ancak tıpkı geçen sene olduğu gibi, seçim sonrasında (seçimin sonuçlarından bağımsız olarak) dışarı çıkan veya yastık altına giden paraların çoğunun geri geleceği de muhakkak. Hele ki, para politikasında ek bir sıkılaştırma görürsek! Sonrasında Yaz aylarına da gireceğimiz için döviz dengesinde büyük bir sorun yaşanmayacaktır.

Ancak, kısa vadede döviz dengesinde bir problem yaşamayacak olmamız bizim TL’nin adil değerinin ne olması gerektiği, ve bu noktaya ne kadar yakın veya uzak olduğu sorularını sormamıza engel değil. Bunu sorgulamamızın ana nedeni de son 20 yıldır, önce TL’nin fazla değerlendiği, sonra da birden yüksek oranlı bir devaluasyona maruz kalarak değersiz seviyelere gerilediği en az 5-6 dönem geçirmiş olmamız. Bu değerli TL dönemleri esasen hep enflasyonu kontrol altında tutmaya yönelik olarak bilinçli tercihlerdi. Ancak sonrasında aşırı değerli hale gelmiş olan TL nedeniyle cari denge de bozuldu ve yüksek oranlı devaluasyonlara maruz kaldık. Sonuçta enflasyonda da ipin ucu kaçtı.

Bilindiği üzere Big Mac Endeksi The Economist dergisi tarafından ilk defa 1986 yılında ortaya atılmış, para birimleri arasındaki doğru kur dengesini hesaplamaya yönelik bir metodoloji. Esasen, bu konudaki resmi hesaplama yöntemi Reel Efektif Döviz Kuru. Ancak bu yöntem bir ülke parasının zaman içinde ne kadar değer kaybedip/kazandığını göstermekle birlikte, ülkeler arasındaki farklılıkları ortaya koymuyor. Ayrıca bizim durumumuzda Nisan 2022’den Haziran 2023’e kadar enflasyon yanlış hesaplandığı için hesaplanan REDK rakamı da kadük olmuş durumda. Alternatif olan Big Mac Endeksi’nin ise hem hesaplaması, hem de diğer ülkelerle karşılaştırması kolay.

Bugün itibarıyle Türkiye’de bir Big Mac resmi kur üzerinden 5 dolar ediyor. (160/32.05). Şu anda ABD’de bir Big Mac ortalama olarak 5.70 dolar olduğuna göre bu hesaplamaya göre TL dolara göre yüzde 12 kadar az değerli gözüküyor. Ancak 2 ülke arasında büyük bir alım gücü farkı olduğu için aslında bu fiyat Türkiye için çok pahalı kalmakta. Bizim ile aynı kulvarda olan ülkelere baktığımızda ise onların para birimlerinin dolara göre çok daha değersiz olduğu görülüyor. (Ö: Romanya yüzde 40, Malezya yüzde 51 ve G.Afrika yüzde 52 gibi. Mısır’da ise devaluasyon öncesi hesaplanan değersizlik oranı yüzde 52 idi. Şimdi yüzde 70’leri görmüştür.) Kısacası, TL’nin şimdiden fazla değerli olduğu ortada. Bu da, her ne kadar MB 5 aydan beri kontrollü kur rejimi ile TL değerini nominal olarak düşürüyorsa da, seçim sonrası bir “reel” düzeltmenin TL’nin uzun dönemli dengesi açısından faydalı olacağını gösteriyor.

Tüm yazılarını göster