Bazen yazdıklarımın altından bir sütun çekildiğini hissediyorum. Bugün yazacağım sohbette de bunun gibi oldu. Uzun zamandır KOBİ’ler ve onların bulutlaşması gereğini yazıp duruyorum. Bu konuda yapılması gerekenleri anlatıyorum. Ama ticari yazılım tarafında, özellikle ERP dediğimiz iş süreçlerini içine alan Kurumsal Kaynak Planlaması tarafında bulutta yazılım alternatiflerinin olmaması gerçekten bazı tartışmaları tekrar ele almak gerektiğini gösteriyor. DİA Yazalım Genel Müdürü Suha Onay KOBİ segmentinde, ERP’de bulutta ürünü olan tek şirket olduklarını söylediğinde, herhalde birkaç şirketten birisidir dedim. Hayır değilmiş…
Bizden başka şirket yok
Suha Onay pazardaki durumu şöyle özetliyordu: “Yerli olarak bizim düzeyimizde, bizim hitap ettiğimiz pazarda başka hizmet veren şirket yok. Bir üstte SAP, Microsoft gibi şirketlerin ERP’de bulut yapıları var. Onların hedefleri daha çok büyük şirketler ve ona yönelik hizmetler. Bizim altımızda, e-fatura gibi birkaç kişilik şirketlere hizmet verenler var. Ama KOBİ ölçeğinde şirket içinde süreçleri takip edecek, hem lojistik, hem muhasebe, CRM’lere, İK’ya kadar bu konuda bulut ürünü sunan bizden başka şirket yok. Klasik ürünlerle, CD’ye yükle çalıştır eski tas, eski hamam çalışanlar var. Bulut ürünü pazarda bu alanda ortaya çıkmıyor. Bulut ürünü olmadığı için de insanlar buluta geçiş sağlayamıyorlar. Pek çok bilinen yazılım markası var. Bunlar 1985-90’larda kurulmuş firmalar. Hiçbirinin bulutta ürünü yok. Deniyorlar ancak fiyat ya da kullanım olarak başarılı olan olmadı. Keşke onlarda da olsa karşılaştırılabilir olsa hep beraber pazarı büyütsek”.
Ürün yok ki KOBİ buluta çıksın
Bir KOBİ’yi dijitalleştirecek şey tüm yapısını buluta taşımak. Ama KOBİ’nin işi ne olacak, muhasebe, üretim, lojistik, stok, İK, CRM gibi yönetimler. Burada bulutta çalışan ürün yoksa zaten dijitalleşecek alan da kalmıyor. Kısaca bulutta ürün yok ki KOBİ buluta çıksın. Bulutlaşma, sonuçta yenidünyanın gittiği yön ve burada da bir model yaratmak gerekiyor.
DİA Yazılım Genel Müdürü Suha Onay biraz da konuyu açıyor: “Hedefimiz KOBİ’leri bu yenidünya içinde biraz daha dijitalleştirebilmek. Bunun da bulut teknolojilerine adım atmalarından geçtiğini düşünüyoruz. Buluta çıkmadan dijitalleşme çok mümkün değil. Eğer ofisinde bir bilgisayara mahkûm kalıyorsa, dijitalleşemiyor. Biz ERP pazarına yani ticarinin, muhasebe, stok yönetimi gibi ticaretin ihtiyaç duyulduğu alanlara odaklanıyoruz. ERP pazarında hizmet veren ve bu kadar geniş bir çözüm kütüphanesine sahip bir şirketiz KOBİ’ye hangi ürünler veriliyorsa ve onun alt yapısında ne imkânlar varsa KOBİ onları kullanabiliyor. Bizim ölçeğimizdeki firmalara nasıl hizmet verildiğine baktığımızda, aslında hep eski teknoloji ile hizmet verilmeye devam edildiği görülüyor… KOBİ’ler aslında ürün eksikliğinden buluta geçemiyorlar”.
