Teşvikkâr BYD

Okan ALTAN OTOMOTİVİN İÇİNDEN

Tüm hafta sonu en çok konuşulan iki konu, BYD yatırımıyla ilgili teşvik belgesi ve modellerin fiyatları idi…

Öncelikle belirteyim; teşvik belgesi olmasa, ithalat ve satış izni alamazlardı!.. Geçtiğimiz hafta Resmi Gazete’de “Cumhurbaşkanı tarafından desteklenmesi uygun görülen projeler için Destek Kararı alınır ve Bakanlıkça yatırım teşvik belgesi düzenlenir” kararının yayınlanması beklendiği için de, 4 Kasım’da yapılmış gereken lansman, 15 Kasım’a ertelenmiş olabilir.

Bazı tüketicilerin ÖTV yükü silinmediği yönünde eleştirdikleri fiyatlarını ise bana göre; BYD, “yeniden canlanma”sında daha yüklü paketlerle “daha kaliteliyim” demek veya Tesla ve diğer Avrupalı rakipler karşısında dengeli fiyatlarla neredeyse bir yıldır “boş duran” bayilerinin zararını karşılamak istemiş ya da “Togg’tan ucuz olmasın” ricasıyla karşılaşmış olabilir, diye yorumlayabilirim…

Şimdi hızlıca hatırlayalım… Bir yıl öncesinde Türkiye’ye ardı ardına girmeye başlayan, özellikle kısmen düşük ÖTV kademesinde kalan, Çinli elektrikli araçların sayıları bir anda çoğalmaya başlayınca, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, riskli ürünlere karşı tüketici güvenliği ve kamu sağlığının korunması gibi önlemleri ele almıştı. Önce Avrupa Birliği ve Serbest Ticaret Anlaşmaları ülkeleri haricinde menşeli elektrikli otomobil ithalatında, 7 coğrafi bölgede en az 20 yetkili servis istasyonunun doğrudan marka tarafından kurulması ve en az 40 personele sahip Türkçe çağrı merkezi şartı aranacaktı. Elektrikli araçların alım, satım, bakım ve onarımından sorumlu olacak kişilerin TSE veya Mesleki Yeterlik Kurumu tarafından yeterlilik belgesi bulunması da zorunlu kılınmıştı. Ayrıca, bunların imalatçısının yerleşik yetkili temsilcisi yanı sıra batarya sistemlerinin izlenmesi, kontrolü ve denetimine ilişkin yürütülecek işlemlerin ithalatçılar tarafından kabul edildiğine ilişkin yazılı bir taahhütname istenecekti.

Bu zorlu ithalat tebliğlerinin karşısında o furyada “gelen” birçok marka “üretime girmiş ve gemiye yüklenecek” son araçlarını satmaya çalışarak, Türkiye’den çekilmeye başladılar.

Ardından da dış ticarette korunma önlemleri kapsamında İthalat Rejimi Kararı’nda değişiklik yapılarak, Çin menşeli elektrikli ve sonra da PHEV binek araçlara hangisi yüksekse yüzde 40 veya 7 bin dolarlık ilave gümrük vergisi getirilerek, adeta “yatırım yapmayana pazarda yer yok” denilmişti. Pazarda yerini almış markalar, kârlılıklarını adeta silerek, yine de ısrarla var olmaya halen çabalıyorlar.

Bu kurallardan muaf tutulmak isteyen ve Türk otomobil pazarında kendilerine sağlam bir yer edinmek isteyen daha iddialı markalar ise hemen yatırım fizibiliteleri başlattılar.

Bunların arasında Çinli otomotiv devi BYD, Türkiye’de yatırım yapmaya yönelik anlaşmayı imzalayan ilk marka olurken, yaklaşık 1 milyar dolar yatırımla, 5 bin kişiye kadar doğrudan istihdam ile 2026 sonunda üretime başlaması hedeflenen yıllık 150 bin araç kapasiteli elektrikli ve şarj edilebilir hibrit otomobil üretim tesisi ve sürdürülebilir mobilite teknolojilerine yönelik Ar-Ge merkezi kuracağı açıkladı.

Böylece şu an için sadece BYD’ye yönelik bir ayrıcalık tanınarak, teşvik belgeli yatırım yapan firmaların yapacakları ithalatta ilave gümrük vergisinin alınmaması da hükme bağlanınca; Toyota ve Lexus markalarını da bünyesinde barındıran ALJ Grubu’nun üstlendiği BYD Türkiye distribütörlüğü de, teşvik teminat mektubunu hazırladığını tahmin ettiğimiz BYD’nin satış, pazarlama ve satış sonrası faaliyetlerini yeniden başlatabildi.

Elektrikli ve hibrit araçların ithalatında uygulanan ek gümrük vergilerinden muafiyet kazanarak önemli bir mali koza ulaşan ALJ, tam elektrikli Atto 3 ve PHEV Seal U DM-i’ın yanına önce AutoBest tarafından Avrupa’da Satın Alınması En Mantıklı Otomobil olarak ödüllendirilmiş Dolphin’i ve SEAL U EV’yi koyuyor. En üst donanımla getirilen ürün yelpazesine sedan Seal ve Han modellerini de ekleyeceklerini açıklayan BYD Türkiye Genel Müdürü İsmail Ergun, “Üç yıl içerisinde binek otomobil satışlarında ilk üç markadan biri olmayı hedefliyoruz” diyerek, ulaşılabilir premium bir kimlikle Türkiye’ye de küresel “elektriklenmiş” araç liderliklerini yansıtacaklarını belirtiyordu.

Tüm yazılarını göster