Uçaklar için artık yeni bir ‘sınıf’ doğuyor: Green Class… Türkiye’nin bayrak taşıyıcısı hava yolu THY, sürdürülebilir kaynaklardan elde edilen uçak yakıtını uluslararası uçuşlarda kullanmaya başladı. Green Class uçuşların sadece yakıtları değil, ikramdan, kullanılan malzemelere, uçak bakım onarımdan havalimanı yer hizmetlerine kadar her şeyin sürdürülebilir olması için de geniş bir çalışma yapılmış durumda.
Stockholm’e gerçekleştirilen Green Class ilk kapsamlı uçuşa DÜNYA olarak biz de katıldık. Beş farklı kıtada 300’den fazla noktaya uçuş gerçekleştiren THY’nin haftada bir gün Paris, Oslo, Göteborg, Kopenhag, Londra ve Stockholm hatlarında sürdürdüğü çevreci yakıt kullanımını artan frekanslarla farklı destinasyonlara yaygınlaştırmayı planlıyor.
Havacılık endüstrisi, iklim değişikliği konusunda en çok sorumlu tutulan sektörlerden biri. Bu nedenle THY yolcuların ayak izinin azaltılması için de projeler geliştiriyor. THY’nin bu kapsamda kullandığı sürdürülebilir havacılık yakıtı aynı miktardaki geleneksel kerosen yakıta kıyasla yüzde 87’ye varan oranda sera gazı emisyon azaltımı sağlıyor. Yüksek enerji içeriğine sahip çevreci yakıt temiz yanma sayesinde SOx ve NOx emisyonlarının zararlı partiküllerini de azaltmaya yardımcı oluyor. Verilen bilgiye göre yakıt, sürdürülebilir hammaddelerden üretiliyor ve içeriğinde zararlı ağır metaller bulunmuyor.
İlk uçuşa katılmadan önce çevreci yakıt konusunda biraz endişelensem de, diğer uçuşlardan ve inişlerden hiçbir farkı olmadan Stockholm’e ulaşıyoruz. Hem pilotlar hem de kabin ekibi çevreci uçuş konusunda heyecanlı. Özellikle yeşil detox içeceklerine ilginin büyük olduğunu öğreniyoruz. Zira Stockholm’e yapılan ilk kapsamlı uçuş öncesi İstanbul Havalimanı – Paris Charles De Gaulle Havalimanı uçuşu da gerçekleştirilmiş.
Gökyüzünün mavisinde yeryüzünün yeşili için…
Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat, dünyanın 128 ülkesine uçan bayrak taşıyıcısının sadece kıtaları buluşturmak değil, gezegenimizin de gelecek nesillere ulaşması için gayret ettiğini belirtiyor. THY’nin iletişim ekibindeki arkadaşlar Bolat’ın “Türk Hava Yolları, gökyüzünün mavisinde yeryüzünün yeşili için uçmaya devam edecek” dediğini aktarıyorlar.
Bakımda kullanılan suyun %54’ü yağmurlardan sağlandı
THY’nin yer bakım hizmetlerinde de çevreci uygulamalar var. Türk Hava Yolları Teknik AŞ, Türkiye’nin tek çatı altındaki en büyük uçak bakım tesisi olan İstanbul Havalimanı C/D hangarında yağmur suyunu depolayarak kullanılabilir suya dönüştürüyor. Şebeke hattından su almak yerine yağmur suyu toplama sistemiyle biriktirilen ve arıtılan sular, tesisin kullanma ve proses suyu olarak her noktasında tüketiliyor. 2021’de tesisteki su kullanımının yaklaşık yüzde 54’ü yağmur suyundan karşılanmış. Pandeminin gölgesinde geçen 2021’de faaliyetlerden kaynaklı atık suları arıtan THY, 59 bin kişinin kullanım suyu miktarına eş 1 milyon 474 bin litre suyun kirlenmesini önlemiş. Bunun yanında şirket; 632 ton tehlikesiz atığı geri dönüştürerek 6 bin 710 ağacın kesilmesini, 700 ton tehlikeli atığın geri kazanımı ile de 39 bin 119 metreküp toprağın kirlenmesinin önüne geçmiş durumda.
İkramların yüzde 80’i aşkın yerel tedarikçilerden
GREEN CLASS’IN, ‘bussiness’ kısmında o meşhur portakal sulu ikramların yanı sıra yeşil detox içecekleri de var. Ancak tek fark girişte karşılaştığınız yeşil içecekler değil. Tüm ikramların yüzde 81,2’si yerel tedarikçilerden. Böylece menüler, taşıma sırasında yakıt kullanılmamış ürünlerden hazırlanmış oluyor. İkram tepsilerinde bulunan her şey tekrar kullanılabilir malzemelerden. Doğada ayrışabilen bardaklar, yüzde 100 geri dönüştürülmüş sertifikalı ipliklerden dokunmuş su tasarruflu battaniyeler uçuşun bir parçası. Ayrıca kulaklıkların ve battaniyelerin ambalajları ‘gübrelenebilir’ hale getirildi.
TÜBİTAK’ın desteklediği MİKRO-JET ile alglerden yakıt
THY’NİN kullandığı çevreci yakıtın uçaklara yüklenmesi iştiraki Turkish Fuel Services (TFS) Akaryakıt AŞ tarafından yapılıyor. Neste firmasından tedarik edilen çevreci ürün, TFS’nin yakıt çiftliğinde depolanarak geleneksel jet yakıtı ile harmanlanıyor ve sonrasında uçaklara ikmal ediliyor. Ancak THY’nin hedefi büyük, Boğaziçi Üniversitesi ile birlikte, TÜBİTAK tarafından desteklenen, “Mikroalg Tabanlı Sürdürülebilir Biyo-Jet Yakıtı Projesini (MİKRO-JET) yürütüyor. Proje tamamlandığında Türkiye ve Avrupa'nın ilk karbon-negatif entegre biyo-rafinerisi hayata geçecek.