Büyükler, KOBİ’lere ulaşamıyor
Türkiye’de büyük şirketlerde bulutlaşma oranı çok yüksek, KOBİ’ler ise hiç adım atamıyorlar gibi görünüyor. Pazardaki modeli Suha Onay şöyle anlatıyor: “Büyük yazılım şirketleri, KOBİ’lere ulaşamıyor. ERP sektöründe genellikle zaten lokal yazılım firmaları başarılı olabiliyor. Dünyada da bu böyle… Türkiye’ye de bazı yabancı şirketler girmeye çalıştı ama çok başarılı olamadı. Çünkü bu alanda hizmet bayiler aracılığıyla KOBİ’lere ulaşma modeli içinde ilerliyor. Bu nedenle herkes bu alana giremiyor. Bu ağa girmek kolay değil, yıllarınızı alıyor. Kar marjlarını tutturmanız gerekiyor. Yurt dışından gelenler bulut yazılım alt yapısı olsa da pazara giremiyorlar. Türkiye’de de yerel yazılım şirketlerinin bu alanda hizmet verebilmesi gerekiyor. Ama ne yazık ki yok… Bezen küçük girişimler ortaya çıkabiliyor ama bayiler için kar potansiyeli oluşturmayan ürünler de yaşayamıyor. Bulutta da bir maliyet ortaya çıkıyor. Diğer şekilde CD’yi ver server’a yüklesin yazılım şirketi için maliyeti daha az. Bulutta sürekli yazılım yenilecek, bilgiler bulutta kaydedilip tutulacak… Yazılım şirketleri de bu maliyetlerin altını girmek istemiyor. Bu alanda eski tas eski hamam işler devam ediyor”.
E-fatura tek dijitalleşen alan
Baktığınızda aslında devletin özellikle e-fatura konusunda yaptıkları dijitalleşmenin, KOBİ’ler için buluta çıkışın regülasyonla sağlandığı önemli bir alan… O da olmasa bir şey olmayacak pek ortada gibi görünüyor. Suha Onay şöyle diyor: “ERP pazarında bulutlaşma oranı yüzde 5 bile değildir. O da bizim pazarımıza denk gelir. Bizim yüzde 3-5’lik pazar payına denk gelecektir. Çünkü bulutta ürün yok. ERP’de bulutta çalışan bizden başka da yazılım şirketi yok. Tabii devletin e-arşiv fatura, e-defter, e-irsaliye gibi regülasyonlarla KOBİ’leri bulutlaşma ve dijitalleşmeye itti. 2015’ten sonra dijitalleşme hız kazandı. E-fatura entegratörleri vasıtasıyla firmaların dijitalleşmesini sağladı. O sayede bazı yazılım firmaları da bulut alt yapısına bu alanda geçti ama yine diğer ticari yazılımlarda klasik hizmet vermeyi sürdürüyorlar. Bu alanı yani işin e-fatura tarafını ERP olarak saymıyoruz. E-fatura alt yapısı zaten tamamıyla bulut yapısında. Biz de bir E-fatura entegratörüyüz. Bulut e-devlet tarafında o yüzden çok yüksek ama ticari tarafı dediğimiz ERP tarafına geldiğimizde çok düşük. Çünkü burada bunları sunacak ürün yok”.
Bizim tüm hizmetlerimiz bulutta
DİA Yazılım Genel Müdürü Suha Onay, kendi kuruluş amaçlarının da tamamen online’a dayandığını söylüyor. Onay şöyle konuşuyor: “Biz tüm bu hizmetleri buluttan veriyoruz. Biz de 2004 yılında ODTÜ Teknokent’de kurulmuş bir firmayız. Bu proje ile kurulduk. Yani KOBİ’lere uygun maliyetli yazılımlar geliştirebilme projesiyle kurulduk. O yıllarda buna bulut denmiyordu, online hizmet vermek olarak tanımlıyorduk. Daha sonra sanal makineler, bulut alt yapıları çıktıkça biz de bu odakta kendimizi geliştirdik. O günden beri online hizmet veriyoruz. Hiçbir zaman müşterinin makinesine şu yazılımı kuralım gibi bir şirket olmadık. İlk projemiz de Antalya’daki bir şirketin çeşitli lokasyonlardaki işlerini takip etmesi için oluşturduğumuz yazılımlardı. Bilgiler bizde de durmuyor. Bu işin de bir uzmanlığı var. Biz de saklama hizmetini bu konuda uzman şirketlerden alıyoruz. Serverlarımız böyle bir şirkette duruyor. Yedekleme, enerji, güvenlik gibi hizmetler bu şekilde sağlanıyor.”