Tim Burton’un çılgın dünyası

Gila BENMAYOR Nasıl Bir Sanat?

Sinemanın “rock starı” Tim Burton’un, fantastik, çocuksu, hem karanlık hem renkli, şiirsel hayal dünyasına ziyaretçi akını var. Londra Tasarım Müzesi’ndeki sergide Burton’un filmlerinde yaratmayı başardığı atmosferi soluyorsunuz tekinsiz mekanlarıyla ve kahramanlarıyla tanışıyorsunuz.

Londra’daki Tasarım Müzesi, son filmi Beetlejuice Beetlejuice geçtiğimiz aylarda gösterime giren Amerikalı yönetmen, prodüktör, oyuncu, animasyon ve illüstrasyon sanatçısı, yazar Tim Burton’un 50 yıllık yaratıcılık serüvenini kapsayan sergiye ev sahipliği yapıyor.

Geçtiğimiz yıl Çinli sanatçı Ai Wei Wei için gittiğim Londra’daki Tasarım Müzesi’nin yolunu bu kez Tim Burton için tuttum. Açıldığı ilk günden beri ziyaretçi akınına uğrayan, biletleri hayli önceden satılmış olan sergi gezdiğim gün de hayli kalabalıktı.

Son filmi Beetlejuice, Beetlejuice (Beterböcek2) birkaç ay önce gösterime giren Amerikalı yönetmen, Tim Burton’un neredeyse 50 yıllık kariyerini kapsayan 600’a yakın obje arasında neler gördüm?

Sanatçının titizlikle koruduğu kişisel arşivi ki buna çocukluğundan itibaren bulduğu her türlü kağıda yaptığı karakalem, suluboya çizimler dahil... Paramount, Warner Bros, Amazon MGM gibi film stüdyolarından çekimlerde kullanılan aksesuarlar, maketler, kuklalar, heykeller, kostümler… Tim Burton’un izlediğim ilk filmi olan ‘Edward Makas Eller’de oyuncu Johnny Depp’in giydiği ve kendi özel koleksiyonunda olan deri, plastik, metal karışımı siyah kostüm ve makas şeklindeki eller bir camekanın ardında…

1992 yapımı Batman Dönüyor filminde Kedi Kadını canlandıran Michelle Pfeiffer’in kostümü, maskesi ve tabii ki kedi pençesi şeklindeki eldiveni bir başka camekanda… Tim Burton’un çizimlerinden ilham alan Alexander McQueens’in tasarımı giysi, 2010 yapımı Alis Harikalar Diyarında filminde Alis’ i canlandıran oyuncu Mia Wasikowska’nın kırmızı elbisesi de sergide.

Kostümlerin olduğu camekanlara iliştirilmiş açıklamalarda kostüm tasarımcısı olarak sürekli aynı isim karşınıza çıkıyor: Colleen Atwood.

Burton Atwood ve filmlerinin müziğini yapan kompozitör Dany Elfman’dan asla vazgeçmiyor.

Aynı şekilde kült filmlerinde çoğu zaman Johnny Depp, Michael Keaton, Winona Ryder, 13 yıl birlikte olup yollarını ayırdığı Helena Bonham Carter ile birlikte çalışıyor. Yakın arkadaşı olan Depp aynı zamanda Helena Bonham Carter’dan olan iki çocuğunun isim babası.

 

Çizgi roman filmlerinin atası

İlk Beetlejuice filminden 36 yıl sonra 2024 yapımı ikincisinde de oynayan Michael Keaton’ın “çizgi roman filmlerinin atası” dediği Tim Burton’un hayal dünyası çılgın, fantastik, eksantrik hem karanlık hem renkli ve şiirsel.

1958 doğumlu sanatçı çocukluğunu Kaliforniya’da Disney stüdyolarının da olduğu Burbank’ın ıssız bir banliyösünde geçiriyor. Annesi kedi temalı küçük bir hediye dükkanının sahibi, babası ise emekli bir beyzbol oyuncusu.

Çocukluğunda yalnız, içine kapanık.

Sürekli bazı uzuvları diğerlerine göre kocaman, gözleri yuvarlarından fırlamış, elbiseleri yamalı, saçları dikenli telleri andıran insan çizimleri yapıyor.

Dokuz yaşında Cadılar Bayramı’nda annesinden bir iskelet kostümü istiyor ki bu kostüm 1993 yapımı ‘Noel’den Önce Kabus’ filminin kahramanı Jack Skellington’a ilham veriyor.

Zaten ilham aldığı pek çok tema çocukluğundan, annesinin kedilerinden, ıssız banliyöyü neşelendiren Noel kutlamalarından, sirkte izlediği palyaçolardan ve en çok hayal dünyasını besleyen korku filmlerinden.

Yıllar önce bir söyleşisinde “Universal’ın korku filmleri, Japonların canavarlı filmlerini izleyerek büyüdüm. Benim tarzım böyleydi” diyor.

Evlerinin arka bahçesinde “stop motion animasyon” tekniğiyle sessiz ilk filmini yaptığında henüz 13 yaşında.

