Tencere yuvarlandı, kapağını bulamadı

Dr. Hakan OKAY Helikopter Bakışı

Salgın döneminde insanların eve kapanması ve evde daha fazla geçirmeleri ile birlikte, davranış ve alışkanlıkları da değişmeye başlamıştır. Bu durum tüm dünyada insanların gereksinimlerini de değiştirmiştir.

Daha önceki yazılarımda belirtmiş olduğum gibi, bazı sektörlerde talep daralması yaşanırken, temizlik, dezenfektan, gıda, lojistik, elektronik ürünlerin olduğu sektörlerde talep artmıştır. Bu durum, talebi azalan sektörlerin ekonomik krize girmelerine neden olurken, aşırı talebin olduğu sektörlerde ise başka sorunlara neden olmaktadır.

Örneğin, evde geçirilen zaman artınca, insanlar arasında evde yemek yapma eğilimi artmıştır, zaten TV’lerde sürekli yayınlanan yemek programları da bunu tetiklemiştir. Tüm dünyada mutfak eşyalarına olan talep hızla artınca, doğal olarak ülkemizdeki çelik tencere üreticilerine olan iç ve dış pazarlardan gelen talepler de artmıştır.

Son yıllarda yemeği pişirenlerin, tencerenin içini de görme isteklerinden dolayı, çelik tencerelerin kapaklarının cam olması tercih edilmektedir.

Ülkemizdeki çelik tencere üreticilerine tüm dünyadan gelen talepler artınca, üreticiler tencere üretimi için kapasitelerini hızla artırmışlar ve seri üretimlerini hızlandırmışlardır. Ancak cam kapak ise aynı hıza ve artan talebe cevap verecek kapasiteye ulaşmamıştır. Tencerelerde kullanılan cam kapaklar, yüksek ısıya dayanıklı camdan ve özel bir teknoloji ile üretilmektedir. Bunları da üretebilen sınırlı sayıda üreticiler vardır. Bu üreticiler ise üretim hatlarını, otomobil camı gibi katma değeri daha yüksek olan camlara ayırınca, çelik tencere üreticileri gerek iç pazarın, gerekse dış pazarın siparişlerinin ancak bir kısmını karşılayabilmişlerdir.

Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Dinçer, Pandemi döneminde artan taleplere cevap verebilmek adına kapasitelerini artırdıklarını, ancak cam kapak üreticilerinin bu talebe cevap veremediklerini, bu nedenle de 2020 yılında 1 milyar dolar olması beklenen ihracatın, 800 milyon dolarda kaldığını ifade etmiştir.

Yurt dışından siparişler geldiği halde, siparişlerin zamanında karşılanamaması nedeniyle, siparişler iptal edilmiştir. İç pazarda da benzer bir durum söz konusudur. Hem dış pazarlarda, hem de iç pazarda yaşanan bu durum, pazarın canlanmasına ve ekonomiye katkı yapmasına engel olmuştur. Günümüzde siparişler karşılanamadığı için, yurt dışı müşterilerin, başka ülkelerden tedarikçi bulmalarına ve sonrasında onlarla devam etmelerine neden olacaktır, sektörün geleceği için de risk oluşmuştur.

Özellikle de ülke olarak ihracata çok gereksinim duyduğumuz bu dönemde, 200 milyon dolarlık bir kayıp çok önemlidir. Ayrıca bu kaybı, sadece çelik tencere üreticilerinin kayıpları olarak görmemek gerekmektedir, hammade üreticileri, ambalaj, lojistik, sigorta ve benzeri bir çok sektör de yaşamışlardır. Aslında toplamdaki kayıp göründüğünden çok daha fazladır.

Şimdi bu durumu değerlendirmek gerekirse; yapılmayanlar, yapılamayanlar ve yapılması gerekenler nelerdir? Bu durumdan ders çıkarmak önemlidir. Bu olumsuz durum, başka sektörler için de söz konusudur. Hatta günümüzde yaşanan değişken, muğlak ve sıkıntılı koşullar, günümüzde etkilenmeyen sektörleri de gelecek dönemlerde sıkıntıya sokabilir.

Neler yapılmalı?

• İşletmeler önümüzdeki dönemler için plan yaparken, “Senaryolarla” çalışmaları gerekmektedir. Yani, mevcut durumun aynen devam etme durumu için “Olası”, işlerin kötüleşmesi riskine karşı “Kötümser”, işlerin artması ve iyileşmesi söz konusu olursa diye “İyimser” senaryolar düşünülmeli ve bu senaryolara uygun stratejilerin belirlenmenmesi kaçınılmazdır. Duruma göre stratejiler uygulanmalı ve sonuçlar kontrol edilmelidir.

• İşletmelerin “Kaynak bağımlığı”na kapılmamaları gerekmektedir. Yani, tedarik zincirinde alımlarını çeşitlendirmeleri, farklı üreticilerle de çalışmaları yararlı olacaktır. Tek bir tedarikçiye veya az sayıda tedarikçiye bel bağlamak risklidir. Tedarikçilerle kısa, orta ve uzun dönemli planlar yapmaları, satış ve üretim tahminlerini birlikte yapmaları gerekmektedir.

• İşletmelerin müşteri sayılarını, dağıtım kanallarını ve satış yaptıkları bölgeleri artırmaları gerekmektedir. Müşteri kayıplarına karşı yeni alternatifler geliştirilmelidirler. Yeni ve henüz gidilmemiş bölgeler keşfedilmelidir.

• İşletmelerin, mevcut kurumsal müşterileri ile daha yakın iletişim kurmaları, onların beklentilerini analiz etmeleri ve gelecekteki satışları birlikte planlamaları gerekmektedir. Yani, müşteterileri ile “Stratejik iş ortağı” olmaları kaçınılmazdır.

• İşletmelerin, finansal yapıları güçlendirilmelidir. (Fakir şirket, zengin patron yapısından uzaklaşılmalıdır.) Kısa dönemler için kredi alınabilir, ama sürekli borçla dönmek çok risklidir. Doğru “Maliyet muhasebesi” yapmaları gerekmektedir.

• İşletmelerin, zor zamanlarda dahi, pazarlama ve markalaşma çalışmalarına, AR-GE faaliyetlerine, yeni ürün ve inovasyon gerçekleştirmeye, kurum içi ve kurum dışı iletişime ara vermeden güçlendirerek devam etmeleri gerekmektedir.

İşletmelerin önce stratejilerini belirlemeleri, sonrasında operasyona geçmeleri gerekmektedir. Tam tersi, risklidir ve sürdürülebilir değildir.

Kaynakça

https://www.milliyet.com.tr/galeri/son-dakika-talep-patladi-ve-piyasada-kimse-bulamadi-200-milyon-dolar-kaybetti-6480334/1

Tüm yazılarını göster