Kaliforniya Sanat Enstitüsü’nde animasyon eğitimi alan Tim Burton henüz öğrenci iken ‘Kral ile Ahtapot’ ve ‘Kereviz Canavarı’nın Sapı’ kısa animasyon filmlerini çekiyor.

Bu sonuncusu Walt Disney Stüdyosu’nun dikkatini çekiyor ve genç öğrenciye stajyerlik öneriyor.

1981-1984 yılları arasında Disney’de çalışan Burton, Frankenweenie kısa filminden sonra, filmin çocuklar için çok ürkütücü olduğu ve şirketin parasını boşa harcadığı gerekçesiyle kapının önüne konuyor.

Yalnız, çekingen ve eksantrik kahramanlar

Ancak Tim Burton “Ortam bana göre değildi, fil Dumbo (2019 yapımı filmi) gibi uçmak istiyordum” dediği Disney ile hiçbir zaman bağını kopartmıyor ve yaklaşık 40 yıl sonra ‘Alis Harikalar Diyarında’ filmini Walt Disney Stüdyolarıyla birlikte hayata geçiriyor.

Tim Burton’un, Amerikalı şair yazar Edgar Allan Poe’nun romanlarından, Almanların dışa vurumcu akımından, gotik tarzdan, sürrealizmden ve büyülü gerçeklik akımlarından ilham alarak yarattığı karanlık ve masalımsı evreni, benzersiz. Sinemasının kahramanları genellikle yalnız, çekingen, eksantrik ama gerçek dünyanın zorluklarına göğüs germek zorunda olan marjinal kişiler.

Tasarım Müzesi’ndeki ‘Tim Burton’un Dünyası’ sergisinde filmlerinde yaratmayı başardığı atmosferi soluyorsunuz, tekinsiz mekanlarıyla ve kahramanlarıyla tanışıyorsunuz.

21 Nisan 2025 tarihine kadar devam edecek serginin son bölümünde Tim Burton’un sürrealist fotoğrafları var.

Fotoğraftan hiç kopmayan sanatçı geçtiğimiz Eylül ayında Vogue İtalya Dergisi’nin 60 yılı nedeniyle kreatif direktörlüğünü ve fotoğrafçılığını üstlenmiş. Dergi için çektiği fotoğraflar arasında iki yıldan beri partneri olan Monica Belluci’nin Roma’da bir heykel parkında çektiği fotoğrafları da var.

Sevgilinin gözünden Monica Belluci her zaman olduğu gibi ışıldıyor.

Sinema dünyasının standart ticari normlarına uymasa da Batman, Dumbo, BettleJuice, Edward Makas Eller, Büyük Balık, Alis Harikalar Diyarı’nda gibi filmleri gişe rekorları kıran Tim Burton, Emmy, BAFTA, Altın Küre, Altın Aslan gibi ödüllerin sahibi.

Almanya’da Semiha Berksoy retrospektifi

Londra’da Tim Burton, Almanya’da efsane Semiha Berksoy. İki sıra dışı sanatçının çizimleri arasında sürrealizm penceresinden benzerlikler fark etmemek mümkün değil.

Londra’da Tim Burton, Almanya’da efsane Semiha Berksoy…

İki sıra dışı sanatçının çizimleri arasında sürrealizm penceresinden benzerlikler fark etmemek mümkün değil. Tim Burton’un patlak gözleri, Berksoy’un aşırı boyalı dudakları ve kırmızı yanakları…

2004 yılında aramızdan ayrılan Berksoy gerçekten zamanının çok önünde bir sanatçı.

6 Aralık’ta ziyarete açılacak Semiha Berksoy retrospektifi 1996 yılında Berlin’de tarihi bir tren istasyonunda kurulan ve yılda 450 bin ziyaretçi ağırlayan Hamburger Bahnhof Müzesi’nde.

Ressam ve opera sanatçısı Berksoy Sergisi, sanatçının 60 yılı aşkın çok yönlü, katmanlı sanat pratiğini mercek altına alıyor.

Küratörlüğünü müzenin direktörleri Sam Bardaouil ve Till Fellrath’ın üstlendiği Semiha Berksoy retrospektifi, sanatçının 1930’lardan itibaren görsel sanatlar ve sahne sanatları dünyasında çığır açan kariyerine ışık tutacak.

Retrospektif için seçilen 100’e yakın eserin yanı sıra arşiv belgeleri, film klipleri ve ses kayıtları, Berksoy’un opera performansları ile resimleri arasındaki bağlantıları vurgulayacak.

11 Mayıs 2025’e kadar açık kalacak olan sergiye, Hamburger Bahnhof katalog serisinin devamı niteliğinde, Silvana Editoriale Milano tarafından yayımlanacak bir sergi kitabı ve eş zamanlı bir konuşma programı eşlik edecek.

Türkiye kültür sanat tarihine damgasını vurmuş bir sanatçı ve primadonna olan Semiha Berksoy’un retrospektifi, 2026 yılında ise İstanbul Modern’de sergilenecek.

Tüm yazılarını göster